"Yazın Yıldız'lı Şarkıları" (Yaz konserleri)

YILDIZLI ŞARKILAR HER YERDE

Bu aralar yer gök Yıldız Tilbe şarkılarıyla inliyor.

Türk pop müziğin deli kızının; aşkın en dipsiz uçurumlarını en deli kahkahalara boyayan şarkıları bir aydır başka seslerden akıyor hayata... 

Mayıs sonu yayınlanan  "Yıldız Tilbe'nin Yıldızlı Şarkıları" albümüyle "başına buyruk duyguları savruk" kraliçe nihayet hak ettiği papatya baharını yaşıyor.

Yıldız Tilbe'nin şarkılarını yorumlama cesareti göstererek bu albümde yer alan sanatçıları kutlayarak başlamak isterim söze.

Keza ağlaya ağlaya yapıştığı duvarlardan oynaya oynaya kalkan bir kadının filtresiz duygularını yorumlamak her bakımdan cesaret işi..

ALBÜMDE GENÇ MÜZİSYENLER PARLIYOR

Sibel Can'dan Deniz Seki'ye, Gülşen'den Işın Karaca'ya Türkiye'nin en iyi yorumcularının bir araya geldiği albümle ilgili bir aylık süreç gösteriyor ki; bu albümün yıldızları; Tilbe gibi kalıpların klişelerin esiri olmayan; kendi bildiğini okuyan genç müzisyenler...

Her yerde en çok Aleyna Tilki, Edis ve Mabel Matiz dinleniyor, konuşuluyor.

POP CEPHEDE ALEYNA TİLKİ VE EDİS

Pop cephede;  Aleyna Tilki'nin Emrah Karaduman'la hazırladığı "Yalnız Çiçek" ile Edis'in  "Buz Kırağı" yorumu her bakımdan parlıyor.

Aleyna, Tilbe diskografisi içinde kendi rengine, ruhuna en uygun şarkıyı seçmiş. Sanki Tilbe şarkıyı Aleyna Tilki için yazmış gibi.

Tek eleştiri: Keşke Aleyna bu şarkıda "Bakın ne kadar güçlü bir sesim var, beni hafife almayın"ı göstermek yerine şarkının tekinsiz ruhuna daha çok konsantre olsaymış. Ondan çok daha deli, sürprizli bir yorum beklerdim.

BATU ÇALDIRAN'LA "BUZ KIRAĞI"

Bugüne kadar hiç yanıltmayan Edis "Buz Kırağı"nda yine harikalar yaratmış.

Batu Çaldıran'ın Edis'in tam üzerine göre diktiği müzikal elbise şarkıyı daha da göklere çıkarmış.

Batu Çaldıran'ın yenilikçi, yüzünü geleceğe dönen etkisi Simge Sağın'ın söylediği "Zaten Aşığım"da da kendini gösteriyor.

KIRMIZILAR İÇİNDE YEŞİL ELMALAR: MABEL MATİZ VE CEYLAN ERTEM

Daha önce de Yıldız Tilbe şarkıları yorumlayan, onu gönlünde ayrı bir yere koyan Mabel Matiz, "Değilsin"le bu albümde alternatif cephenin yıldızı.

Papatya tarlasında bir ayrık otu / kırmızı elmalar içinde bir yeşil elma...

Mabel, bu şarkıyı Yıldız Tilbe'yi hiç rahatsız etmeden, onun ruhuna zarar vermeden kendi renkleriyle yeniden yazmış adeta.

Sanki birbirlerine dert ortağı / yoldaş olsunlar diye kendi kalbini Tilbe'nin kalbinin yanına bırakmış gibi duruyor. 

Keza bir başka Tilbe delisi Ceylan Ertem'in "İlan-ı Aşk" yorumu da en az Mabel kadar duygusal, en az o kadar ayrık otu / yeşil elma.

HANDE YENER "KIŞ GÜNEŞİ"YLE EN DOĞRU ZAMANINA GERİ DÖNÜYOR

 Hande Yener ve Niran Ünsal'ın "Kış Güneşi" savaşında galip açık ara Yener.

