Mizgin Ay: Galatasaraylıyım; ama Fenerbahçe olmasaydı olmazdım

Kenya'da düzenlenen Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonası 100 metrede altın madalya kazanan Mizgin Ay, NTVSpor'un konuğu oldu. Atletizme başlamasından çalışmalarına, özel hayatından şampiyonluğa giden yoldaki yaşadıklarına kadar bir çok konuda açık yüreklilikle konuşan Mizgin Ay, "Galatasaraylıyım; ama Fenerbahçe olmasaydı olmazdım" dedi.

Mizgin Ay: Galatasaraylıyım; ama Fenerbahçe olmasaydı olmazdım

Daha iyi bir sporcu olmak için daha fazla çalıştığını söyleyen Mizgin Ay, "Dünya şampiyonu oldum, çevremdekiler bile değişti. Bir ortama geldiğimde, 'dünya şampiyonu gelmiş' diyorlar. Eskiden, 'Mizgin gelmiş' diyorlardı. Dünya şampiyonu oldum hayatım değişti." dedi

"BU BAŞARIYI SÜRDÜRMEM LAZIM"

Elde ettiği şampiyonluktan dolayı baskı hissediyor musun?" sorusuna ise genç sporcu, "Baskı hissediyorum. Önümde yarışmalar var. Bu başarıyı sürdürmem lazım. Daha çok çalışmam gerekiyor." yanıtını verdi. 

Yaşamına dair açtıklamalar da yapan Mizgin Ay, "Batman'da doğdum, ve doğduğumda ailem Beypazarı'na göç etti. 4. sınıfta antrenörüm Muhsin Soysal bizi topladı. Seçmeler yapıldı. Elemelerde 50, 400 metre koştum. Uzun atladım. Hepsi iyi çıktı ama en iyisi 50 metreydi. 1 yıl sonra seçmeye alındık. 200-300 kişi'den 100 kişi seçildi. İlk yıl sadece aramızda top oynuyorduk. Sonraki yıl antrenman yapmaya başladık. Daha sonra zor olduğu için antrenmanlardan kaçmaya başladım. Ondan sonra antrenörüm babamı arayıp 'Mizgin gelmemiş, onu getir" diyordu. Ondan sonra babam beni sahaya götüürdü. İyi ki; götürmüş. Götürmeseydi böyle olmazdı." ifadelerini kullandı.

"HER YARIŞTA HEYECANLANIRIM AMA DÜNYA ŞAMPİYONASI'NDA HEYECANLANMADIM"

Milli formayı giymekten dolayı ne hissettiği ve şampiyonluğuyla ilgili sorulara ise Mizgin Ay, "Normalde her girdiğim yarışta heyecanlanıyorum. Dünya Şampiyonası'nda ne oldu bilmiyorum ama hiç heyecanlanmadım. Antrenörüm o yarışa gelemedi. Oraya gittiğimde çok üzüldüm. Orada koordinatörümüz çok yardımcı oldu. Orada herkes arkamdaydı. Hiç heyecanlanmadım. Yurt dışında çok heyecanlanıyorum ama sadece Dünya şampiyonası'nda heyecanlanmadım." yanıtını verdi.

"KEVONA'YI YARIŞIN BAŞINDAN SONUNA KADAR ÖNÜMDE GÖRDÜM"

Temmuz ayında Kenya'da düzenlenen 100 metre finalinde Jamaikalı Kevona Davis'in favori gösterildiği; ancak kendisinin ilk sırada geldiğinin hatırlatılması üzerine ise Mizgin Ay, "Kevona'nın kesinlikle birinci olacağını aklıma yerleştirdiğim için o kızı yarışta baştan sona önümde gördüm. Antrenörüme de söyledim, 'saçmalama öyle bir şey mi olur' dedi. Yarış bittiğinde dedim ki; 'Ya 2. ya da 3. oldum.' Ancak daha sonra baktığımda yukarıda Kevona'nın ismi yoktu. 2. olarak Stefanowicz gösteriliyordu. 'Yoksa Kevona diskalifiye mi oldu? dedim. Tekrar baktığımda ben bile inanamadım. Sonra aldık bayrağımızı koşmaya başladık. Hala onun etkisindeyim." ifadelerini kullandı.

