Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'yi kaderine terk etmedik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye halkını hiçbir zaman kaderine terk etmediklerini söyledi. Erdoğan, "61 yıllık karanlığın ardından Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır. Suriyeli kardeşlerimiz dualarında bizi unutmuyor. Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak suretiyle tarihin doğru tarafında yer aldık. Milletim bilsin ki başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'yi kaderine terk etmedik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Artuklu Spor Salonu'nda düzenlenen 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, Mardin'de bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.

Mardin'in, asla sıradan bir şehir olmadığını belirten Erdoğan, "Mardin, 'nin nüvesidir, özüdür, özetidir. Mardin'in bir mahallesi Bursa'ysa bir mahallesi Adana'dır. Bir mahallesi Saraybosna'ysa diğeri Halep'tir, Hama'dır, Humus'tur. Bir nakşı Abbasi ise diğer nakşı Selçuklu'dur. Bir nakşı Artuklu ise diğer nakşı Osmanlı'dır. Mardin bu toprakların kültürüdür, ihtişamıdır. Her köşesi tarihten, asırlık bir hatırayı taşıyan medeniyetler beşiğidir. Kimse boşuna heves etmesin, Mardin'le aramızın bozulmasına izin vermeyiz. Mardin'e namahrem ellerin uzanmasına göz yummayız." ifadelerini kullandı.

"Laf üretmekten ziyade iş üretmeyi kendimize prensip edindik" diyen Erdoğan, "Eserlerimizi, hizmetlerimizi anlatmaya çalıştık. Milletin rotasından sapmadık. Kirli oyunlara, saldırılara rağmen yolumuzdan dönmedik. Gayemiz milletimizin asırlık beklentilerini hayata geçirmektir. Türkiye'yi hayalleri ile buluşturmaktır" dedi. 

"TERÖRDEN NEMALANANLAR, TERÖRÜN BİTMESİNİ ASLA İSTEMEDİLER"

"Tek parti faşizminin mirasçısı olan CHP'nin sokak olaylarından, mahkeme kapılarını aşındırmaya kadar neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Son seçimler dahil demokrasimiz her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların geçmişteki provokasyonlarını unutmadık. Terörden nemalananlar, terörün bitmesini asla istemediler. Sırtını millet yerine dağa, şiddete, silaha yaslayanlar sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini hiçbir zaman istemediler. Bundan 9 yıl öncesini şöyle bir hatırlayın. Bizim tüm bedenimizi ortaya koyarak attığımız adımlara, bölücü örgütün cevabı şehirlerimizi çukur ve hendeğe boğmak olmuştu. Suriye'deki karışıklığı fırsat bilip efendilerinin de gaza getirmesiyle vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktılar. Aralarında Nusaybin, Dargeçit ve Derik'in de bulunduğu pek çok ilçemizi çukur terörüyle bizden koparmaya çalıştılar. Devlet olarak bu alçaklığa elbette müsaade edemezdik."

Güvenlik güçlerinin yürüttüğü kahramanca mücadele sayesinde bölücü örgütün şehir eşkıyalarının açtıkları çukurlara gömüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bununla da yetinmedik. Milletin dişinden, tırnağından artırarak belediyeye sağladığı imkanların bir daha teröristlerin hain emellerine peşkeş çekilmemesi için gereken her türlü tedbiri aldık. Bu konudaki kararlılığımız bugün de geçerlidir. Meşru zeminde hukuk ve kanunlar çerçevesinde siyaset yapmak, ülkeye ve millete hizmet etmek isteyene her türlü desteği sunuyoruz. Siyasi parti ayırmaksızın şehirlerine hizmet için çalışan herkese destek olmayı görevimiz addediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'yi kaderine terk etmedik - 1

"BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN BELEDİYELERİMİZE ÇÖKMESİNE İZİN VERMEDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıllık iktidarları boyunca bu konuda daima ilkeli davrandıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Ne hak yedik ne de milletin hakkının yenilmesine göz yumduk. Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkanları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım. Terör; özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasiyle terör aynı kapta bir arada bulunmaz. Dünyanın hiçbir yerinde bir tarafta halkın seçtiği belediye başkanları, diğer tarafta terör örgütünün belediyelere atadığı ne idiği belirsiz tipler olmaz. 'Sen seçil fakat belediyeyi Kandil'den biz yönetelim' anlayışına en küçük bir müsamahamız yoktur. Halkın iradesini götürüp örgütün komiserlerine teslim edende de zaten şehremini olmaz.

