Pokemon Go bağımlısı öfkesini kontrol edemiyor
Tüm dünyada çılgınlık haline gelen “Pokemon Go” oyununun üretici firması, sunucularına Türkiye’ye özel sunucuyu da ekledi. Uzmanlara göre bu yeni gelişme, ülkemizde oyuna ilgiyi daha da artırabilir. Ancak Pokemon Go meraklılarına bir de uyarı var.
Avustralya’nın Melbourne şehrinde 19 yaşındaki bir genç, Pokemon Go oynarken aynı zamanda araba sürmeye çalışınca aracın kontrolünü kaybetti ve bir okula girdi.
Dünyada özellikle de ergenlik çağındaki gençler arasında son derece popüler olan Pokemon Go oyunu ile ilgili bir önlem alınmazsa, yakında Türkiye’de de bu tarz vahim hadiselerle karşılaşmak sürpriz olmayacak. Çünkü uzmanlara göre ülkemizde de bu oyunun hayranlarının sayısı hızla artıyor. Peki kendini Pokemon Go’ya fazla kaptırmanın riskleri neler? Klinik Psikoloğu Yekta Korkmaz, Pokemon Go oynayanları bekleyen tehlikeleri anlattı.
Araştırmalara göre 13-17 yaş grubundaki gençlerde internet ve mobil oyun bağımlılığının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Klinik Psikoloğu Yekta Korkmaz, Pokemon Go konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Mobil oyunların kullanımı arttıkça dış dünyayla yüz yüze ilişkinin azaldığını vurgulayan Korkmaz, şöyle konuştu: "Bu durum kişiyi daha içe dönük yaparken zamanla duygulanım azalmaları yaşanır. Çocuğun yalnızlık hissi, sevgi eksikliği, depresyon ve stres düzeyinin fazla olması teknoloji bağımlılığına yol açar. Oyun oynarken hissettiği baştaki heyecan duygusu zamanla durağan bir hale gelir ve kişi donuklaşabilir. Engellenme eşiklerinde düşme olduğu için öfke kontrolünde de bozulmalar görülmektedir.
ZARARI FAYDASINDAN FAZLA
İnternet üzerinden veya bilgisayardan oynanan oyunlar büyük küçük herkesin vazgeçemediği bir aktivite haline gelmiştir. İnsanların bazıları hobilerinin bu sanal oyunlar olduğunu ve çok zevk aldıklarını belirtmektedir. Sanal oyunların zevk verici yanlarının yanı sıra zararlı etkileri çok fazladır."
ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK TEKNOLOJİSİ
Pokemon Go, akıllı telefonlarla online olarak, "artırılmış gerçeklik" (augmentedreality) teknolojisiyle oynanabilen bir mobil oyun. Oyunda amaç gerçek hayatta belirli adreslere giderek orada bulunan pokemon karakterlerini yakalamak üzerine kurulmuş. Kişinin kendi koleksiyonunu oluşturması için Pokemon toplaması, sokaklarda dolaşması gerekiyor. Toplanılan Pokemonlarla, diğer oyuncularla savaş yapılabiliyor.
SANILDIĞI KADAR MASUM DEĞİL
Oyunun, diğer sanal oyunlardan farklı olarak dış dünya ile bütün halinde oynandığını belirten Korkmaz, "Hedefe ulaşmak için çevrede gezinti yapılması gerekmektedir. Kimileri bunu fiziksel aktivite olarak değerlendirip faydalı olduğunu düşünse de ne yazık ki oyun o kadar masum değildir. Oyunun dış dünyada oynanması karşılaşılacak tehlikeleri oldukça artırmaktadır" dedi ve o tehlikelere şöyle dikkat çekti:
KURGU VE GERÇEĞİ AYIRT EDEMİYORLAR
"Oyun esnasında sürekli etrafta pokemon bulmak için telefonun kamerasına odaklanan oyuncular çevresel faktörlere de dikkat etmeleri zorlaştığı için bir sürü tehlikeyle karşı karşıya gelebilirler. Meksika' da bir çocuğun Pokemon kovalarken köprüden aşağı düşüp öldüğü veya kameradan pokemon bulmaya çalışırken fotoğraf çekiyor diye karşı taraftan darp edilen kişilerin haberleri tehlikenin büyüklüğünü kanıtlar niteliktedir. Özellikle küçük yaştaki çocuklar sanal oyunlara çok fazla odaklanmakta; kurgu ve gerçeği ayırt etmede sorun yaşanmaktadır. Geçmişte bu tarz oyunlarda çocukların zarar gördüklerini bilinmektedir.
EBEVEYNLERİN KONTROLÜ ŞART
Oyuna odaklanan çocukların dışarıda karşılaşabileceği tehlikeyi algılamalarında sorun olabileceği için çocukların bu tarz oyunlardan olabildiğince uzak tutmak çok önemlidir. Oyunun özellikle popülerliğinin tüm dünyada artması daha fazla merak uyandırmaktadır. Bu tarz oyunlar zevk ve heyecan verici olabilir, fakat hayatımızda yarattığı tehlikeler daha fazladır. Bu nedenle özellikle ebeveynlerin çocukların oynadığı oyunlar üzerinde kontrolü sağlamaları hem ruhsal hem de fiziksel sağlıkları için oldukça önemlidir.
