Trafik Hayattır “Çocuk Güvenliği” projesi ile bu kez ailelere ulaşıyor

5-14 yaş grubunun trafik kazalarından en çok etkilenen 2. grup olması ve ülkemizde de kazalardan etkilenen çocuk sayısının giderek artması sebebiyle Trafik Hayattır ‘Trafikte Çocuk Güvenliği’ isimli bir inisiyatif başlattı.

Kamu ve özel sektör işbirliğinde yürütülecek “Trafikte Çocuk Güvenliği” projesi kapsamında Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen ‘Araçta Çocuk Güvenliği’ araştırmasının sonuçları paylaşıldı.

İzmir, İstanbul ve Ankara gibi üç büyük ilde uygulanan araştırmanın sonuçlarına göre ailelerin sadece yüzde 23’ü çocuk koltuğu kullanıyor. Kullananların Yüzde 93’ü ise 0-3 yaş arası çocuk koltuğu kullanıp, üç yaş sonrasında çocuk koltuğu kullanımını bırakıyor.

Trafik Hayattır platformu, hamilelerin ve çocukların araç içi güvenliği ile ilgili araştırmalar yapan Loughborough Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Serpil ve Prof. Dr. Memiş Acar ile Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanındaki çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Üstün Dökmen’in danışmanlığında hayata geçirilecek projeler ile aileleri trafikte çocuk güvenliği konusunda bilgilendirmeyi amaçlıyor.

Doğuş Otomotiv, 2004 yılından itibaren toplumun tüm kesimlerinde trafik güvenliği bilincini arttırmak amacıyla yürüttüğü “Trafik Hayattır!” kurumsal sorumluluk platformu kapsamında trafik güvenliği eğitimleri ve trafikte sorumluluk yaklaşımına yönelik farkındalık projeleri gerçekleştiriyor. Bu eğitim projeleri kapsamında bu kez de Trafikte Çocuk Güvenliği projesini hayata geçirerek, günlük trafikte özellikle çocuklu ailelerin, araçta çocuklarının güvenliğini sağlama konusunda bilinçlenmeleri ve bu konuda farkındalık kazanmalarını amaçlıyor.

ALİ BİLALOĞLU: TÜRKİYE ASLINDA BİR ÇOCUK ÜLKESİ

Türkiye’nin nüfusunun yaklaşık yüzde 30’unun çocuklardan oluştuğunu ve Türkiye’nin bir “çocuk ülkesi” olduğunu belirten Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, 2014 yılında 413 çocuğun trafik kazalarında hayatını kaybettiğini, 50 bine yakın çocuğun da yaralandığını söyledi. Bilaloğlu, “Bu nedenle ülkemizde trafik güvenliği ile ilgili uygulanacak kurumsal sosyal sorumlulukta, çocuklara ve onların ailelerine yönelik projelerin seçilmesi ve geliştirilmesi hayati öneme sahip” diye konuştu.

Doğuş Otomotiv’in 10 yılı aşkın süredir hayata geçirdiği ve Türkiye’de trafik güvenliği ile ilgili en güçlü platformların arasında yer alan Trafik Hayattır projesinin 2016 ve 2017 yıllarında trafikte çocuk güvenliği konusuna dikkat çekmek ve bu alanda inisiyatif başlatmak için çalışmalarına başladığını söyledi.

HER 5 AİLEDEN 4’Ü ÇOCUK KOLTUĞU KULLANMIYOR

Trafik Hayattır projesinin “Trafikte Çocuk Güvenliği” projesi kapsamında, bir yol haritası hazırlamak ve alınacak aksiyonları belirlemek üzere, Ankara, İzmir ve İstanbul’da 2015 yılı sonlarında Türkiye’nin ‘Araçta Çocuk Güvenliği’ araştırması gerçekleştirildi. Çocuk koltuğu üreticisi Römer’in Türkiye Distribütörü İtameks’in desteğiyle 3000 kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen araştırmayla, trafikte çocuk güvenliği konusunun aslında ülkemiz için hayati öneme sahip olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Araştırmaya göre ülkemizin üç büyük ilinde, çocuklu ailelerin sadece yüzde 23’ünün koltuk kullandığı belirlendi. Çocukları 3 yaşını geçtikten sonra ise, ailelerin yüzde 93’ü çocuk koltuğunu yenilemiyor ve akabinde kullanımı bırakıyor. Araştırmada ayrıca ebeveynlerin çocuklarını ön koltuğa oturtup oturtmadıkları, emniyet kemeri takıp takmadıkları da soruldu.

3 AKADEMİSYEN DANIŞMANLIK YAPACAK

Bu araştırma sonrasında çocukların araç içinde çocuk koltuğunda oturtulmamasının, ebeveynlerin çocuk koltuğuyla ilgili yeterli teknik bilgiye sahip olmaması veya çocuğun psikolojik tepkilerinden kaynaklı olduğunun görüldüğünü belirten Ali Bilaloğlu, konunun sosyal ve kültürel yönden de irdelenmesi için bilgilendirme çalışmalarında çok önemli ve saygın akademisyenler ile işbirliği yaptıklarını ifade etti.

Bu kapsamda, İngiltere Loughbourgh Üniversitesi’nden araçta hamile kadın ve çocuk güvenliği ile ilgili önemli araştırmalar yapan Prof. Dr Serpil Acar ve Prof. Dr. Memiş Acar ile psikolojik danışma ve rehberlik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Üstün Dökmen, Trafik Hayattır projesine danışman olarak katıldı.

