Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu manipülasyonla bizi vuramazsınız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Isparta Hükümet Meydanı'nda düzenlenenAK Parti mitinginde vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ispartalılardan 24 Haziran'da irade, erdem ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırmalarını, cumhurbaşkanlığı için kendisini, Mecliste de AK Parti'yi desteklemelerini istedi. 

Seçime kadarki 27 günü en güzel şekilde değerlendirerek Isparta'da zafer sancağının dalgalandırılacağını vurgulayan Erdoğan, gençlerin, kadınların kapı kapı dolaşmaları ve bildiklerini anlatmaları gerektiğini ifade etti.

"AFRİN'DE 4 BİN 480'İNİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşımda, yatırımlarda, ekonomide, savunma sanayisinde, sağlıkta Cumhuriyet tarihinin en büyük hamlelerinin gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bölücü örgütünden FETÖ'süne, içeriden ve dışarıdan gelen onca saldırıya rağmen birlik, beraberlik, kardeşlikten asla taviz vermedik. Türkiye bu başarılarıyla dosta güven aşılarken elbette hasımlarının yüreklerine korku saldı. Afrin'de şu an itibarıyla teröristlerden 4 bin 480'ini etkisiz hale getirdik. Güvenlik güçlerimiz Mehmet'imizin kanını yerde bırakmadı. Kuzey Irak'ta PKK'lı 419 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde 405 teröristi etkisiz hale getirdik. Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde... Nerede terörist varsa Mehmetçiğimiz, güvenlik korucularımız orada. Çünkü bu ülkenin refahını, huzurunu, güvenliğini kimse Allah'ın izniyle bozamayacak. Ama dirayeti olan bir iktidar olursa. Çıraklarla bu iş olmaz. Bu iş yürek işi, bu iş kürekle olmaz. Bunlar ne diyorlardı? 'Afrin'de ne işiniz var.' diyorlardı değil mi? Biz ne dedik? Bizim ülkemizin sınırlarını taciz edenlere biz asla dur durak bilmeyiz, üzerine gideriz."

"KURLA BİZİ VURAMAZSINIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin şu anda büyümede yüzde 7,4 ile dünyada bir numara olduğunu belirterek, "Çıkmış birileri yok kurmuş, şuymuş, buymuş... Geçin o işleri. Kurla, murla bizi vuramazsınız, bu manipülasyonlarla bizi vuramazsınız. Bak çıkmış birisi de diyor ki, 'Biz Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız, öbürü, 'Biz yatırımları durduracağız. Senin bütçen boş' diyor. Sen anlamazsın ki bu işten. Ekonomi bizim işimiz." diye konuştu.

"24 HAZİRAN BUNLARA HADDİNİ BİLDİRME GÜNÜ OLACAKTIR"

CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce ile Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, baba-oğul gibi zıtlaştıklarını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Bir ara ne diyordu, o zaman adaydı, daha seçilmemişti, 'Bir girdin kaybettin, iki girdin kaybettin, üç girdin kaybettin, dört, beş girdin kaybettin.' Öyle mi, ama şimdi enteresan, tamam o güzel de şimdi ne diyor böyle bir görevlendirme yaparken, 'Gel bakalım Muharrem' diyor. Bakın ne hale geldiler. İşte 24 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacaktır."

"YIKMAYI, DURDURMAYI, SİYASET YAPMAK ZANNEDİYORLAR"

Seçim vaadi olarak çok daha iyisini yapmak yerine yapılanları yıkmaktan, engellemekten, kapatmaktan bahsedildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Zaten hayatınız boyunca böyle geldiniz. Millete ufuk çizmek yerine Türkiye'nin ufkunu açan projeleri durdurmaktan söz ediyorlar. Ülkemize vizyon kazandırmak yerine tüm dünyada ses getiren projelere dil uzatıyorlar." diye konuştu. 

"Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmazmış" sözünü hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunların da bu ülkede bir dikili ağaçları dahi olmadığı için yıkmayı, durdurmayı, siyaset yapmak zannediyorlar. Böyle köhne bir siyaset anlayışı olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde hızlı trene karşı çıkan bir muhalefet var? Bunlar hızlı trene karşı? Kafayı Türkiye'nin prestij projelerine takan bir muhalefete bu ülke emanet edilir mi? Seçim vaadi olarak yenilerini yapmak yerine durdurmaktan, yıkmaktan, atmaktan bahseden bir muhalefete Türkiye'nin direksiyonu teslim edilir mi?"

"BU ÇAPSIZ MUHALEFET ANLAYIŞLA GÜÇLÜ TÜRKİYE İNŞA EDİLEMEZ"

Ispartalıların "Çalı çırpıyla ev yapılmaz" sözünü anımsatan Erdoğan, "Bu çapsız muhalefet anlayışıyla da büyük ve güçlü Türkiye inşa edilmez." dedi. 

"BİZİM MUHALEFET ŞEHİR HASTANELERİNDEN DE ŞİKAYET EDİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sağlıktaki en önemli projelerinden biri olarak nitelendirdiği şehir hastanelerinden birinin 14 ay önce Isparta'da açıldığını, 780 yataklı hastanenin 5 yıldızlı otel konforunda hizmet sunduğunu belirterek, "Bunlara fırsat kalsa şehir hastanelerini yıkarlar. Böyle bir şey yapmaya kalksalar siz ne yaparsınız? Bunlara haddini bildirirsiniz değil mi?" diye sordu. Alandakilerin "Evet" yanıtı üzerine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hastanemizden bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 200 bin insanımız faydalandı, 3 binin üzerinde bebek dünyaya gözlerini şehir hastanesinde açtı. Gerçekleştirilen 45 bin cerrahi müdahaleyle vatandaşlarımız Allah'a hamd olsun şifa buldu. Bizim muhalefet şehir hastanelerinden de şikayet ediyor. Onlara tavsiyem, Bay Kemal'in SSK Genel Müdürü olduğu dönemdeki hastaneleri şöyle bir daha inceleyin bakalım. Vatandaşlarımızın dünyada en iyi, en konforlu sağlık hizmetini almasından muhalefetin adayları rahatsız oluyor. İnşallah ölümüzdeki dönemde açacağımız 27 yeni şehir hastanesiyle bunlara rahatsızlık vermeyi sürdüreceğiz."
 
"24 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÜLKE TARİHİMİZİN EN ÖNEMLİ SEÇİMİDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geride kalan 16 yılda tam 12 seçim yaşadığını anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Milletimizden 12 defa destek talep ettik. Hamdolsun milletimiz hiçbirinde bizi mahcup etmedi. Ben inanıyorum, 24 Haziran'da da benim aziz milletim, sevgili milletim bizi mahcup etmeyecek. Tüm seçimlerde artan oy oranlarıyla şahsımıza ve partimize sahip çıktı. Şimdi yepyeni bir döneme hazırlanıyoruz. Bu dönem Türkiye'nin şahlanış dönemidir. Bu dönem Türkiye'nin hedefleriyle buluşma dönemdir. İnşallah 24 Haziran ile ülkemizi 2023 hedeflerine kavuşturacak, 2053 ve 2071 vizyonuna taşıyacak yeni bir kulvara giriyoruz. 24 Haziran seçimleri ülke tarihimizin en önemli seçimidir. Ya 16 yıllık kazanımlarımızı çok daha yukarılara taşıyacağız ya da yıkım ittifakının bunları heba etmesine fırsat vereceğiz. Ya evlatlarımıza çok daha müreffeh bir ülke bırakacağız ya da IMF kapılarında para dilenen eski Türkiye'ye döneceğiz. Biliyorum, siz buna müsaade etmezsiniz. Kasası boş Merkez Bankası istemezsiniz."