Türkiye'den biyoteknolojik ilaç hamlesi (Sağlıkta dev yatırım)

Dünya ilaç sektörü kimyasal üretimden biyolojik üretime geçme çalışmalarına hız verdi.

2016 yılında dünya ilaç sektörü otomotiv sektöründen sonra ikinci büyüklüğe ulaştı. Sektör 1 trilyon 150 milyar dolarlık bir büyüklük yakaladı.

Bu üretimin 930 milyar doları kimyasal, 220 milyar doları ise biyoteknolojik ilaçlar pay aldı. 2018 yılında tahmini olarak 1 trilyon 246 milyar dolara ulaşan sektörde biyoteknolojik ilaçlar payını 264 milyar dolara çıkardı. 2022 de ise biyoteknolojik ilaçların payı 375 milyar dolara çıkması bekleniyor.

BİYOTEKNOLOJİK İLAÇ ÜRETEN ÜLKELER

Uluslararası standartlarda biyoteknolojik ilaç üretebilen ABD, İngiltere,  Japonya, Güney Kore, İsviçre’nin ardından Türkiye, bu teknolojiye sahip 6. ülke olacak.

Global ilaç pazarında en çok satılan 100 ilacın 48’i biyoteknolojik ilaçlar. Bu ilaçların global pazar büyüklüğü 220 milyar doları buluyor.

Biyoteknolojik ilaç pazar büyüklüğünün 2019 yılında 445 milyar dolara ulaşacağı, 2030 yılında ise biyoteknolojik ürünlerin tüm ilaç tanı ürünleri içerisindeki payının yüzde 80’i bulacağı tahmin ediliyor.

"TÜRKİYE'DE ÜRETİM TESİSİ KURULACAK"

Ayrıca, Türkiye’de bir üretim tesisi kurulacak ve bu tesis Avrupa ve Amerika sağlık otoritelerinden (FDA) onaylı olacaktır. Bu vesileyle Türkiye’de olmayan yüksek teknoloji ülkemize transfer edilecek ve bu tesislerde farklı biyolojik ürünler de geliştirilebilecektir.

Biz Türkiye’de biyoteknoloji alanında AR-GE ve üretimde istihdam yaratmayı ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu ‘teknolojik insan’ kaynağına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu tesislerde üreteceğimiz ürünler, Türkiye, 34 çevre ülke pazarına ek olarak Avrupa ve Amerika’ya da gönderilecek, ülkemizin ilaç alanındaki cari açığının azaltılmasında önemli katkı sağlayacaktır”

"34 ÜLKEYE SATIŞI YAPILACAK"

Sancak, Güney Kore ile yapılan anlaşmayla Türkiye’nin biyo teknolojik ilaçların Rusya, BDT, Ortadoğu ve Doğu Avrupa bölgesinde 34 ülkede münhasır satış ve pazarlama haklarına sahip olduğunu da söyledi.

SANCAK: ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Saya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sancak, Güney Kore’yle gidilen işbirliği çerçevesinde çalışmaların başladığını duyurdu.

Sancak, yeni yatırımla Türkiye’nin ilaç üretiminde yüksek teknolojiye ulaşmış olacağını belirterek şunları söyledi:

“Bu yeni anlaşma ile master hücre kültürüne sahiplik hakkı, biyoteknolojik ürün AR-GE teknolojilerine erişim hakkının yanında, dünya standartlarında ve globalklinik çalışmalarla geliştirilecek biyobenzer ürünlerin Türkiye, Rusya, BDT, Ortadoğu ve Doğu Avrupa bölgesinde 34 ülkede münhasır satış ve pazarlama haklarına sahip olmuştur.  

Global klinik çalışmalara Türkiye‘den merkezlerin katılımı ve klinik deneyim sağlanacaktır. 

Güney Koreli yatırımcı şirketin yönetim kurulu başkanı ve bilim adamı Seung Heon Nam biyolojik ilaç sektörünün dünyada hızla geliştiğini ve pazar payının hızla arttığına dikkat çekti.

NAM: TÜRKİYE ALTINCI ÜLKE OLACAK

Nam, “Dünya genelinde 5 ülke biyoteknolojik ilaç üretiyor. Bu ülkeler ABD, İngiltere, Japonya, Güney Kore, İsviçre. Polus ve Pharmactiveortaklığında gerçekleştirilecek yatırımla Türkiye, biyoteknoloji alanında dünya standartlarında ilaç üretebilen 6. ülke olacak” dedi.

Nam, Güney Kore’deki üretim tesisi yatırımının yanı sıra Türkiye’de Saya Grup ile ortak olarak 2018’in ikinci yarısında yeni bir fabrika yatırımına daha başlayacaklarını bildirdi.

Bu yatırım ile birlikte Türkiye’nin biyobenzer ilaç üretiminde önemli bir rol oynamaya başlayacağını ifade eden Nam, Türkiye ile Güney Kore arasında çok uzun yıllara dayanan “kardeşlik” ilişkisinin bu yatırım ile bir kez daha öne çıkacağını dile getirdi. 

AB ve ABD normlarının farklı olduğunu ve iki farklı noktadan onay alabildiğini belirten Nam, “Türkiye’de yapılacak tesisin Güney Kore’deki tesisle aynı zamanda onay almasını bekliyoruz. Türkiye’den ürünleri Avrupa’ya göndereceğiz. Saya Grup’un bünyesindeki izinlerle 34 ülkeye ihraç edilecek ve tedariki de buradan sağlanacak. Fabrikada üretilen ürünlerin yüzde 5’i iç pazarda kalacak, yüzde 95'i ihraç edilecek. Güney Kore’deki Fabrika ile Türkiye’deki fabrika aynı üretim kabiliyetine sahip olacak. Uzun vadede hangi ürünün Türkiye’de hangisinin Kore’de üretileceğine karar vereceğiz. En güvendiğimiz ürünlerden mutabık kaldıklarımızı tüm dünya için Türkiye’de üreteceğiz” diye konuştu.