Sayın Özel ve CHP yönetimi ne yazık ki bu yalın gerçeği görmek istemiyor. Oysa geçici görevlendirme yapılan birçok şehrimizde yaşanan budur. Belediye başkanı olarak aday gösterilmenin, seçilmenin veya görev yapmanın kuralları belliyken maalesef bu kurallar yok sayılmıştır. Devlet önlem alınca da birileri hemen istismara başlamışlardır. Kusura bakmasınlar ama biz kendi kabahatlerini devlete yıkma peşinde koşanlara 'eyvallah' demeyiz. Tekrar ediyorum. Sandıkta milletten aldığı yetkiyi yine millete hizmet için kullananlarla hiçbir sorunumuz yok. Hukuka ve kurallara riayet edenlerle aynı şekilde sorunumuz yok. Terör baronlarına boyun eğmeyenlerle sorunumuz asla yok. Başında oldukları belediyeleri bölücü örgütün arpalığına çevirmeyenlerle sorunumuz yoktur. Fakat bunlarla problemi olanlarla bizim de sorunumuz vardır. Bundan sonra da olacaktır."

ESAD SONRASI SURİYE'DE YENİ DÖNEM

Dünyanın çok hassas bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Erdoğan, "Çok zor kavşaklardan dönüyoruz. Küresel nizamda son 60-70 yılın en büyük kırılmaları yaşanıyor. Eş zamanlı olarak bölgemizde de kritik gelişmeler meydana geliyor. İşte bu fırtınalı sularda 'nin kılına zarar gelmemesi için gerçekten büyük bir dikkat, büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Atacağımız her adımın sadece kısa vadeli sonuçlarını değil, uzun vadeli etkilerini de çok iyi hesaplıyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ezberlerle değil, akıllı stratejilerle hareket ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi:

"Bugüne kadar neme lazımcılık yapmadık. Şimdi de yapmıyoruz. 910 kilometre uzunluğunda sınırımızın olduğu komşumuz Suriye'yle ilk günden beri hep yakından ilgilendik. Bir avuç ülke dışında tüm dünyanın sırtını döndüğü Suriye halkını biz hiçbir zaman kaderine terk etmedik. 5 milyon Suriyeli kardeşimizi biz bu topraklarda misafir ettik mi? Ettik. Bu kardeşiniz ne dedi? 'Biz ensarız, onlar muhacir.' CHP, 'Gelir gelmez sizi tekrar Suriye'ye süreceğiz, göndereceğiz' derken ben ne diyordum? 'Onlar bizim misafirimizdir, biz ensar olarak görevimizi yapacağız' dedim. Çünkü biz paylaşmanın bereketine inandık. Dayanışmanın gücüne sarıldık, kardeşlik hukukumuzu yücelttik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'yi kaderine terk etmedik - 2

"SURİYE'DE ÖZGÜRLÜĞÜN ŞAFAĞI SÖKMEYE BAŞLAMIŞTIR"

