Tek kişilik ordu: Anne sütü

Anne sütünün, ilk 6 ayda bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin öğelerini tek başına sağladığını belirten Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Banu Küçükkırım bu nedenle anne sütünü, "tek kişilik bir orduya" benzetti. Doğumdan sonra halk arasında 'ağız sütü' olarak bilinen kolostrumun da bebekler için 'ilk aşı' anlamına geldiğini vurgulayan Küçükkırım, hastalıklardan koruyan zengin içeriği ile çok özel olan kolostrumun bebeğe mutlaka verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dr. Küçükkırım, 1-7 Ekim Emzirme Haftası dolayısıyla ntvmsnbc'ye yaptığı açıklamada anne sütünün faydalarını ve çeşitli nedenlerden dolayı bu sütten mahrum kalan bebekler için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Anne sütü alan bebeklerin, diğer besinlerle beslenenlere göre daha zeki olduğunu belirten Dr. Küçükkırım, “Dünya Sağlık Örgütü anne sütü almayan bebeklerdeki ölüm oranlarının, alan bebeklere göre 4-6 kat fazla olduğunu bildirmiştir. Yine DSÖ ilk 6 ay sadece anne sütünü, sonrasında anne sütü ve ayına uygun ek gıdaları önermekte, ayrıca emzirmenin 2 yaşa kadar devam etmesinin uygun olduğunu belirtmektedir" dedi.

Dr. Küçükkırım'ın verdiği bilgilere göre, bebeğin ihtiyaçlarına uygun protein, yağ, demir, vitamin gibi besin öğelerinden zengin olan anne sütünün hazmı da kolay oluyor, tamamına yakını sindiriliyor. Anne sütü alan bebeklerde kabızlık, ishal ve kolik tarzında hazımsızlığa bağlı karın ağrıları az görülüyor, bebeğin gelişmemiş böbreklerine ek yük oluşturmuyor. Taze ve steril olması sayesinde birçok hastalığın oluşumunu önlüyor, içeriğindeki maddeler bebeği ciddi enfeksiyonlardan koruyor. Bu bebeklerde alerji, egzema, diş eti hastalıkları, diyabet, demir eksikliği anemisi ve pişik gibi sorunlar daha az görülüyor.

ANNE İLE BEBEK ARASINDA RUHSAL BAĞ KURUYOR
Dr. Küçükkırım'a göre üstelik anne sütü en ekonomik ve doğal besin çünkü hiçbir ödeme yapmak gerekmiyor. Emzirmenin, bebeği ruhsal açıdan da beslediğini vurgulayan Küçükkırım, “Emzirme anne ve bebek arasında sevgi dolu bir ilişki sağlar. Emziren annelerin sabrı ve emzirilen bebeklerin huzurlu hali, ileriye yönelik iyi temelleri olan bir anne-çocuk ilişkisinin başlangıcıdır” diye konuştu.

MAMA SEÇERKEN DİKKAT
Anne sütünün olmadığı ya da mecburi durumlarda ise öneri; ek gıdalar yönünde. Dr. Banu Küçükkırım, “Her ne kadar anne sütüne yapısal olarak en yakın süt inek sütü olsa da geçmişte yaşanan deneyimler yeni doğmuş bir bebeğin bu sütü hazmetmesinin ve içeriğinden yararlanmasının son derece güç olduğunu göstermiştir. Bu yüzden inek sütünün saf haliyle 1 yaşından önce zorunlu kalınmadıkça bebeklere verilmesi önerilmemektedir. Şu an için anne sütüne alternatif olabilecek tek ürün anne sütüne adapte edilmiş inek sütünden üretilen formül mamalardır” ifadesini kullandı.

SÜT ALERJİSİNDE NELER YAPILMALI?
Bebeğin inek sütü alerjisi varsa doktorunun önerdiği özel mamaların seçilmesi gerekiyor. Bebeğin sağlık problemi yoksa standart mamalar tercih edilebilir. Mamanın bebeğin ayına uygun olması ve hazımsızlık sorunu varlığında özel mamaların kullanılması gerektiğini belirten Küçükkırım, “Örneğin laktozsuz mama önerildiyse laktoz içermeyen bir ürün seçilmelidir. Beyin gelişimi için önemli bir uzun zincirli yağ asidi olan DHA'lı mamalar tercih edilmelidir. Mamaların bu yönden demir takviyesi ile zenginleştirilmiş olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca mamanın son kullanma tarihine mutlaka bakılmalıdır” önerisinde bulundu. 

KEÇİ SÜTÜ DE BÖBREKLERİ ETKİLEYEBİLİR
6 aydan sonraki ek gıdalara ise teker teker başlamak ve acele etmemek gerektiğini belirten Dr. Küçükkırım, “Besin alerjisi yönünden uyanık olunmalı. Yoğurt, sebze çorbaları, yumurta ve peynir içerikli kahvaltılar, tahıllı muhallebiler ve meyve püreleri bir düzen ve sıra dahilinde menüye eklenmelidir. Örneğin yeni başlanan bir besin tek başına 3 gün bebeğe verilmelidir ki besin alerjisi olup olmadığı anlaşılsın” şeklinde konuştu. 

Dr. Küçükkırım, anne sütüne en yakın kabul edilen keçi sütünün de bebeğin böbrekleri üzerinde olumsuz etkilere yol açabildiğini sözlerine ekledi.