Brunson'ın tahliye talebi reddedildi
İzmir'de, terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD'li din adamı tutuklu sanık Andrew Craig Brunson'ın tahliye talebi reddedildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Brunson ve avukatı katıldı.
Duruşmayı, yabancı basın mensupları ile Brunson'ın eşi Norine Brunson, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinin bazı yetkilileri ve kilise görevlileri de takip etti.
Öğleden sonraki oturumda, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade veren "Ateş" kod adlı gizli tanık, bir dönem FETÖ ile bağlantısı olduğunu söyleyerek, örgütün gizli haberleşme programı "Eagle" üzerinden 2016'nın mayıs ya da haziran ayında gelen mesajda, "Temmuz’da İstanbul'da çok büyük bir deprem olacak, herkes kılık kıyafetine dikkat ederek yatsın." yazdığına ilişkin beyanda bulundu.
Nisan ayındaki ilk duruşmada "Dua" adlı gizli tanığın, Brunson ve arkadaşlarının ülkede bir zelzele olacağına ilişkin sözlerini hatırlatan mahkeme başkanı, konuyla ilgili Brunson'a söz verdi.
Kendisine bu yönde bir mesajın gelmediğini ileri süren Brunson, böyle bir durumdan iddianameyi okumasının ardından haberdar olduğunu söyledi.
Tanık A.D, Brunson'ın FETÖ'nün bazı üst düzey yöneticileriyle görüştüğüne şahitlik ettiğini belirterek, örgütün etkili isimlerinden, darbe girişiminin ardından yurt dışına kaçan Ömer Karagöz'le Gaziantep'te bir otelde bir araya geldiğini ifade etti.
A.D, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in atadığı beş isimden biri olan Oğuzhan Türkkan'ın örgütte kritik bir görevde olduğunu, hiyerarşik olarak örgütün sözde "Ege bölge imamı" Bekir Baz'ın bile üzerinde bulunduğunu ileri sürerek, sürekli yanında olan Türkkan'ın Brunson ile 2010'un sonlarına doğru görüştüğünü gördüğünü iddia etti.
FETÖ'DEN BRUNSON'A YARDIM İDDİASI
Brunson'la görüşmesinde yanında olmamasını isteyen Türkkan'ın buna ilişkin sözlerini aktaran A.D, "Türkkan, Brunson'u 'Görüşülmesi gereken kişi' olarak nitelendiriyordu. Brunson, Suriye'den gelen sığınmacılara maddi destek sağlıyordu. Parayı da bizzat Brunson'a, Türkkan veriyordu. Araya başkasını sokmazdı. 'Onların da Müslümanlara faydası oluyor.' diye yardım yapılıyordu." dedi.
"Brunson, (bölücü terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin eş başkanlığını 2010-2017 yıllarında yapan Salih Müslim'in kardeşi) Enver Müslim ve Suruç Kaymakamı gizli bir şekilde görüştü. Müslim, örgüt içerisinde herkese söz geçiren biriydi. Suruç'ta büyük bir olayın gerçekleşeceği yönünde ihbarlar vardı. Suruç'ta söz sahibi olan birilerinin bunu engelleyeceği söyleniyordu." ifadelerini kullanan A.D, Bekir Baz'ın Brunson'la görüşüp görüşmediğini görmediğini dile getirdi.
Tanığı hiç görmediğini, tanımadığını savunan Brunson, FETÖ mensupları Türkkan, Karagöz, Baz ve onun yardımcısı Murat Safa ile görüşmediğini, Türkkan'dan para almadığını iddia ederek, "FETÖ'den hiç para almadım. FETÖ bana neden para versin ki? Bu iğrenç bir şey." diye konuştu.
