Obezite tedavisinde kullanılan 5 yöntem

Obezitede en ideal tedavi yönteminin kişinin yaşı, cinsiyeti, kilosu ve varsa mevcut sağlık sorunlarına göre şekillendirildiğini belirten Op. Dr. Abdülkerim Özakay, obezite tedavisinde tercih edilen 5 yaklaşımı; tıbbi beslenme diyeti, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi ve cerrahi olarak sıralıyor.

Obezite tedavisinde kullanılan 5 yöntem

Fiziksel ve estetik sorun olmaktan öte çok ciddi sağlık problemlerine yol açan obezite, zamanında müdahale edilmediğinde ölüme neden olabiliyorn. Bugün Türkiye’de erkeklerin %20’sinin, kadınların ise %41’inin obeziteyle karşı karşıya olduğunu belirten Avrasya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Doktor Abdülkerim Özakay, durumun bu noktaya gelmesinde yanlış beslenme ve hareketsizliğin rolü olduğuna vurgu yapıyor.

Obezite ile ilgili sık sorulan sorulara yanıt veren Dr. Özakay, obezite hakkında bilinmesi gerekenleri de şöyle anlatıyor:

Obez miyim?

Bir kişinin kendisini obez olarak yorumlaması için vücudunun normal fonksiyonlarını engelleyecek ve sağlıklı olmasını zorlaştıracak ölçüde kilosunun olması, vücudunda yağ birikmesi gerekir. Bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla aşırı artması olarak tanımlanan obezite, günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla ortaya çıkar. Normal şartlarda yetişkin kadınlarda vücut ağırlığının %20-25’i, erkeklerde ise %15-18’i yağ kütlesinden oluşmaktadır. Bu oran kadınlarda %30, erkeklerde ise %25’e çıktığında obeziteden söz edilebilir.

Obeziteye yol açan etkeler nelerdir?
 
Fazla kiloları olan insanlardan sıklıkla ‘su içsem yarıyor’ cümlesini duyarız. Ancak bu yanlış yanılgının arkasına sığınmak ne fazla kiloları açıklamak, ne de fazla kilolardan kurtulmak için yeterlidir. Obezitenin ortaya çıkmasındaki en büyük etken yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamdır. Bu etkenlere ek olarak genetik faktörler, nörolojik, fizyolojik birçok unsurun etkili olduğu obeziteyi ortaya çıkaran nedenler;
· Aşırı beslenme,
· Yetersiz fiziksel aktivite,
· Yaş,
· Cinsiyet,
· Hormonal etkenler,
· Metabolik etkenler,
· Eğitim düzeyi,
· Sosyo-ekonomik etkenler,
· Kullanılan bazı ilaçlardır.

Kişinin obez olduğu nasıl anlaşılır?

Obeziteyi belirlemek için en sık kullanılan yöntem Dünya Örgütü’nün belirlediği kriterlere göre hazırlanan Vücut Kitle İndeksi’dir. Bu değer kişinin kilosunun, boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanır. Eğer vücut kitle indeksi 18.50 - 24.99 arasında ise kişi normal kiloda sayılmaktadır. Eğer bu değer 25.00 - 29.99 arasında ise kişi şişmanlık öncesi (Pre-obez) olarak kabul edilir. Diğer değerler ise şu şekildedir;
. Obez – 30,
. Şişman I. Derece -30.00 - 34-99,
. Şişman II. Derece - 35.00 - 39.99,
. Şişman III. Derece- 40 ve üzeri.

Obezite hangi hastalıklara yol açar?

Obezitenin birçok hastalıkla ilişkili olduğu görülmektedir. Bu hastalıklar;
. Tip 2 diyabet (şeker hastalığı),
. Hipertansiyon,
. Koroner arter hastalığı,
. İnsülin direnci,
. Metabolik sendrom,
. Safra kesesi hastalıkları,
. Bazı kanser türleri,
. Solunum zorluğu,
. Felç,
. Uyku apnesi,
. Astım,
. Karaciğer yağlanması,
. Adet düzensizlikleri
. Aşırı tüylenme,
. Kas-iskelet sistemi problemleri,
. Gebelikte problemler.

Obezite tedavisinde en etkili yöntem nedir?

Obezite tedavisinde en ideal tedavi yöntemi kişinin yaşı, cinsiyeti, kilosu ve varsa mevcut sağlık sorunlarına göre şekillendirilir. Obezite tedavisinde tercih edilen 5 farklı tedavi yaklaşımı vardır. Bunlar, tıbbi beslenme diyeti, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi ve en bilinen cerrahi yöntemlerdir.

Mide ameliyatını kimler yaptırabilir?

Mide ameliyatlarında ölçüt kişinin kilosu değil, vücut kitle indeksidir. Buna göre kişinin ameliyat olabilmesi için vücut kitle indeksi (VKİ) 40 kg/m2’yi aşan veya 35-40 kg/m2 arasında olan ve buna diyabet, hipertansiyon ile uyku apne sendromu gibi hastalıkların eşlik ettiği kişiler ameliyat olabilir.

Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) ile zayıflama kimler için uygundur?

Tüp mide ameliyatında, midenin belli bir bölümü cerrahi olarak çıkarılıyor ve geriye tüp şeklinde bir mide bırakılıyor. Ameliyattan sonra küçük hacimlerde alınan yiyecekler hastada doygunluk hissi yaratıyor ve bir süre sonra bu tokluk, iştah kaybına dönüşüyor. Ayrıca midenin açlık hormonu salgılayan bölümü de çıkarıldığı için hastada açlık hissi oluşmuyor. Ameliyattan sonraki birkaç yıl içinde kilo fazlasının %60 - 70’inin kaybedilmesi beklenir.

Gastrik by-pass ne zaman uygulanır?

Cerrahi sonrası uzun dönemde kilo alımı olursa kişiye uygun gastrik by-pass cerrahi tiplerini uygulamak da mümkün. Operasyonun faydaları vücut ağırlığınızın önemli bir kısmının kaybı ile birlikte ilk bir iki yılda ortaya çıkıyor. Kilo kaybedildikçe yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabet gibi şişmanlıkla ilişkili sağlık problemleri kaybolmaya veya en azından düzelmeye başlıyor. Bu sayede, hastaların tamamına yakını aldıkları pek çok ilacı tamamen bırakır veya en azından dozunu azaltır. Zayıflamaya bağlı olarak duygusal durumda da belirgin düzelme görülür, sosyal ve cinsel hayattaki düzelmeler bunu takip eder.

VİDEO: OBEZİTE RİSKİ BEBEKLİKTE HESAPLANABİLECEK

Sayfa Yükleniyor...