ERGENLERDE MOBİL OYUN BAĞIMLILIĞI
Gelişen teknolojiyle beraber oyun bağımlılığı da artış göstermektedir. Mobil oyunlar öncelikle keyif verici ve merak uyandırdığı için tercih edilir. Başlangıçta kısa süreli olarak kullanılmaya başlayan kişi, zamanla kullanım süresini artırarak zamanının büyük bir kısmını mobil oyunlara ayırır. Bu kullanım süresinin artması bağımlılık riskini de artırmakta zamanla kişiyi bağımlı hale getirmektedir. Sosyal ilişkilerde sorun yaşayan kişilerde, içe kapanık insanlarda, depresif kişilerde ve özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde mobil bağımlılık riski fazladır.
DUYGULARI KÖRELTİP KİŞİYİ DONUKLAŞTIRIYOR
Mobil oyunların kullanımı arttıkça dış dünyayla yüz yüze ilişki azalmaktadır. Bu durum kişiyi daha içe dönük yaparken zamanla duygulanım azalmaları olur. Oyun oynarken hissettiği baştaki heyecan duygusunu zamanla durağan bir hale gelir ve kişi donuklaşabilir. Aynı zamanlarda bu çocukların engellenme eşiğinde düşme olduğu için öfke kontrolünde de bozulmalar görülmektedir.
13-17 YAŞ GRUBU TEHLİKE ALTINDA
Yapılan araştırmalar 13-17 yaş grubundaki gençlerin interneti ve bu tarz oyunları kullanım oranın yüksek olduğunu göstermektedir. Yine yapılan araştırmalar çocuğun yalnızlık hissi, sevgi eksikliği, depresyon ve stres düzeyinin fazla olmasının da teknoloji bağımlılığına yol açtığı göstermektedir. Özellikle sosyal medyada mobil oyunlarla ilgili paylaşımlar oyunların çekiciliğini arttırmaktadır. Bu yaş grubu gençler için heyecan ve farklılık çekici olduğundan daha çok merak eder ve daha fazla yönelim sağlarlar.
Özellikle 12 yaş öncesinde ve muhakeme yetisi henüz gelişmemiş çocuklar gerçekle “hayal ürünü” arasındaki belirlemeyi yapmakta zorlanıp (hatta yapamayıp) ciddi güvenlik sorunları yaşayabilirler. Oyun içeriğinde olan uçma, kaçma, zarar verme davranışlarının gerçek hayatta da olabileceğini varsayıp bunları deneyebilir ve sağlıklarını riske atabilirler.
TATİL DÖNEMİNDE TEKNOLOJİYE KISITLAMA ŞART
Teknoloji bağımlılığı özellikle lise dönemi çocuklarda en çok rastladığımız bağımlılık türlerindendir. Ailelerin mutlaka çocuklarının teknolojik aletleri kullanım sürelerine dikkat etmesi gerekmektedir. Özellikle tatil döneminde yaklaşık günün ortalama 13 saatini oyun başında geçiren çocuklar olmaktadır. Ailelerin bu konuda kısıtlama getirmeli; çocuğa mutlaka tatili keyifle geçirebileceği alternatifler sunmalı ve kullanım süresini olabildiğince aza indirmelidir.
YASAK DEĞİL, KONTROL ÖNEMLİ
Ergenlik dönemi öncesi çocuklarda olabildiğince kısıtlamak gerekmektedir fakat onun yerine mutlaka çocuğun zevk alacağı bir aktivite bırakılmalıdır. Ergenlik döneminde kısıtlamalar biraz daha yumuşak olmalı en azından belli düzeyde kontrolü sağlanmalıdır. Ergenler içinde sosyal faaliyetlere yönlendirmek ve bu alandaki yeteneklerini desteklemek çocuğun bu tarz oyunlara yönelimini azaltacaktır.
KİŞİYİ ETKİSİ ALTINA ALIYOR
Bilgisayar oyunları dünyasına baktığımızda, zaman zaman hırsız, zaman zaman katil karakteri bile görülebiliyor. Her ne kadar Pokemon oyunu bu oyunlara kıyasla daha masum gibi gözükse de, gerçek bundan çok farklıdır. Pokemon birçoğumuzun bildiği bir çizgi film olduğu için herkese daha sempatik gelmekte, tıpkı çocukluğa ait bir oyuncağı tekrar görüp heyecanlanmak gibi fakat dış dünyada geçmesi bu oyunu masumiyetten çıkarmaktadır. Çünkü oyun farklı bir kullanım gerektirdiği için kişiyi etkisi altına alabilir, bu da tehlikeyi algılamada sorun yaratabilir.
POPÜLERLİKLERİ DÖNEMSEL OLUR
Pokemon tarzı oyunlar genellikle dönemsel popülerliklere sahiptirler. Birçok kişi sosyal medyadaki duyumlardan merak ettiği için oynamakta ve bir süre sonra sıkıldıklarından eskisi gibi tercih etmemektedir. Fakat her dönem farklı bir oyun piyasaya sürülüp popüler hale geldiği için bu tarz oyunlar her zaman risk içermektedir."
- Etiketler :
- Haberler -
- Psikoloji