"ŞAMPİYONLUKTAN SONRA TAKİPÇİLERİM ARTTI"

"Dünya Şampiyonası'na gittiğinde diğer sporcuların farklılıklarını hissediyor musun?" sorusuna ise Mizgin Ay, "Dünya Şampiyonası'na gitmeden önce 4. sırada gözüküyordum. Sporcuları çok incelerim. Dünya sıralamasında 20. gözüken kişiyi bile kendimden iyi görüyorum. Antrenörüm, "Artık listeleri fazla inceleme" diyor. Rakipler beni incelememiyordu. Dünya şampiyonu olduktan sonra çok değişti. Rakipler orada beni tebrik ettiler. Instagram'dan da beni eklediler, takipçilerim arttı." yanıtını verdi.

"BİLDİĞİM KAÇ DUA VARSA O ARAYA SIKIŞTIRIYORUM"

Şimdiye kadar yarışlarda fodepar (hatalı çıkış) yapmadığını vurgulayan Mizgin Ay, "Takoza oturduğumda bildiğim kaç dua varsa o araya sıkıştırıyorum. Bazen Türkiye şampiyonalarında startı kaçırıyorum. Ancak daha sonra toparlayıp yarışı tamamlıyorum. Ancak Dünya Şampiyonası'nda start biraz uzadı ve duaları sıkıştırdım. Yarışa da iyi başladım" diye konuştu.

"NE ZAMAN REKOR KIRMAK İSTERSEM ATATÜRK'ÜN KÜPELERİNİ TAKIYORUM"

"Günlük hayatta uğurun var mı" sorusuna da yanıt veren genç sporcu, "Antrenörüm, "Hiçbir şey önemli değil" diyor ama arkadaşımın bilekliğini takmazsam koşamam. Mavi çoraplarımı çok seviyorum. Onları her zaman giyiyorum. Girdiğim her yarışta genellikle rekor kırıyorum. Finalde kıramadım; ama yarı finalde kırmıştım. Filiz hocamın hediyesi Atatürk'ün küpelerini takıyorum. Onları da taktığımda rekor kırıyorum. Ne zaman rekor kırmak istiyorsam onları takıyorum. Çek cumhuriyeti'nde takmadım rekor kıramadım." açıklamalarını yaptı.

"HÜSEYİN DENİR Mİ DİYORLAR" HÜSEYİN..."

Örnek aldığı isimler konusunda da düşüncelerini paylaşan Mizgin Ay şöyle devam etti, "İlk zamanlarda antrenörümün öğrencisi Hande Yazıcıoğlu vardı. O da çok iyi bir 800 metreciydi. Onu çok örnek aldım. Tekniği, antrenman yapışı... İlk zamanlar onu örnek alıyordum. 100 metreci olunca şimdi de Hüseyin'i örnek alıyorum. Hüseyin demeyeyim diye yorum yapmışlar. Sporcusun öyle deme demişler, "Hüseyin Bolt'u örnek alıyordum.

Jamaikalı Shelly Ann Fraiser diye 1.52 metre boyunda bir sporcu vardı. 100 metreci kısa olur ama o zamanlar 1.57'ydim. Bu kadar kısa olmaz. Avrupa'da ve dünyada çok kısa gözüküyordum. Antrenörüm onu gördü. O 1.52 metre boyundaydı ve olimpiyat şampiyonu olmuştu. Onun sayesinde antrenörüm beni spora tekrardan başlattı."

"GALATASARAYLIYIM; AMA FENERBAHÇE OLMASAYDI OLMAZDIM"

Antrenörü Muhsin Soysal'ın her zaman yanında olduğunu kaydeden Mizgin Ay, Fenerbahçe ile bağlantısını ise, "Türkiye şampiyonasında 2-3 yıl geçilmeyince antrenörüm ile konuştular. İlk önce Bursa Osmangazi'deydim. 2 yıldır Fenerbahçe'de koşuyorum. Fenerbahçe'yi seviyorum. Küçüklüğümden beri Galatasaray'ı tutuyordum. Fenerbahçe olmasa... Fenerbahçe'den aldığım maaşla evi geçindiriyorum. Türkiye'de atletizmde Fenerbahçe ve Enka var. Fenerbahçe olmasaydı, ben olmazdım gibi geliyor. Galatasaray kulübünde olsaydı oraya giderdim ama yok." sözleriyle anlattı.

İsminin anlamının 'müjde' olduğunu kaydeden Mizgin Ay, atletizmdeki destekle ilgili olarak da "Federasyonumuz çok iyi destekle her yere kamplar veriyor. Çok yardım yapıyor. Alttan çok iyi gençler geliyor. Kendi branşımda 2003'lü Simay var. Çok iyi gidiyor. Meryem yürüyüşte dünya 2.'si oldu. Orada 1. olabilirdi. Diskalifiye edildiğini zannettiği için 2. oldu. Diğer branşlarda da iyi sonuçlar var." ifadeleriyle gelecekten umutlu konuştu.

