Prostat kanserinde immünoterapi etkisi

Prostat kanseri nedeniyle uzun bir süre tedavi gören İbrahim Kahya tedavi sonrası çalışma hayatına yeniden döndüğünü, günde 3 saat yürüdüğünü ve hiç asansör kullanmadığını belirterek yaşadığı zorlu süreci şöyle anlattı:

“Hastalığım yanma, idrara zor çıkma gibi şikayetlerle başladı. Bundan bir buçuk yıl önce de prostat kanseri tanısı kondu. Çok sıkıntılı bir süreçti benim için. Çok ciddi ağrılarım olduğu gibi tuvalet sorunundan dolayı neredeyse dışarı çıkamaz hale gelmiştim. Buna tabi ister istemez kanser psikolojisi de eklendi. İki, üç ay kendimi eve kapattım. Bu süre zarfında üroloji doktorumun kontrolünde tedavilerim ve kemoterapiler başladı. Eş zamanlı olarak da immunoterapi almaya başladım. İmmunoterapi beni çok rahatlattı. Ağrılarım geçti yaşam kalitem yükseldi. Bu süre zarfında ailemin ve dört torunumun desteği bana yeniden güç verdi. Hastayım diye kendimi eve kapatmamam gerektiğine karar verdim. Torunlarımın mürüvvetini görmek için yaşamam gerekiyor dedim. Tabi bir de işim bana can suyu oldu. Emekliyim ama kardeşimin işinde ona destek oluyorum. Doktorumun immunoterapi kapsamında verdiği diyet programını hiç aksatmıyorum, tedavimi harfiyen uyguluyorum. Gerçekten çok iyiyim. 68 yaşında yeniden yaşama şansı yakalamış hissediyorum kendimi.”

“ERKEKLER 40 YAŞINDAN SONRA RUTİN MUAYENELERİNİ ATLAMAMALI”

Hastanın durumunu değerlendiren ve tedavi sürecine değinen İç Hastalıkları ve İmmunoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez, prostat kanserinin erkeklerde en yaygın görülen kanserlerden biri olduğunu belirterek, “Tüm erkekler risk altında diyebiliriz, bundan dolayı 40 yaşından sonra ailede kanser hikayesi olsun ya da olmasın rutin muayenelerin başlaması gerekiyor” dedi.

"KİŞİYE ÖZEL İMMÜNOTERAPİ İLE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLENDİRİLİYOR"

İbrahim Kahya’nın kanser tedavisine ek olarak uyguladığı immünoterapi hakkında bilgi veren Dr. Görmez, tedavi süreci hakkında şunları söyledi:

“Kişiye özel immünoterapi ile yaptığımız vücudu eğitmek, onarmak ve doğruyu göstermektir. Çünkü kanserin temeldeki problemi, bağışıklığın kanser hücresini tanıyamamasından ve yok edememesinden kaynaklanıyor. Normal bir bünyede de kanser hücreleri her gün üretiliyor ama biz tanıdığımız için, normal akyuvarlara sahip olduğumuz için bu kanser hücrelerini yok ediyoruz. Ancak kanser hastalarında bu yok edilemediği için tümörler ve metastazlar oluşuyor. Duyarsız bir bağışıklık var, bu duyarsız bağışıklığı tekrar duyarlı hale getirmek gerekiyor. Burada da kişiye özel immünoterapi devreye giriyor. Kişinin bağışıklık sistemi sorunu ne? Bunun net olarak ortaya konması gerekiyor. Buna göre de bağışıklık sistemi tekrar yapılandırılıyor. İsrail, Amerika ve dünyanın çeşitli merkezlerinde uygulanan aynı protokol uygulanıyor bizde de. Detaylı bir muayene ve tahliller yapılıyor. Buradan çıkan sonuca göre tanılar konuluyor ve tedavi kişiye özel planlanıyor. İbrahim bey geldiğinde ciddi anlamda böbrek semptomları vardı. İdrar yolu semptomları vardı, ağıları çok fazlaydı. Bunların düzeltilmesi acil önem arz ediyordu. Ona yönelik tedavisine başladık. Prostat enzimleri çok yüksekti vücutta çok ciddi bir iltihap vardı. Bunların bir an önce düzeltilmesi gerekiyordu. Diğer hastalardan daha hızlı bir şekilde yanıt verdi tedaviye. Bağışıklığı çok güzel ve çok kolay yanıt verdi. Çok kısa bir sürede PSA değeri 240’lardan sıfıra düştü. Tedavide bağırsak düzeltildi, bağışıklık düzeltildi. İdrar çıkışı normale döndü, sosyal yaşantısına, işine yeniden döndü. Çok uyumlu bir hastaydı. İlaçlarını çok düzgün kullandı, diyetini çok iyi uyguladı. Aile de çok bilinçliydi. Kanserin evresi yok edildi bu çok önemli. Kuyruk sokumu metastazı oluşmuştu o tamamen yok edildi, prostatında küçülme oldu. 6 ay daha tedavisine devam edeceğiz. Bu süre zarfında aşı tedavisine başlanacak ve kemik iliğindeki yanlış giden hücreler zayıfsa onları tekrar gözden geçireceğiz. Hücresel mi yoksa hormonel bağışıklığı mı daha zayıf ona bakıp aşı planını yapacağız. Kemik iliğini pekiştirmek için aşı tedavilerini yapacağız.”