'nin 13 yıl boyunca ilkeli, vicdanlı, hakkaniyetli davranarak millet ve ülke olarak son asrın en çetin insanlık sınavını vermeyi başardığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ey Batı siz ne yaptınız? Siz böyle bir kapı açtınız mı? Hayır. Ama biz açtık. Çünkü bizim kültürümüzde ensar olmak farklı bir şey. Şunu memnuniyetle söylemek durumundayım. 61 yıllık karanlığın ardından Allah'ın izniyle Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır. Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri, Hristiyan demeden Suriye halkının tamamı geleceklerine artık daha bir güvenle bakıyor. Ey CHP, dikkat et. Biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Ne dedik? 'Arzu eden gönüllülük esasına göre tekrar evine dönebilir' dedik. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğün coşkusunu paylaşırken dualarında bizi ve milletimizi de unutmuyor. Daha düne kadar bizi eleştirenler, şimdi bize hak veriyor. Türkiye'yi yalnız kalmakla suçlayanlar şimdi bunun ne kadar değerli bir yalnızlık olduğunu ikrar etmek zorunda kalıyor. Zalimin karşısında mazlumun yanında durmak suretiyle aynı zamanda tarihin de doğru tarafında biz yer aldık. Milletim şunu bilsin ki başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır."

Dış politikada, ekonomide, terörle mücadelede ve diğer kritik alanlarda yine haklı çıkacaklarını belirten Erdoğan, "Doğrunun, haklının ve mazlumun yanında saf tuttukça inanıyorum ki Rabb'im milletimizin önünü açacaktır. Rabb'im ne buyuruyor? 'Onlar her türlü hesabı yaparlar. Her türlü tuzağı kurarlar ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah'ın tuzağıdır. Onun üzerinde yok.' Geçici sıkıntılar olabilir. Kısa vadede bazı zorluklar olabilir ama sonuçta kazanan adalet olur, merhamet olur, insanlık olur, kardeşlik olur ve adam gibi adamlık olur." diye konuştu.

"SURİYE HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Erdoğan, 13 yıllık zorlu bir mücadelenin ardından 61 yıllık Baas rejimini deviren Suriyelilerin, barışın, huzurun ve istikrarın egemen olduğu bir Suriye'yi inşa edeceklerine yürekten inandıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarında Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Muhalefetin çapını görmek için sadece Suriye'deki gelişmelere bakmak bile yeterlidir. Bunların ideolojik ezberleri haricinde dış politikaya dair hiçbir fikirlerinin olmadığını son iki haftalık süreçte tekrar gördük. Kendi küçük dünyalarının ötesinde neler yaşandığından da haberleri yok. Bölgemizde olup bitenleri takip dahi etmiyorlar. Belediyelerdeki rant kavgasına kendilerini öyle kaptırmış durumdalar ki kıyamet kopsa umurlarında bile olmaz. Düşünebiliyor musunuz? Zalim Esed'in ülkeden kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefetin genel başkanı çıkıyor, 'devrik rejimle görüşme' çağrısı yapıyor. Esed'in kendisinin bile itibar etmediği af çağrılarına güven duyulması gerektiğini söylüyor. Dikkatinizi çekiyorum. Baas rejimi devrileli neredeyse iki hafta oldu. Bugüne kadar CHP'den tutarlı, mantıklı, makul hiçbir açıklama gelmedi. CHP yönetimi Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hala atlatamadı."

Eline mikrofon alan herkesin Suriye konusunda konuştuğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Özel'in ne dediği, ne söylediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa, aklına ne gelirse önüne ne konursa, onu yorum diye paylaşıyor. Anlaşılan etrafında bu konularda akıl verecek yetkin bir isim de yok. CHP'de genel başkanlar değişse de iş bilmezlik, beceriksizlik ve cehalet CHP geleneği olarak varlığını aynı şekilde devam ettiriyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP seçmeni Bay Kemal'i arar hale geldi. Şunu çok iddialı bir şekilde söylemek isterim. Önümüzdeki dönemde bunların cilaları daha fazla dökülecek. Yaşanan her olayda foyaları biraz daha ortaya çıkacak. Kurdukları her cümlede makyajları biraz daha akacak. Bunların bırakın ülkeyi yönetmeyi, belediyeleri dahi yönetecek kalibrede olmadıkları gün geçtikçe daha iyi anlaşılacak."

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Twitter Facebook

Sayfa Yükleniyor...