Türk sporundaki istiktar meseleri konusunda da düşüncelerini anlatan Mizgin Ay, "Performansımı korumam için antrenörümün dediklerini yaparsam hiç bir sırkıntım olmaz. Sporcunun üç ayağı, 'dinlenme, beslenme ve antrenman' iyi olmalı. Olmuyorsa yapacak bir şey yok. Eskiden telefonla çok ilgilenirdim. Telefonu bıraktığımdan beri daha geliştim. Dikkat dağınıklığı yaratıyor. Sporcular ve diğer arkadaşlar da telefonla çok ilgileniyor. Günde en fazla 1 saat bakarım."şeklinde konuştu.

"DOPİNG KONTROLÜ SIRASINDA CUMHURBAŞKANI ARAMIŞTI"

Doping konusunda Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar'ın "Bir daha spora dönemez" sözlerini hatırlatan Mizgin Ay, "Adams (Dopingle Mücadele Uygulama ve Yönetim Sistemi) diye bir şey var. Yarışın bitiminde bu sefer almaz diyordum. Alıyorlar. Her gittiğim yeri bildiriyorum. Madalya aldığında orada kalıyorsun. Dünya Şampiyonası'nda da doping kontrolüne alındım. Doping kontrolü sırasında Cumhurbaşkanı aramıştı. Heyecandan ne yapacağımı bilemedim. 'Doping Kontrolü ile mi uğraşacağım' dedim ve 'Cumhurbaşkanıyla konuş' dedim. Ondan sonra dopingi bir kenara bırakıp cumhurbaşkanıyla konuşmuştum. Heyecandan çok iyi de konuşamamıştım." açıklamalarını yaptı.

BİR GÜNÜ NASIL GEÇİYOR?

Özel hayatıyla ilgili bilgiler de paylaşan Mizgin Ay şöyle konuştu, "Beypazarı Anadolu Lisesi'nde ingilizce bölümü okuyorum. Dünya Şampiyonası'nda ne düşündüğüm soruldu. Orada İngilizce'yi batırdım. Hazırlıklı değildim. Sadece birincileri alıyorlar.. Derslerim iyi, İngilizcem de gelişecek. Okula gidip geliyorum. 4'te okulum bitiyor. Orada antrenmana gidiyorum. 8.30-9 gibiu bitiyor. Sonra eve gidiyorum.

Televizyonda atletizm izlemeyi seviyorum. Her antrenmanı zaten hocamla pazarlık ediyorum.(Gülüyor) Ama ben bugün 5 100 metre koşalım diyorum. O da bana 5 tane 100 metrem varsa, bugün 8 tane var diyormuş. Yine onun dediği oluyormuş. Öyle şeylerim var. Tabii ki de zorlanıyorum. Zorlanmadan da olmuyor.

kanallarında genellikle futbol oluyor. Atletizm görmek istiyorum. Spor kanallarını fazla izleyemiyorum ve diziye yöneliyorum. Dizileri de artık bırakacağım. Uykumu alamıyorum. Antrenörüm bazen "Uyudun mu?" diye bazen arayıp kontrol ediyor."

"HEDEFLER BÜYÜDÜ"

Bundan sonraki yol haritasıyla ilgili olarak ise genç sporcu, "Bundan sonra daha çok çalışmam gerekiyor. Daha önce antrenmanlardan kaytarmak için elimden geleni yapıyordum. Artık öyle bir şey olmayacak. Daha çok çalışmam lazım. Hedefler büyüdü. Dünya şampiyonu olunca geriye düşmek olmaz. Avrupa'da, Dünyada daha iyi yerlere gelmek için daha çok çalışacağım." dedi.

Kendi yaş grubunun en gözde atleti olduğunun hatırlatılması üzerine de Mizgin Ay, "Önce zorlandığım için fazla istemiyordum. Şu anda atletizm benim hayatım. Sakatlanıp bırakmayı düşünemiyorum. Atletizmi çok seviyorum.' diye konuştu.

Gelibolu Maraton'una katılacağını kaydeden Mizgin Ay, "Oradaki yarış biraz gösteri gibi olacak ama Turkcell Gelibolu maratonuna katılmak ve tarihi adada barış için koşacak olmak benim için çok heyecan verici bir şey. Yıllar önce vatan için şehit düşenlerin yerinde o havayı bile teneffüs etmek benim için tarifi zor bir duygu. Orada ben de koşacağım. Tüm sporseverleri oraya davet ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

Sayfa Yükleniyor...