BRUNSON'DAN "TANIMIYORUM" SAVUNMASI
Brunson, Baz ve Safa'nın bir kafeteryada görüştüklerini, bunları da sonradan emniyette teşhis ettiğini anlatan tanık G.D, "Tuncelili olan 25 vatandaşın, kilisede vaftiz olmalarının ardından yurt dışına gönderildiğini herkes biliyordu. Ayrıca kilisede, terör örgütü PKK'nın renklerini simgeleyen sarı, kırmızı ve yeşil renklerini taşıyan, üzerinde 'Kürdistan' yazılı ve yıldız olan tişört giyen arkadaşları gördüm. Böyle bir manzarayı Brunson'a sorduğumda, 'Olması gereken bir şey.' şeklinde cevap aldım." beyanında bulundu.
Brunson ise G.D'nin suçlamalarını reddederek, "Tanığı tanımıyorum. Bir sohbetim olsaydı onu tanırdım. 25 Tuncelili vatandaşın vaftiz etme olayı olmadı." savunmasını yaptı.
"BRUNSON PKK YANDAŞLARINI DESTEKLİYORDU"
Tanık E.Ç. ise Brunson'la yaklaşık 7 yıl öncesine dayanan bir tanışıklığının olduğunu söyleyerek, sanığın görev yaptığı kilisede PKK sempatizanlarına ayrıcalıklar sağlandığını, burada Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım amaçlı paralar toplandığını, bunun hangi maksatla kullanıldığını bilmediğini ifade ederek, "Brunson'ın desteklediği bazı misyonerler PKK'yı savunuyor, son zamanlarda ise PKK lehine açıklamalar yapıyorlardı. Kilisede Türk-Kürt çatışması vardı. Brunson bundan rahatsız değildi, bunun aksine PKK yandaşlarını destekliyordu." dedi.
Kilisede Türklerin aşağılandığını ileri süren E.Ç, "Bunu Brunson'a anlattım. Brunson bunu 'ifade özgürlüğü' olarak değerlendirdi. Ayrıca kilisede Kürt vatandaşlara ayrı bir grup yapılmıştı. PKK sempatizanları, bölücü terör örgütünü öven sözler söylediğinde onlarla aynı görüşte olmayan Kürt vatandaşlar, bu durumdan rahatsız olup bu gruptan ayrıldı. Kilisede PKK’yı destekleyen bayraklar vardı, adeta kilise PKK'nın kampı gibiydi." yönünde ifade verdi.
BRUNSON: "PKK BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"
İsnat edilen suçlamaları kabul etmeyen Brunson, "Açık ve net söylemek istiyorum, PKK bir terör örgütüdür. Hiç farklı düşünmedim. Türkiye'ye karşı terör faaliyetinde bulunan hangi Kürt grup olursa olsun, onların yaptıklarını desteklemiyorum. PKK sempatizanı olsaydık o kadar Türk kilisemizde kalmazdı." diye konuştu.
İddia makamının, Brunson'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönündeki mütalaasının ardından söz alan Brunson, tutuksuz yargılanmak istediğini belirterek, "Evime dönmek istiyorum." ifadesini kullandı.
Mütalaanın ardından duruşma salonunda seyirciler arasında yer alan eşine bakan Brunson'ın ağladığı görüldü.
Mahkeme heyeti, Brunson'ın tutukluluk halinin devamına, sanık avukatının dinlenilmesini istediği tanıkların, daha sonra sanık olma olasılığını dikkate alarak bu talebin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
"HRİSTİYAN KÜRT DEVLETİ KURMAK İSTİYORDU"
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade veren "Serhat" kod adlı gizli tanık, inancı gereği Brunson'ın görev yaptığı Diriliş Kilisesi ile Yeni Doğuş Kilisesi'ne gittiğini, "İsa Mesih"i tanımak için ibadet maksatlı faaliyet yürüttüğü bu kiliselerde hukuk dışı eylemlere şahitlik ettiğini anlattı.
