“Bu savaşı sevginin gücüyle kazandım”
Kanser tedavisi için kemik iliği nakli olan hastalar bir araya geldi, yaşadıkları zorlukları, hayata tutunma öykülerini, umutlarını anlattı. 25 yaşında kanserle yüzleşen Fuat Fazlıoğlu, tedavi sırasında “çok seviyordum” dediği nişanlısının ayrılma kararıyla yıkıldığını söylüyor, “Hem ayrılık travmasını hem de tedavinin yarattığı zorlukları sevginin gücü ile atlattım” diyor.
"Kök Hücre Nakli Hastaları Buluşma" etkinliği, kanser tedavisi sırasında kemik iliği nakli olan hastaları, hasta yakınlarını ve doktorlarını buluşturdu. Ankara’da gerçekleşen toplantıda, hastalar tedavi sürecindeki tecrübelerini, umut veren hikayelerini paylaştı.
Kan kanseri tedavisini tamamlayan ve hayata yeni bir başlangıç yapan 29 yaşındaki Fuat Fazlıoğlu, o hastalardan biri. 2011’de kemik iliği nakli olan Fazlıoğlu, kanser teşhisi aldığında nişanlı olduğunu söylüyor. Tedavi sırasında nişanlısının ayrılma kararı üzerine büyük üzüntü yaşadığını, hem ayrılığın yarattığı psikolojiyi hem de kanser tedavisinin zorluklarını, ailesinden ve arkadaşlarından gördüğü sevgi ve destek sayesinde atlattığını anlatıyor:
“Eski nişanlım beni hastalık nedeniyle bıraktı, çünkü başka bir durum yoktu. Ayrılma kararına çok üzüldüm ancak tedavimi yarım bırakmadım. O sırada bir doktorun söylediği, ‘Ne kadar tedavi görürsen gör, kendine inanmadıktan sonra bu hastalığı yenemezsin’ cümlesi aklıma geldi. Bunu örnek aldım, inancımı ve moralimi yüksek tutmaya çalıştım ve tedavimi tamamladım. Bu hastalıkta sevgi desteği çok önemli, o dönemde ailemden, arkadaşlarımdan çok büyük destek ve sevgi gördüm. Destek olmasaydı belki de o zor dönemi atlatamayacaktım. Tedavinin başarılı olmasını onların desteğini boşa çıkarmamak için de çok önemsedim ve bu savaşı sevgi sayesinde kazandım.”
“KANSERSİZ BİR HAYAT İSTİYORUM”
Tedavisi tamamlanınca aşk, Fuat Fazlıoğlu’nun kapısını ikinci kez çalmış, şimdi baba olmak için gün sayıyor.
"Beni bu halimle kabul eden biri çıktı karşıma ve ben yeniden sevdim" diyen Fazlıoğlu hayattan beklentisini; “Bundan sonra kansersiz bir yaşam istiyorum. Çocuğumu sağlıklı şekilde kucağıma almak ve eşimle mutlu olmak istiyorum” diye özetliyor.
“HAYATA VE MÜZİĞE YENİDEN MERHABA”
Kanserle 57 yaşında tanışan ve kemik iliği nakli olan Kadir Çelik ise etkinliğe, söylediği şarkılarla renk kattı. Elektrik mühendisi ve müzisyen olan ancak tedavi nedeniyle müziğe ara verdiğini belirten Çelik, mikrofonu eline aldığında, “35 yıl müzisyenlik yaptım ama sahneye hiç bugünkü gibi mutlu çıkmadım” dedi.
Çelik’e bunun nedenini sorduk, yanıtı şöyle: “Çünkü hayata yeniden döndüm. 4 yıldır tedavi nedeniyle sahnelerden uzaktım, hem hastalığımın iyileştiğini öğrenmek hem de böyle bir ortamda yeniden sahne almak kadar güzel bir şey olabilir mi? Hayata ve müziğe yeniden ‘merhaba’ demenin mutluluğunu yaşıyorum.”
“İYİ ÖRNEKLER HASTALARI MOTİVE EDİYOR”
Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Nakli Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Fevzi Altuntaş ise hastaların bu tür organizasyonlarla kaynaşmasının ve olumlu örneklerin paylaşılmasının, tedaviye yeni başlayan veya tedavi sırasında umutsuzluğa kapılan hastalar açısından pozitif motivasyon yarattığını söyledi.
Prof. Altuntaş, “Tedaviye yeni başlayan hastalar, iyileşmiş, okulunu bitirmiş, işinde ilerlemiş, anne veya baba olmuş hastaları tanıdıkça, onların hikayelerini öğrendikçe tedaviye dört elle sarılıyor” dedi.
“KEMİK İLİĞİ NAKLİNDE AVRUPA’NIN YÜKSELEN YILDIZIYIZ”
Kan, kemik iliği ve lenf bezi kanserlerinin kök hücre nakli ile tedavi edilebildiğini ve başarı oranının % 50-90 olduğunu belirten Altıntaş’a göre, Türkiye bu konuda Avrupa'nın yükselen yıldızı konumunda: "Türkiye'de 2014 yılı itibariyle yaklaşık 3 bin 400 nakil, 70'in üzerinde merkez var. Son 10 yılda nakil sayısı 12-15 kat, merkez sayısı 6-7 kat arttı. Avrupa'nın yükselen yıldızıyız, Avrupa'da 4. sıradayız. Artık yurt dışına hasta göndermiyoruz, başka ülkelerden hasta alıyoruz.”
Dünyada kemik iliği bağış ortalaması % 1,7. Almanya ve Amerika’da % 4, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde % 16. Türkiye’de 10 binde 3.
“TÜRKİYE’DE GÖNÜLLÜ İLİK VERİCİSİ YETERSİZ”
Bunların sevindirici gelişmeler olduğunu ancak yeni hamlelere de ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Altuntaş, bunlardan birinin kemik iliği doku bilgi bankacılığı olduğunu vurguladı.
Bu konuda Türkiye'nin Ulusal Kemik İliği Bankası (TÜRKÖK) projesinin çok önemli olduğunu hatırlatan Altuntaş’ın parmak bastığı en önemli konu ise Türkiye’de gönüllü kemik iliği verici sayısının bir türlü istenen düzeye ulaşmaması.
“ATEŞ DÜŞMEDEN SORUMLULUK ALIN”
"18 yaşını dolduran sağlıklı herkes kök hücre vericisi olabilir" diyen Altuntaş, duyarlılık çağrısı yaparak şöyle konuştu: “Ateş düşmeden de sorumluluk sahibi olmak, bu alanda görev almak lazım. Bugün lazım olmayabilir ama yarın lazım olabilir. Yarın gelmeden bugünden işe başlamak lazım.”
Kök hücre vericisi olmak için bölge kan merkezlerine 5 cc kan vermek yeterli.
KİMLER KÖK HÜCRE VERİCİSİ OLABİLİR?
Bulaşıcı ve ciddi bir hastalığı olmayan 18-55 yaş arası herkes kök hücre vericisi olabiliyor. Genel sağlık durumu uygun olanlara HLA denilen doku grubu tayini ve bir takım kan testleri yapılıyor. Kök hücre vericisi olmanın insan sağlığı üzerine olumsuz hiçbir etkisi bulunmuyor. Kök hücre, ameliyathanelerde veya aferez merkezlerinde toplanıyor. Vericinin bir kez kök hücre verdikten sonra akraba dışı doku bankasında kayıtlı olarak kalması ya da kalmaması kendi seçimine bırakılıyor.
- Etiketler :
- Haberler -
- Kanser