Türkiye'ye Mete Özgencil'in armağanı Devrim Karaoğlu'nun düzenlemesiyle Hande Yener; müzikte trendi belirlediği en güzel zamanlarına geri dönüvermiş.

"Kış Güneşi", sözünden müziğine her şeyiyle iyi bir şarkıda Hande Yener'in bir yorumcu olarak hala ne kadar parıldayabildiğinin de bir kanıtı olarak kayıtlara geçsin.

(Hande Yener'in geçtiğimiz yaz yayınlanan son albümünde Mete Özgencil imzalı "Ben En Çok", "Leyla" ile Zeki Güner imzalı "Sana Bi Şey Olmaz"ı da alt alta koyunca Yener'in geleceği adına şimdi daha çok umutlandığımı da buraya dip not düşeyim)

 GÜLŞEN CEPHESİNDE SÜRPRİZ YOK

 Yıldız Tilbe'nin en büyük hitlerinden "Delikanlım"ı yorumlayan Gülşen cephesinde sürpriz yok; beklenen modern düzenleme üzerine Gülşen'in beklenen düzeyde iyi, hatta kusursuz yorumu var.

Mirkelam'ın albümünde de aynı durum söz konusuydu.

Her şey iyi, güzel de acaba bu sefer biraz ters köşe birşey yapsaydı daha tatlı olmaz mıydı?

Mesela "Delikanlım" yerine daha kıyıda köşede bir şarkı seçip biraz şaşırtabilir veya "Delikanlım"a hiç tahmin edemeyeceğimiz bir düzenlemeyle sürpriz yapabilirdi.

Gülşen de son zamanlarda her şey çok beklendiği, tahmin edildiği gibi...

EN TUTKULU DENİZ SEKİ, EN İŞVELİ SİBEL CAN

Kadın yorumcular kategorisinde Türkiye'nin en iyilerinden Sibel Can ve Deniz Seki, her ne kadar biraz düzenleme kurbanı olmuşlarsa da; yine de iyiler.

Her ikisi de isterse şarkılarını en bulanık suya söylesin, her zaman o suyu berraklaştırmayı biliyor.

Deniz Seki'nin tutkulu, sahici "Beni Benden Alırsan" yorumuyla Sibel Can'ın işveli "Emi"si gönül tellerini titretiyor.

Sibel Can'a en güzel yorum GZone'da yazan Mert Bell'den gelmiş: "Bu şarkının aslında Sibel Can için yazılmadığına emin miyiz?" diye soruyor Bell ve şöyle devam ediyor: "Can, süt gibi sesiyle yağ gibi kayıyor notalar arasında" Mert, çok haklı.

KISA KISA DİĞER "YILDIZ"LI ŞARKILAR

- Serdar Ortaç, Demet Akalın, Zerrin Özer, Işın Karaca, Linet, Kutsi, Mustafa Ceceli, Koray Avcı, Merve Özbey, Oğuzhan Koç hep bildiğimiz gibi. Kendilerinden beklenen, istenen gibi. Gülşen gibi onlarda da sürpriz yok. Bu isimleri bu kadar sıradanlaştıran en önemli faktörse Selim Çaldıran. Albümün geneline "tek aranjör" hakim olunca, ortaya birbirine benzeyen sıradan düzenlemeler çıkmış.

- Murat Dalkılıç'ın "Sevdanın Tadı"na getirdiği tatlı tatlı salınmalık chill-house versiyonu da en sevdiklerimden oldu. Püfür püfür, deniz kıyısında yaz meltemi niyetine...

- Elif Kaya'nın "Yar" yorumu da çok etkileyici / nefes kesici. Hem güçlü hem kırılgan...

- Doğrusu pek neşeli / uçucu şarkılarına alıştığımız Ece Seçkin'den böylesi güçlü bir "Vazgeçtim" yorumu beklemiyordum. Ama bir yandan da ne gerek vardı diye sordum kendime. Daha kendine, yaşına, enerjisine göre bir şarkı tercih edebilirmiş.

- İrem Derici'den hala daha fazlasını bekliyorum. İçindeki gerçek potansiyelini henüz tam anlamıyla ortaya koymadığını düşünüyorum. Daha deli, daha serseri bir İrem bekliyorum hala. 