Sol görüşlü insanların düşüncelerine saygı göstermesine rağmen bu kiliselerdeki sol görüşlü ve HDP sempatizanı kişilerin söylem ve davranışlarından rahatsız olduğunu belirten "Serhat", bunların ABD'ye hayranlık duymaları, bu hayranlıklarını söyledikleri marşlarla dile getiren kişilerin Brunson tarafından kollandığını iddia etti. Gizli tanık, burada yeni bir devletin kurulacağı ve savaş hazırlığının yapıldığının İncil'den ayetlerle anlatıldığını öne sürdü.
"Brunson, Hristiyan hareketi başlatıp Hristiyan bir Kürt devleti kurmak istiyordu. Kiliseden insanlar birbirleriyle evlendiriliyordu. Büyük bir yapı kurmayı amaçlıyorlardı. Şanlıurfa'da bir faaliyet yürütüldüğünden bahsediliyordu. Burada bir yardım seferberliği başlatılmıştı. Bunun için dua isteniyordu. Evliliklere büyük önem veriyor ve büyük para harcıyordu. Bunlardan biri Suriyeli mülteci Muhammed Ahmed'ti. Brunson ve eşi, Ahmed'i misyoner Louis ile evlendirdi. Ahmed'in kardeşi Agit de yapıya dahil edilmişti. Evlilikler sırasında farklı oluşumlar başlatılmıştı" ifadelerini kullanan gizli tanık, dikkatini çeken evliliklerin Brunson'ın kontrolünde gerçekleştiğini söyledi.
Brunson'ın Ahmed'e büyük önem verdiğini, onu el üstünde tuttuğuna dikkati çeken gizli tanık, "Brunson, Ahmed'i kilisede kürsüye çıkartır, bir şeyler söylemesinin ardından alkışlanmasını istiyordu. Kardeşi Agit de Ahmed de garibandı. Daha sonra Ahmed ve kardeşi lüks bir yaşantıya sahip oldu ve Ahmed 'Kürt Papaz' olarak anılmaya başlanmıştı. Ahmed'i bu denli sevilmesini anlamlandıramıyordum. Eşi tarafından eğitilen ve koordine edilen Ahmed, 81 ildeki Kürtlerin Hristiyanlaştırılması için çalışıyordu" dedi.
"KOORDİNATLARI BRUNSON'IN MİSYONER EKİBİ VERİYORDU"
Brunson'ın Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki faaliyetlerinden de bahseden gizli tanık, PKK sempatizanı bazı Suriyelilerin Suruç'taki bir evde barındırıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Yıllarca Suruç'taki sığınmacı kampında mültecilere İncil dağıtıldı. Suruç'ta bir evde Brunson'la görüşüp yemek yenildi. Seçilen mültecilerin İzmir'e getirildiği anlatılıyordu. Bu faaliyetler bize övgüyle anlatıldı. Bu mülteciler İzmir'den bu yapı sayesinde Avrupa, ABD ve Kanada'ya gönderildi. YPG saflarında savaşmak isteyenlerin de İzmir'den tekrar geri gönderildiğini duydum. Bunlar insani yardım olarak anlatılsa da, Kürdistan kurulması için yapıldığını duydum. Sözde Kürdistan'ın kurulması aşamasında destek verdiklerini düşünüyorum. Ahmed, Gezi olayları, Kobani ve hendek gibi olaylarda bizzat çalışarak destek oldu. Brunson'ın ekibi 23 yıldır ne yaptığını çok iyi biliyordu. PKK'yı dinsel bir örgüt haline getirmeyi hedefliyorlardı. ABD'nin PKK/PYD'ye gönderdiği silah yardımlarının nereye atılacağının koordinatlarını Brunson'ın bu misyoner ekibi veriyordu. Bunu yıllarca elçilikte çalışmış bir diplomatın oğlundan öğrendim."
