BDP'den Baydemir'e destek

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, son günlerde tartışılan ''ittifak' konusuna değindi. BDP olarak Parlamentoya geldikleri günden beri, kendilerini demokratik anamuhalefet partisi olarak gördüklerini belirten Kışanak, Türkiye'nin tüm sorunları konusunda politika ürettiklerini, bu sorunların tümünün çözümünde demokrasi kriterini gözönünde bulundurduklarını söyledi.

Kışanak, şöyle devam etti:

''Bunun için, bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu süreç, aslında Türkiye'de bir demokrasi ittifakını gerektiren bir süreçtir. Biz böyle bir ittifaktan bahsediyoruz. Biz seçim ittifakından, şu ya da o partinin yanyana gelmesinden bahsetmiyoruz. Tüm Türkiye'nin ihtiyacı olan, tüm Türkiye'deki yurttaşlarımızın bütün farklılıklarıyla özgürlük ve eşitlik kriteri içinde yaşayabileceği bir Türkiye'yi yaratma iddiası olan varsa çağrımız onlaradır. Bu tür iddiası olmayanlarla zaten bizim bir işimiz olmaz. Biz bir seçim ittifakından değil, biz Türkiye'yi ileriye, aydınlık bir geleceğe taşıyacak bir demokrasi mücadele ortaklığından bahsediyoruz.

Bu konuda partimizi etnik milliyetçilikle suçlayanların dönüp aynaya bakması gerekiyor. Biz BDP olarak bu ülkede etnik milliyetçiliğin yarattığı travmayı ortadan kaldırabilmek için, onların yarattığı tahribatı temizleyebilmek için mücadele ediyoruz. Etnik milliyetçilikten bahsedenler dönüp Dersim katliamına baksınlar. Bu geçmişe sahip olan kimsenin, bizi etnik milliyetçilikle suçlamaya hakkı yok. Etnik milliyetçiliğin daniskasını bu ülkede sizler uyguladınız.''

'BAYDEMİR GÖREVİNİN BAŞINDADIR'
Toplantı çıkışında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kışanak, basında yer alan, ''Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkındaki ifadelerine'' ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine şunları söyledi:

''Sayın Baydemir, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanıdır görevinin başındadır. Bu partinin eş başkanı benim. Eğer bir istifa durumu olsa öncelikle benim haberim olur. Böyle bir şey olmadığına göre, medyanın senaryo yazıp bu senaryoyu gerçekmiş gibi bize sormasının bir manası yok diye düşünüyorum.

Sayın Abdullah Öcalan da hepimiz gibi bir insan. Düşüncelerini açıklamakta sonuna kadar hürdür, özgürdür. Kendi düşüncelerini açıklamıştır. Bu konuda beni de başkasını da sizi de eleştirir. Kendi düşünceleridir. Bunu neden yeniden yeniden kamuoyunun gündemine taşıyorsunuz, bunu anlamıyorum. Bu partinin eşbaşkanı olarak buradayım, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız da görevinin başındadır. Partimizin yaklaşımı, anlayışı ortadadır.''

'GÖZALTINDA TECAVÜZ OLAYLARININ ÜZERİ KAPATILIYOR'
Bu arada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle, grup toplantı salonundaki dinleyicilerin büyük bölümünü kadınlar oluşturdu.

Kışanak grup toplantısında yaptığı konuşmada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle dünyanın bir çok yerinde çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlendiğini söyledi.

Kışanak, eldeki resmi verilere göre, 2010 yılının ilk 7 ayında 226 kadının öldürüldüğünü, 478 kadının tecavüz, 722 kadının tacize uğradığını, 6 bin 423 kadının ise aile için şiddete maruz kaldığını ifade etti. Gültan Kışanak, bu rakamların gerçeği tam olarak yansıtmamasına rağmen ortaya korkunç bir tablo çıktığını vurguladı.

Gözaltı ve tutuklamalarda da gizli kalan taciz ve tecavüz olaylarının yaşandığını belirten Kışanak, bunun karşısında, yargı ve emniyetin bu olayları kapatmakla meşgul olduğunu savundu.

Grup toplantısına, koltuk değnekleriyle gelen BDP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır'a geçmiş olsun dileğinde bulunan Kışanak, ''Arkadaşımız 6 ay önce devlet güçlerinin saldırısına uğradı. O bir milletvekili ve bir kadındı. Bu kadar süre geçmesine rağmen ortada ne bir soruşturma ne bir dava var'' dedi.

Kışanak, kadınlara, şiddetin önüne geçmek için bıkmadan mücadele etme çağrısında bulundu.