Sağlık Bakanlığı’nın ambulansı havalandı, Mustafa bebek sağlığına kavuştu!

Karabük’te 33 haftalıkken 1,8 kg olarak dünyaya gözlerini açan, erken doğum, ikiz doğum gibi çok ciddi problemleri olan Mustafa Reşat bebeğin bir de doğuştan kalp hastası olduğu ortaya çıktı. Kalpten vücuduna ve akciğerlerine giden ana damarları tersti, yaşaması için ameliyat şarttı. Sağlık Bakanlığı’nın hava ambulansı hizmeti sayesinde Mustafa Reşat bebek 5 günlükken İstanbul’a getirildi ve zorlu bir ameliyat sürecinin ardından hayata tutunmayı başardı.

Sağlık Bakanlığı’nın ambulansı havalandı, Mustafa bebek sağlığına kavuştu!

Karabük’te yaşayan Gülşah ve Onur Yıldırım’ın prematüre doğan ikiz bebeklerinden Mustafa Reşat Yıldırım, doğumsal kalp hastalığı ile gözlerini dünyaya açtı. 1 kilo 800 gram olarak dünyaya gelen Mustafa Reşat bebeğin ameliyat olması şarttı. Bakanlığı’na ait hava ambulansı, henüz ismi bile konulmamış olan 5 günlük bebeği Karabük’ten ’daki bir özel hastaneye ulaştırdı. Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kenan Yalçınbaş ve Doç. Dr. Ahmet Arnaz, bebeğin başarıyla ameliyat olabilmesi için 2 kilonun üzerine çıkmasının gerekli olduğuna karar verdiler. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde son derece titiz bir bakım ve tedaviyle, bebeğin 2 kilonun üzerine çıkması beklendi. 2 kilo 100 grama çıkınca da Mustafa Reşat bebek 15 Ekim tarihinde, yani üç haftalıkken ameliyata alındı.

AMELİYATTA KALBİ DURDURULDU!

Minik bebeğin kalbinden çıkan ters damarlar ‘arteryel switch’ ameliyatıyla olması gereken yerlere yerleştirildi. Ameliyatta yeni doğan bebeklerde ‘Arteryel Switch’ ameliyatını ülkemizde ilk defa başarılı olarak 1990 yılında gerçekleştiren Prof. Dr.Tayyar Sarıoğlu’nun geliştirdiği teknik kullanıldı.

Yaklaşık 5 saat süren kritik ameliyatta minik Mustafa Reşat’ın kalbini ve akciğerlerini bir buçuk saat durdurduklarını belirten Prof. Dr. Yalçınbaş, “Bu tür önemli doğumsal kalp ameliyatları, kalp- akciğer makinesi dediğimiz bir makine ile yapılıyor. Çünkü kalbi ve akciğerleri kalpteki düzeltmeyi yapabilmek için bir süre durdurmamız gerekiyor. Ayrıca cerrahın, anestezi uzmanlarının, kalp- akciğer makinesini kullanan perfüzyonist dediğimiz uzmanların ve hemşirelerin hepsinin deneyimli ve uyumlu bir işbirliği içinde olması şart. Aksi halde ameliyat iyi geçse bile hasta yoğun bakımda kaybedilebiliyor. Bebeğimiz hem prematüre, hem düşük ağırlıklı olduğu için çok daha riskliydi. Ama bebeğimizi başarıyla ameliyat ettik ve sağlığına kavuşmuş şekilde taburcu ettik” diye konuştu.

“DİĞER ÇOCUKLAR GİBİ ZAMANI GELDİĞİNDE KOŞUP OYNAYABİLECEK”

Türk hekimlerinin tecrübesi ve yüksek teknolojili cihazlar sayesinde bu tür zorlu ve kritik ameliyatların bile ülkemizde başarıyla gerçekleştirilebildiğini belirten Prof. Dr. Yalçınbaş, Sağlık Bakanlığı’nın işbirliğinin de son derece önemli olduğunu vurgulayarak “Sağlık Bakanlığımızın ülkemize kazandırdığı hava ulaşımı imkanı çok önemli. Biz de bu sayede kritik ameliyatları zamanında yapabiliyoruz. Mustafa Reşat bebeğimiz de hızlı hareket edilmesi sayesinde yaşamsal risk taşıyan hastalığından kurtuldu ve sağlığına kavuştu; artık diğer normal çocuklar gibi zamanı geldiğinde koşup oynayabilecek” dedi.

“AĞLAMA LÜKSÜM YOKTU, BOL BOL EMZİRDİM”

Anne Gülşah Yıldırım, prematüre olarak dünyaya gelen ikiz bebeklerini solunum cihazına bağlı olmalarından dolayı kucağına alamamanın üzüntüsünü yaşarken, bebeklerinden birinin yaşamsal öneme sahip doğumsal kalp hastalığıyla doğmuş olmasının ise kendilerini büsbütün sarstığını belirtti. Karabük’te hamilelik sürecinde düzenli olarak kontrollerini ve gerekli tetkikleri yaptırdıklarını, ancak anne karnındaki bebekte kalp rahatsızlığı olup olmadığını saptayan Fetal ekokardiyografi (ultrasonografi) tetkiki konusunda bilgi sahibi olmadıkları için bunu yaptırmadıklarını söyleyen Yıldırım; “Böyle bir tetkikten haberimiz olsaydı kesinlikle yaptırırdık. Tüm anne baba adaylarına mesajım, anne karnında saptanabilen kalp hastalıkları için gerekli tetkikleri de mutlaka yaptırmaları” dedi.

Bu zorlu süreçte güçlü durmaya çalıştığını vurgulayan Gülşah Yıldırım “Ağlama lüksüm yoktu, çünkü bebeklerimin benim sütüme ihtiyaçları vardı ve ben Mustafa Reşat İstanbul’a sevk edilinceye kadar onları hep emzirdim. Mustafa Reşat İstanbul’a babasıyla gitti, ben de bu sürede hastanede kalan diğer bebeğimizi emzirmeye devam ettim. Anlatılmaz zorlukta geçen günlerdi ama Sağlık Bakanlığı’nın desteği ve hekimlerimizin başarılı ameliyatıyla oğlumuz sağlığına kavuştu” diye konuştu.

“SABRETTİK, İNANDIK, MİNNETTARIZ”

Baba Onur Yıldırım da, “Mustafa Reşat sağlığına kavuştu. Bu süreçte annemiz kızıyla, ben de oğlumuzla mücadele verdik; hekimlerimize güvendik, bebeğimizin düzeleceğine inandık, sabrettik. Mustafa Reşat bebeğimizi tam 41 günlükken 41 kere maaşallah diyerek evimize götürüyoruz. Emeği geçen herkese minnettarız” şeklinde konuştu.  

VİDEO: GENÇ YAŞTA GÖRÜLEN KALP HASTALIKLARINA DİKKAT! (06.11.2018)

Sayfa Yükleniyor...