20 bin kilometre yürüyecek
Adı Guillaume Combot. 33 yaşında bir Fransız. Combot, yaklaşık üç yıldır Güney Afrika’dan Paris’e tam 20 bin kilometre yürüme hedefiyle yollarda.
İşte bir maceraperestin yaşadıkları...
Guillaume Combot, üç yıldan uzun bir süredir sokaklarda yaşıyor. Yıkık evlerde, mağaralarda ya da Afrika’nın herhangi bir çalılığında açık havada uyuyor. Bir minder, uyku tulumu ve sakin bir yer ona yetiyor. 33 yaşındaki Combot’un başka bir şeye ihtiyacı yok. Bu hayatı kendi seçmiş. Yoksulluktan değil kendi istediği için sokakta kalıyor.
Combot, Enora Nedelec ile İsrail'e kadar yürümüş
Combot şu sıralarda Berlin’de... Kent merkezindeki Potsdam Meydanı’na yakın bir yeri kendine mesken tutmuş. Sabahları şişe suyuyla hafif bir duş alıyor. Temizliğe çok önem veriyor.
Almanya'dan bahsederken coşkusunu gizleyemiyor. Combot, bu ülkeyi sevdiğini söylüyor ve ekliyor: “Burada yürürken kendimi güvende hissediyorum. Tıpkı Berlin’de olduğu gibi herhangi bir köyün sokaklarında da uyuyabilirim. Güvende olduğunu biliyorum. Bir bankta uyurum ve kimse de çantamı çalmaz.”
Günde 5 euro yetiyor
Fransız Combot, bu hayatı “aşırı” ve “yoğun” olarak nitelendiriyor. Aslında bu pek çok şeyden vazgeçmek anlamına geliyor. Combot çok düşük bir bütçeyle seyahat ediyor. Afrika’da günde 1,5 euro yetiyormuş ama Avrupa’da en az 5 euroya karnını doyurabiliyor. Asla otelde kalmıyor.
Combot’un macerası 6 Şubat 2009’da başlamış. Bu tarihte, Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’dan ayrılan Combot, yürüyerek Paris’e ulaşmak hedefiyle yola koyulmuş. Kudüs’e kadar yalnız değilmiş. Fransız Enora Nedelec İsrail’e dek ona eşlik etmiş. Tam 20 bin kilometre katetmek üzere yola çıkmışlar. Afrika, Ortadoğu üzerinden Avrupa’ya ulaşmak için yola koyulan Combot ve Nedelec, ulaşım araçlarından da uzak durmuş. Zorluklarla karşılaştıkları zamanlar da olmuş. Mozambik ve Güney Afrika’da iyi karşılanan ikiliye Malavi, Tanzanya ve Uganda'da şüpheyle yaklaşılmış. Combot, savaş bölgelerinden geçmekten de çekinmemiş. Savaşılan ülkelerden Güney Sudan’ı yalnız geçmiş.
Üç yıl boyunca hiçbir ulaşım aracına binmedi
Combot, “Uganda'dan Sudan’ın Wau kentine giderken pek çok kez tutuklandım. Bir kez günde iki kez tutuklandığım oldu. Tutuklandığımda pek çok resmi belgem olmasına rağmen okumak istemediler. Yetkililer çok kuşkulu davrandılar. Bazen de sarhoş, kalaşnikoflu genç askerlere rastladım. Ne kadar güçlü olduklarını göstermek istercesine beni vurmakla tehdit ettiler. Çok kötü davrandılar" diyor.
Savaş bölgelerine de gitti
Güney Sudan’da, on yıllarca iç savaş hüküm sürdü. Vurulma olayları neredeyse günlük hayatın bir parçası gibi. Combot, en büyük tehlikeyi, çoğu 18’ine bile girmemiş olan askerlerle karşılaştığında atlattığını söylüyor: “Askerle karşılaşınca çok dikkatli olmak lazım. Tek bir hata canınıza mal olabilir. Çok hızlı hareket eder ya da silahlı birinin gözlerinin içine bakarsanız hemen vurulabilirsiniz.”
Combot, en fazla Müslüman ülkelerde hoş karşılandığını belirtiyor
Seyahati sırasında bunun gibi korku dolu anlar yaşayan, hayatından endişe eden Combot, yine de yılmamış. Güney Sudan’da geçirdiği zor anlar, orada mayınlar, silahlı insanlar ve vahşi hayvanlardan duyduğu korku ona özgüven kazandırmış: “Şimdi geçirdiğim korkuların bunlarla kıyaslanınca çok gülünç olduğunu ve her şeyin olabileceğini biliyorum.”
Almanya'yı çok sevmiş
Combot, yaklaşık iki aydır Almanya’da. Daha önce Doğu Avrupa’da da kalmış. Combot, en fazla Müslüman ülkelerde sevgiyle karşılandığını ve kendini Almanya’da da en az bu ülkelerdeki kadar iyi hissettiğini söylüyor. Doğu Avrupa ülkelerinde neredeyse kimse onunla konuşmamış.
Combot’un 20 bin kilometrelik yolculuğu Paris’te sona erecek. Daha sonra ne yapacağını tam olarak bilmiyor. İngiltere ya da Kuzey Avrupa yönünde yürümeyi de tasarlamıyor değil. Daha farklı bir hayatı düşünemiyor. Tüm hayatını yolları aşındırarak geçirebileceğini söylüyor.
- Etiketler :
- Haberler