Vakalar azaldı ama verem hala büyük bir sorun

İnsanlığın en eski ve en çok öldüren hastalıklarından biri olan verem, günümüzde tedavisi mümkün olmasına rağmen, hala dünya için büyük bir sağlık sorunu.

Vakalar azaldı ama verem hala büyük bir sorun

68. Verem Savaşı ve Propaganda Haftası dolayısıyla açıklama yapan Türk Toraks Derneği Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Tülin Sevim, tüberküloz mikrobunun (basili) hava yolu ile bulaştığını ve öksürüğün hastalığın yayılmasında önemli olduğunu söyledi.

Basil bulaştıktan sonra aylar içinde hastalanma olabileceği gibi yıllar sonra da hastalanma olabileceğini belirten Sevim, “En çok akciğerleri tutan hastalık tüm organlarda görülebilir. Tedavisi en az 6 ay sürer ve tümüyle iyileşir. Tedavi ile kısa sürede bulaştırıcılık sona erer. Bu nedenle düzenli ilaç kullanan hasta bulaştırıcı değildir. Tedavisiz kalan ya da düzensiz tedavi alan hastaların bulaştırıcılığı sürer, hastalık ilerler ve ölümlere neden olabilir” dedi,
Dünya Örgütü 2013 yılında dünya genelinde 9 milyon yeni tüberküloz hastasının olduğunu, bunlardan 1,5 milyonunun kaybedildiğini açıkladı.

Günümüzde hala her gün 4.100 kişi verem hastalığından ölüyor.

Veremin kontrol altına alınamamasının en önemli nedenleri arasında yoksulluk, sağlık personeli sayısının yetersiz oluşu gibi önemli yapısal sorunlar nedeniyle hastalara tanı konulamaması, ilaç yokluğu, yetersiz tedaviler ve ilaç direnci olduğunu belirten Sevim, şunları söyledi: “Uygun olmayan tedaviler, ilaçların düzensiz kullanılması gibi durumlar tüberküloz mikrobunun ilaçlara karşı direnç geliştirmesine neden olur. Tüberkülozda ilaç direnci, tedaviyi zorlaştırır; yan etkileri fazla, daha pahalı, çok sayıda ilaçla 2 yıl tedaviyi gerektirir. Bu hastalarda kullanılan tedavi rejimlerinin başarı oranı düşüktür. Umut verici bir gelişme olarak iki yeni verem ilacı bulunmuştur. Yeni tedavi rejimleri araştırılmaktadır. Ancak yine de dirençli tüberküloz sorunu önemini korumaktadır. Her yıl dünya genelinde 480.000 yeni çok ilaca dirençli tüberküloz hastası ortaya çıkmaktadır. Bu hastaların 210.000’i ölmektedir.”

“TÜRKİYE’DE VEREM GÖRÜLME SIKLIĞINDA DÜŞÜŞ VAR”
Dünya Örgütü, 2015 yılı ve sonrası için yeni bir tüberküloz kontrol stratejisi geliştirdiğini ve Dünya Sağlık Asamblesinde kabul edildiğini belirten Sevim, Türkiye’nin verem savaşında başarılı olduğunu vurguladı.

“HASTALAR TOPLUMDA DIŞLANMAMALI”
Tedavisine başlanan ve düzenli ilaç kullanan tüberküloz hastalarında bulaştırıcılığın hızla azaldığını ve kısa süre sonra da ortadan kalktığını ifade eden Sevim, bu hastaların artık toplum için bir risk oluşturmadığını ifade etti. Toplumun bu konuda eğitilmesinin önemine değinen Sevim, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüberküloz hastalarının damgalanması, toplumdan dışlanması, işlerini, sosyal statülerini kaybetmeleri önlenmelidir. Hastaların maddi ve sosyal ihtiyaçları da karşılanmalıdır. Ülkemizde tüberküloz hastalarının gerek hastane ulaşımları, gerekse günlük yaşamlarını idame ettirebilmeleri için gereken maddi, sosyal ve diğer desteklerin sağlanmasında eksiklikler vardır. Hastaların bu ihtiyaçlarının sağlanması, verem savaşının başarısı için gereklidir. Bu sayede, tedaviyi terk eden hastaların tedavisinin sürdürülmesi sağlanabilir. Yine bu sayede verem hastalığına yakalanmış kişinin ve ailesinin, bu nedenle acı çekmesi önlenmiş olur.”

Sayfa Yükleniyor...