“Yediklerimiz bizi diyabet yapıyor” (Anti-diyabet yaşamın püf noktaları)

İnsanların yanlış beslenerek hasta olduğunu, doğru beslenerek de şifa bulduğunu belirten Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, tip 2 diyabetteki hızlı artışa ve Türk toplumunu bekleyen ciddi tehlikeye dikkat çekti.

Diyabetin salgın hastalık gibi arttığını, hastalığı önlemenin ve geri çevirmenin tek yolunun ise doğru beslenme olduğunu söyleyen Dr. Aktaş, “Şu an ülkemizde Avrupa ortalamasının 3 katı, dünya ortalamasının 2 katı diyabet hastası var. Böyle giderse, önümüzdeki kırk yıl içinde nüfusun tamamı diyabet olacak” dedi.

NASIL TİP 2 DİYABET OLUYORUZ?

“Vücudumuzun tolere edemeyeceği kadar şeker ve karbonhidrat tüketiyoruz” diyen Fitoterapi Uzmanı, diyabetin nasıl sinsi ve fark ettirmeden geliştiğini şöyle özetledi:

“İçi şeker dolu gazlı içecekler, çikolatalar, tatlılar, bol glutenli ekmek, makarna, pizza, mısır şurubu dolu işlenmiş gıdalar derken ortaya çıkan şeker ve gluten bombardımanı önce insülin metabolizmamızı bozuyor, sonra insülin direnci ve fazla kilolar sorununu derinleştiriyor, en sonunda da tip 2 diyabet hastası oluyoruz.”

DİYABET BİRÇOK HASTALIĞIN NEDENİ

Dr. Ümit Aktaş, tip 2 diyabet hastalığının hafife alınmaması gerektiğini, kalp krizinden Alzheimer’a kadar pek çok hastalığın arkasındaki esas sorumlunun insülin direnci ve diyabet olduğunu belirtti, “Dünyada bir numaralı ölüm sebebi olan kalp damar hastalıklarının en başta gelen sebebi de diyabettir” ifadesini kullandı.

ANTİ-DİYABET YAŞAM NASIL OLMALI?

Tip 2 diyabetin tam şifa ile tedavi edilebilen bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Aktaş, doğru beslenme odaklı bir yaşam tarzı önerdi. Dr. Ümit Aktaş’tan anti-diyabet yaşam önerileri şöyle:

• Temel kuralınız doğal beslenme olsun. Bütün işlenmiş gıdaları ve şekeri hayatınızdan çıkarın. Unutmayın, raf ömrü olan her gıda işlenmiş gıdadır.
• Tüm sebzeleri mevsiminde tüketin.
• Meyvelerin şeker içerdiğini unutmayın. Seçiminizi elma gibi düşük oranda şeker içeren, yani glisemik indeksi düşük meyvelerden yana yapın. Meyve sularından kesinlikle uzak durun.
• Her türlü ekmek (beyaz, kepekli, tam buğday, yufka, lavaş, köy ekmeği), un, bulgur, makarna, erişte, şehriye ve hatta ev tarhanasından bile uzak durun.
• Yulaf, arpa ve çavdar da gluten içerirler, doğal olarak bunları da tüketmeyin.
• Marketlerde “glutensiz” adı altında satılan tüm ürünler nişastadan üretilir. Bunların glisemik indeksi, şekerin neredeyse iki katıdır ve bunlar da asla tüketilmemelidir.
• Hazır mayalı gıdalardan uzak durun.
• Genetiğine müdahale edilmiş yemle beslenen besi hayvanlarından, aynı nedenden dolayı çiftlik balıklarından da uzak durun. Merada yayılmış hayvan eti ve deniz balıkları, yani, fıtratına uygun yetiştirilmiş hayvandan gelen kırmızı et, tavuk eti, balık, yumurta tüketin.
• Tüm sakatatlar faydalı ve gereklidir.
• Sızma zeytinyağını bol bol tüketin. Halis tereyağından da korkmayın, bolca tüketin.
• Ev yapımı yoğurt, kefir ve turşu tüketin.
• Egzersiz anti-diyabetik bir yaşam tarzının olmazsa olmazıdır. Öyle spor salonlarına gidip, sağlığınızı tehlikeye atan ağır egzersiz programlarından bahsetmiyorum. Yürümek en güvenli, en sağlıklı egzersizdir. Günde yarım saatle başlayın ve bir saate çıkarmayı hedefleyin.

VİDEO: DİYABET RİSKİ 1 DAKİKADA BELİRLENEBİLİR