Sesimizi kısan 5 neden

Sesiniz her zamankinden farklı tonlarda, daha az ya da çatallaşarak çıkıyorsa nedeni alerji, sigara, enfeksiyon, reflü veya sesinizi yanlış kullanmanız olabilir.

Sesimizi kısan 5 neden

İSTANBUL - Ses kısıklığına neden olabilecek birçok faktör bulunuyor. Ses kısıklığı, çoğunlukla altta yatan faktörün tedavi edilmesiyle ortadan kalkıyor ve ses tellerinin ayrıca tedavisi gerekmiyor.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, ses kısıklığına en sık yol açan beş nedeni şöyle anlatıyor:

SESİN YANLIŞ KULLANIMI
“Kişinin sesini her zamankinden farklı tonda kullanması olarak tanımlanan bu faktör; sesin uzun süre gürültülü ortamda kullanılması ve aşırı bağırarak konuşulması gibi durumları kapsıyor. Örneğin; maça giden bir kişi tezahürat yaparken çok bağırdığı için ses telinde kanama, polip ya da kist oluşuyor, bunlar da ses kısıklığına yol açıyor. Aynı maçta bazı kişilerin sesi kısılırken diğerlerinin sesinin sağlıklı kalması ise kişilerde sigara kullanımı, alerji ve reflü gibi hazırlayıcı faktörlerin olup olmamasına bağlı oluyor. Ayrıca kişilerin yaşı, mesleği ve sosyal hayatı ile kişiliği de bu rahatsızlığın ortaya çıkmasını etkiliyor. Sesini sürekli olarak yanlış kullanan kişide ise ses tellerinde kalınlaşmalar başlıyor, nodül oluşabiliyor. Ses tellerindeki bu kronik zarar, sesin doğru kullanılmaya başlanmasıyla iyileşebiliyor. Bazı vakalarda ise cerrahi müdahale gerekebiliyor.

SİGARA İÇİMİ
Sigaranın içeriğindeki maddeler, ses telleri üzerindeki epitele (örtüye) zarar veriyor ve altındaki tabakada da ödeme neden oluyor. Özellikle kadınlarda buna bağlı olarak ses kalınlaşması meydana geliyor. Sigara içimi epitelin zaman içinde yaralanmış bir doku haline gelmesine de neden oluyor ve hücreler değişmeye başlıyor. Kansere giden ilk adımlar bu evrede görülmeye başlıyor. Bu açıdan hiç sigara içmeyen kişiler her zaman daha avantajlı olmakla birlikte, az sigara içmek de riski azaltıyor. Sigara içen kişilerin ses kısıklığının iki haftadan uzun sürmesi durumunda mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene edilmeleri öneriliyor. Çünkü bu rahatsızlık sadece polip veya nodül oluşumları ya da kanser vakalarında iki haftadan uzun sürüyor. Muayene sonucunda her zaman kanser teşhisi konulmasa da, tespit edilecek nodül veya polipin ilaç ya da cerrahi ile tedavi edilmesi hastanın yaşam kalitesi açısından önem taşıyor.

FARENGOLARENGEAL REFLÜ
Reflü hastalığı, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi olarak tanımlanıyor. Asitli içeriğin ağza kadar çıktığı durumlarda ise ses telleri fizyolojik olarak zarar görüyor. Bu hastalarda ses yorulmaları, ses kısıklığı, çatallaşmalar, sürekli sesi temizleme isteği ve kronik öksürük meydana gelebiliyor. Söz konusu fizyolojik etki sürekli olduğu zaman ses kısıklığı kalıcı hale geliyor ve tedavisi ancak cerrahi olarak gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca araştırmalar, bu bölgede sigaradan sonra kansere en çok reflünün neden olduğunu ortaya koyuyor. Eğer ses kısıklığının tek nedeni reflü ise antireflü tedavisi ile sorun ortadan kaldırılabiliyor. Ancak tedavi sırasında diğer faktörlerin de değerlendirilmesi ve ortadan kaldırılması tedavinin başarısı açısından önem taşıyor.

ENFEKSİYONLAR
Virüslerden kaynaklanan üst solunum yolu enfeksiyonlarının neden olabildiği ses kısıklıkları dinlenme, bol sıvı tüketme ve buhar tedavisi gibi yöntemlerle iyileştirilebiliyor. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise genizde geriye doğru sürekli yeşil akıntı olması ses tellerine zarar veriyor. Hasta bu etkiye bağlı olarak ses kısıklığı yaşıyor, sesini kullanırken daha çabuk yoruluyor. Bu durum en çok kronikleşmiş sinüs enfeksiyonlarında görülüyor. Enfeksiyonun tedavisiyle birlikte ses kısıklığı da ortadan kalkıyor. Sadece ses telini tutan HPV ve tüberküloz gibi enfeksiyonlar da ses kısıklığına neden oluyor. Bunlar içinde en sık görülen HPV (Human Papilloma Virüs), ses tellerinde papillomatozis hastalığına neden oluyor. Bu hastalıkta ses kısıklığının yanı sıra kanserleşme ihtimali de bulunuyor. Sürekli tedavi gerektiren bu hastalıkta kanserleşmeyi önlemek ve hastaya iyi bir ses kalitesi sağlamak için birden çok lazer cerrahisi uygulamak gerekiyor. Günübirlik olarak uygulanan bu cerrahide başarılı sonuçlar alınıyor.

ALERJİ
Alerjik kişilerin burun etlerinde hafif şişlik ve tıkanıklık, ses tellerinde de hafif ödem olabiliyor. Alerjenlerin etkisinde değilken çok rahat olan bu kişiler, alerjenle karşı karşıya oldukları durumda sık hapşırma, burun ve damak kaşıntıları, geriye doğru geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı şikayetlerinin yanı sıra çabuk yorulan ve monoton bir sese sahip oluyorlar. Bu kişilerin burunlarından iyi nefes alabildikleri dönemlerde, sesle ilgili problemlerinde de büyük oranda azalma görülüyor. Alerji tedavisinin yanı sıra iyi nefes almayı sağlamak için radyofrekans ile burun etleri küçültülüyor ve hastanın şikayetleri azalıyor.

SES TELLERİNİN GÖREVLERİ
Gırtlağın içinde, tiroit (kalkansı) kıkırdağının arkasında, sağda ve solda iki tane bulunan ve ‘ses telleri’ olarak adlandırılan bu organlar aslında tellerden değil, ince dokulardan oluşuyor. Uyaran sinirler yoluyla hareket eden ses telleri, sesin oluşumu için kapanıyor, nefes almak için de açılıyor. Ses telleri kapandığı zaman aşağıdan gelen hava iki ses telinin arasından bir titreşim oluşturarak geçip gidiyor. Bu titreşim, ham bir ses olarak çıkıyor ve önce boğaza, oradan da ağız boşluğuna gidiyor. Dil kökü, bademcikler, burundaki etler ve kemik-kıkırdak yapıları sese rezonansını ve karakterini veriyor. Ses telleri kapanarak, katı ve sıvı gıda maddelerinin nefes borusuna geçmesini de engelliyor. Birer adale gibi olan ses tellerinin güçlenmesi, güzelleşmesi için ses terapistlerinden destek alınıyor.

Sayfa Yükleniyor...