- Serkan Kaya "Sor" ile efkarı birikenlerin yardımına koşuyor. Hem Tatlıses özlemini gideriyor, hem de nüans farkıyla Tatlıses'ten ayrışıp müzikte kendi yerini günden güne sağlamlaştırıyor.

- Hakan Altun "Dayan Yüreğim"i hızlandırıp elektronik sulara taşımak istemiş ama sonuç çok da başarılı olamamış. "Dayan Yüreğim" kendi denizinde/ yatağında daha iyiydi.

"TARAF TUTTUM...."

Albümün kapanışı; sahibinden. Yıldız Tilbe, daha önce Funda Arar'ın söylediği "Taraf"la son noktayı koyuyor bu albüme.

Yazdığı yüzlerce şarkı arasında Yıldız Tilbe'yi belki de en güzle bu şarkı özetliyor.

Onun aşka aşık ama yaralı, kırgın, yorgun ruhunu; yaşayamadıklarını, bitmeyen özlemlerini  en güzel bu şarkı resmediyor:

"Hep özledim seni / Yandım hiç sönmeden / Taraf tuttum / Sende durdum kalben / Çok özledim seni..."

SUZAN KARDEŞ VE DİVANHANA'DAN "BAYRAM" GİBİ HİSSETTİREN ALBÜM

Yaptığı her işle hayatımızı güzelleştiren, ruhuyla dünyayı rengarenk boyayan Suzan Kardeş'ten "bayram sabahları" gibi hissettiren bir albüm geldi.

Balkan müziğinin en önemli temsilcilerinden Bosna Hersek'li Divanhana grubuyla yaptığı, soyadını taşıyan "Kardeş" albümünden söz ediyorum.

Sevdalinka şarkılarını Türk Sanat Müziği klasikleriyle buluşturan bir albüm bu.

Suzan Kardeş, Belçika'da tanıştığı Divanhana grubuyla, onlardan gelen teklif sonrasında kaydettikleri 6 Türkçe, 4 Boşnakça şarkıyla karşımızda.

İnsana ne güzel zamanları hatırlatıyor, nasıl da geleceğe güzel umutlandırıyor bu şarkılar.

Albümde her şarkı başka güzel, her biri birbirinden renkli.

Ben çok "Fikrimin İnce Gülü"ne takılı kaldım.

Çok sevdiğim bu şarkının Suzan & Divanhana yorumu; hani herkesin arkadaş, dost, kardeş olduğu, birarada yaşayıp ağlaşıp gülüştüğü; hani hiç kimsenin ölmediği o incelikli, o şiir gibi yıllara ışınlıyor insanı.

"SAZ, SÖZ: MAVİ"

Düşünün ki güzel bir yaz sabahına uyandınız.

Önce sade Türk kahvesi eşliğinde Suzan Kardeş'in albümünü dinlediniz.

Tatlı tatlı geçmişi hatırlayıp hüzünlendiniz.

Peşine Mavi'nin "Saz, Söz: Mavi" albümünü koyun.

Bir yaz bahçesine kurun sofranızı, çağırın dostlarınızı.

Kadehler kadehlere düşerken bırakın dökülsün içinizde ne varsa.

Dert, keder, hüzün, neşe, mutluluk.

Mavi bu şarkılarla bizi; biz yapan bütün duygularda buluşturuyor, bir araya getiriyor.

Böğüre böğüre söküyor içte ne kaldıysa.

Yaralarımızı hatırlatıyor, yalnız kaldığımız geceleri, sonra en zor zamanlarda elimize uzanan yardım ellerini...

Sığamadığımız sofralardan bizi güneşe giden yollara çıkarıyor en sonunda.

Üzerimize yüklediğimiz o fazla yüklerden, kalbi yoran o ağır hüzünlerden azad ediyor ruhlarımızı.

Mavi'nin incelikli kelimeleriyle TNK grubundan Caner Karamukluoğlu'nun eşsiz melodileri nasıl da tatlı, nasıl da hüzünle dans ediyor birlikte. 