“TRAFİKTE ÇOCUK GÜVENLİĞİ HAMİLELİKTE BAŞLAR”

Trafik Hayattır - Trafikte Çocuk Güvenliği projesinin danışmanlarından olan Loughborough Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serpil Acar, anne adaylarının araç içi güvenliği ile ilgili bilgileri de paylaştı.

Bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalara göre kadınların, aksi bir sağlık sorunu yoksa hamileliğinin son gününe kadar araç kullanabileceklerini söyleyen ve hamilelerde araç içi güvenliği için en önemli konunun, emniyet kemerinin doğru takılması olduğunu söyleyen Acar, şöyle devam etti:

”Aslında bu konuda en önemli nokta, çocuğun güvenliği. Burada kadının güvenliğinden çok, bebeğin araç içindeki güvenliğinden bahsediyoruz. Öncelikle en önemli konu, emniyet kemerinin karna baskı yapmaması. Emniyet kemerinin gövdeye çapraz olan kısmı, omzun ortasına ve iki
göğsün arasına yerleşmeli. Kucak kısmından geçen kemer ise, karnın mümkün olduğunca altından ama bacakların mümkün olduğu kadar üzerinden geçmeli.”

Acar, yanlış kemer kullanılmasının bazı durumlarda anne ve bebek için de tehlike olabileceğini vurguladı.

“ÇOCUĞUNUZU KALIN VE KAYGAN GİYSİLERLE KOLTUĞA OTURTMAYIN”

İngiltere’de çocuk koltuğu konusunda çalışmalar yapan Loughborough Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memiş Acar ise, çocuk koltuğunun kullanımı konusunda önemli bilgiler verdi.

Çocuk veya bebek koltuğunun onların “emniyet kemeri” olduğunu belirten Acar, “Nasıl araçta emniyet kemeri kullanımının önemini veya faydasını tartışmıyorsak, çocuk ve bebek koltuğu kullanımını da tartışmamalıyız” dedi. Trafik Hayattır projesinin gerçekleştirdiği araştırmaya göre birçok ailenin, çocuk koltuğu kullanmak yerine çocuklarını kucağına oturttuğunu veya arka koltukta oturtmanın yeterli olduğunu düşündüğünü söyleyen Memiş Acar, “ İster kucağınızda oturtun ister yanında olun. Bilimsel gerçeğe göre, siz çocuğunuza çocuk koltuğundan daha iyi bir koruma sağlayamazsınız” dedi.

KEMER İLE ÇOCUK ARASINDA BOŞLUK OLMAMALI

Memiş Acar doğru koltuk kullanımı konusunda da, “Öncelikle Avrupa standartlarında koltukları seçin ve mutlaka üreticinin söylediği şekilde monte edin. Bebek veya çocuk, sıkı bir şekilde kemer ile bağlanmalı ve kemer ile arasında boşluk olmamalı. Kalın ve özellikle kaygan dokusu olan kıyafetler ile koltuğa oturtulmamalı. Çocuk, başıyla koltuğun kafalığı arasında minimum mesafe olarak oturtulmalı” diye konuştu.

“ÇOCUK KOLTUĞA OTURMUYOR DEĞİL, AİLE OTURTAMIYORDUR”

Trafikte Çocuk Güvenliği projesinin, özellikle çocuklu ailelere ulaşmasında Trafik Hayattır’a destek verecek olan Psikolog Prof. Dr. Üstün Dökmen de, “Bazı anne-babalar, arabalarda çocuk koltuğunun ve çocukların kemer bağlamasının önemini yeterince bilmiyorlar. Bazıları ise konunun önemini biliyorlar ancak çocuklarına söz geçiremiyorlar, ‘Ne yapayım arkaya oturmuyor’ diyor. Aslında bu cümle şöyle olmalı: “Bir türlü arkaya oturtamıyorum” dedi.

Dökmen, çocuğu araç içinde trafik kurallarına ve güvenliğine unygun oturtmamanın, çocuğa sınır koymama sorunu olduğunu söyleyerek, ailelerin bu sınır koyamama sorununu başka alanlarda da yaşadığını ifade etti.

ÖZEL VE KAMU İŞBİRLİĞİNDE AKSİYONLAR ALINACAK

Özel sektör ve kamu işbirliğinde gerçekleşecek ‘Trafikte Çocuk Güvenliği’ projesine destek vermekten memnuniyet duyduklarını belirten İtameks CEO’su İsmail Delemen ise, araç içi güvenliğini maksimum düzeye çıkartmak için çocuk güvenlik koltuğu seçimi ve gerekliliği konularına dikkat çekti.

Delemen, “Türkiye’de Haziran 2010’dan itibaren 1.35 cm’den kısa ve 36 kilogramın altındaki çocuklar için oto koltuğu kullanımı zorunlu hale geldi, fakat ne yazık ki kullanımı hala Avrupa ülkelerine oranla çok düşük.. Anne ve babaların bu konuda ciddi şekilde bilinçlendirilmeye ihtiyacı olduğu şüphesiz. Trafik Hayattır Platformu ile inanıyoruz ki ülkemizde anne-babaları çocuk güvenlik koltuğu kullanımı hakkında bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak için hep birlikte bir basamak oluşturacağız” şeklinde konuştu

Emniyet Genel Müdürlüğü, belediyeler ve valiliklerle koordine olunarak anaokulları, kreşlerde anne-babalara ve çocuklara ayrı ayrı kurgulanan eğitimlerin verilmesi planlanan proje, her biri konusunda uzman akademisyenlerin danışmanlığıyla hazırlanacak bilgilendirici metinler ve videolarla sosyal medyada da desteklenecek.