Brunson'ın tutuklanmadan önce Ahmed ve eşini Belçika'ya gönderdiğini, Ahmed'in dünyadaki Kürtlerin Hristiyanlaştırılması için buraya yollandığını düşündüğünü ileri süren gizli tanık, ortada büyük bir planın olduğunu, Irak, Türkiye, İran ve Suriye'nin çıkartılacak bir savaşla Hristiyanlaştırılmak istendiğini savundu.
Kilisede sistematik bir şekilde Kürtçe ibadet yapıldığını anlatan gizli tanık, bu yapının İzmir, Balıkesir, Aydın ve Manisa'da da kiliseler açtığını öne sürdü. Gizli tanık, "Kilise kürsüsünde Türkiye aleyhine söylemler destekleniyordu. Brunson, Irak ve Suriye'de Hristiyan Kürt devleti kurmak için çalıştı. Konak ilçesinde yardım maksatlı kurulan dernekte bazı PKK sempatizanlarına ikramlar ve yemekler verildi. Yemekleri yapan aşçının maaşını Brunson karşılıyordu" iddiasında bulundu.
Mahkeme başkanının "Kanunlara göre misyonerlik faaliyeti Türkiye'de suç teşkil etmiyor. Ancak misyonerlik faaliyetlerinin etnik bir gruba indirgendiğine ilişkin bazı anlatımların var. Bunu biraz açabilir misin?" sorusunu, gizli tanık "Brunson'ın kurduğu yapıda İranlı bir papaz ve Suriyeli Ahmed var. Bunlar PKK propagandası yapıyordu. Türkçe bilmelerine rağmen Kürtçe ibadet yapıyorlardı. Ahmed, Kürdistan hayali kuruyor, buna ilişkin haritalar paylaşıyordu. Kürtçe yapılan ibadet yapıldığında bu dili bilmeyenler içeri alınmıyordu. İçeride PKK (sözde) bayrağının sallandırdıklarını bir Kürt arkadaşım bana söyledi" şeklinde yanıtladı.
BRUNSON'IN SAVUNMASI
Suçlamalar hakkında savunma yapan Brunson, kilisede 2001-2016 arasında az sayıda evliliğe şahit olduğunu, Ahmed ile eşinin evlendirilmesinde bir katkısının olmadığını iddia etti. Bu evliliğin Belçikalı kadının Ahmed'e hayranlık duyması nedeniyle gerçekleştiğini savunan Brunson, Suriyeli sığınmacıların Türkçe bilmemesinden kilisede 2 kez ayin yapıldığını öne sürdü.
Dini faaliyetlerinde herhangi bir örgütsel çalışma yapmadığı iddiasını paylaşan Brunson, PKK'nın sözde bayraklarıyla fotoğraflarının görev yaptığı kilisede çekildiğine ilişkin bir delilin olmadığını, o fotoğrafların Ahmed'in Belçika'da bir kilisede çektiğini savundu.
Brunson, İzmir'deki kiliselerde PKK propagandası yapıldığına dair herhangi somut bir gerçeğin ortaya çıkmadığını ileri sürdü.
Gizli tanığın, "Suriye'den gelen sığınmacılar Brunson aracılığıyla Avrupa, ABD ve Kanada'ya gönderildi" şeklindeki suçlamasına da yanıt veren Brunson, suçlamayı reddederek hiç kimseyi bu şekilde yurt dışına göndermediğini iddia etti.
İDDİANAMEDEN
Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan Brunson hakkındaki iddianamede, Brunson'ın din adamı görüntüsü altında PKK ve FETÖ adına suç işlediği ve bu örgütlerin genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek işbirliği yaptığı belirtilmişti.
İddianamede, Brunson'ın FETÖ'nün üst düzey mensupları ile kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün sözde eski Ege Bölgesi imamı ve firari Bekir Baz ve onun yardımcısı Murat Safa ile hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ile görüşmeler yaparak strateji belirlediği iddia edilmişti.
Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız" mesajı da dosyaya eklenmişti.
Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege Bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.
- Etiketler :
- Haberler -
- Türkiye
- Polis Adliye
- haber
- ABD