Mavi ve Caner'in müzik yolculuğu hep sürsün isterim. Keza onları birlikte dinledikçe; iki yara kardeşi birbirini bulmuş gibi hissediyorum.

VE YAZ KONSERLERLE, FESTİVALLERLE GELİR

Elbette yaz sadece güzel şarkılar ve albümlerle gelmiyor.

İstanbul’da ve Anadolu’nun dört bir yanında güzel konserler ve festivaller de yaz boyu müzikseverleri bekliyor.

Hafta sonu Milyon Beach’te ReggaeFest var.

Kilyos’ta bu yıl kapılarını açan Milyon Beach, birkaç yıldır Anadolu’da boydan boya rock festivalleri düzenleyen Umut Kuzey’in İstanbul durağı.

Reggae festivalinin yıldızları Supernova ve Sattas olacak.

İki gün boyunca reggae ve rap müziğe doyacağız.

Umut Kuzey ve Milyon Yapım ekibi bu festivalle sınırlı kalmıyor, onları yoğun bir yaz bekliyor.

Bir yandan Anadolu’da rock festivalleri tam gaz devam ediyor.

Eskişehir, Adana ve Samsun’dan sonra sıradaki durak Kuşadası Gençlik Festivali olacak.

Yine Davutlar Sevgi Plajı’nda 11 Temmuz’da başlayacak festivalde bu yıl 2 sahne yer alacak.

Festivalde 12 Temmuz’da Pentagram’la Duman, 13 Temmuz’da Hayko Cepkin’le Şebnem Ferah, 14 Temmuz’da Athena ile Emre Aydın 15 Temmuz’da Teoman’la Mor ve Ötesi karşı karşıya gelecek.

Kuşadası’ndan sonra Milyon Yapım ekibi ağustos başında Dalaman’da, ağustos sonunda Zeytinli’de, eylül ortasında da İstanbul’da Milyon Beach’te düzenleyecekleri festivallerle yurdumuzun her karışını iyi müzikle besleyecekler.

İSTANBUL’DA HARBİYE AÇIKHAVA ZAMANI

Yazı İstanbul’da geçirenlerin en heyecanla beklediği Harbiye Açıkhava konserleri de 2 Temmuz’da Candan Erçetin’le başlıyor.

Erçetin yeni şarkısı “Değişiyoruz”la birlikte en sevilen şarkılarıyla hayranlarıyla buluşacak.

Yıl boyu Uniq’te sahnelediği nefes kesici müzikaliyle kapalı gişe yol alan Sertab Erener, 3 ve 6 Temmuz’da “Gelin müzikali bir de Harbiye Açıkhava’da görün” diyor.

Harbiye’de 5 Temmuz’da Selda Bağcan,  9 Temmuz’da ise Ajda Pekkan  var.

12 Temmuz itibariyle Harbiye Açıkhava nöbetini Sıla devralıyor. 3 gece Sıla’dan.

Bu yıl Harbiye’de sürpriz isimler de var.

Mesela Yıldız Tilbe. 23- 25 Temmuz’da iki gece üst üste

Mesela ilk kez Harbiye’de sahne alacak  Mabel Matiz ve Edis.

“Maya” albümüyle Mabel’in Harbiye’yi duygudan duyguya savuracağını; Edis’in de görkemli sahne şovuyla bu sahnede harika bir başlangıç yapacağını düşünüyorum.

ELEKTRONİK MÜZİKSEVERLER SUMA’YA

Yaz aylarında özgürce dans etmek isteyenler için iki adres var.

Şehirde olanlar Klein Garten’a, daha uzaklara gitmek isteyenler Suma Beach’e.

Her ikisinin de açılışı epey görkemli oldu.

Tatlı tatlı, kasmadan dans etmek, eğlenmek için bu yaz da İstanbul’da kalan herkes bu iki mekanda olacak.

Öyle görünüyor.

Keza Suma Beach’te 20-21-22 Temmuz’da Big Burn İstanbul festivali var.

Festivalde bu yıl 5 farklı sahnede 100'den fazla DJ performans yapacak.

Adam Beyer, Claptone, Dubfire, Seth Troxler ve Tale Of Us gibi elektronik müziğin yıldızları bu festivalde çalacak.