Meme protezi için FDA uyarısı: Lenf kanserine yol açabilir!

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), meme büyütme ve meme kanseri tedavilerinde kullanılan pürtüklü yüzeyli silikonların bir lenf kanseri türü olan anaplastik büyük hücreli lenfomaya (ALCL) neden olabileceği uyarısında  bulundu. FDA, üretici firmaya ürünlerini geri çekme çağrısında bulunurken, herhangi bir belirti olmadığı sürece silikonların çıkartılmasına gerek olmadığına da vurgu yaptı.

Meme protezi için FDA uyarısı: Lenf kanserine yol açabilir!

FDA, 24 Temmuz günü kendi sitesinde uyarı yayımlayarak, 100 ülkede faailiyet gösteren bir firmaya ait pürtüklü yüzeyli silikonlarla ilgili önemli bir uyarıda bulundu. Bu firmaya ait pürtüklü yüzeyli silikonların bir lenf kanseri türü olan anaplastik büyük hücreli lenfomaya (ALCL) neden olabileceği bildirilen uyarıda, dünya genelindeki ölüm rakamlarına da yer verildi.

TÜRKİYE'DE KULLANIMI YASAK

Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu konuyla ilgili yaptığı açıklamada bu firmaya ait silikonların, AB ülkeleriyle aynı anda Nisan 2019'dan itibaren Türkiye'de yasaklandığını belirtti.

Firmanın Türkiye ofisi de yaptığı yazılı açıklamada Sağlık Bakanlığı ve ilgili uzman derneklerin  konu ile ilgili bilgilendirildiğini, ürünün Türkiye’den geri çekilme sürecinin 11 Nisan’da tamamlandığını bildirdi.  

“PANİĞE GEREK YOK”

Türkiye’de sadece 1 kadında pürtüklü meme silikonuna bağlı kanser gelişti. Hasta, erken evrede yakalandığı için silikonu çıkarılarak, tedavi edildi. Uzmanlar paniğe gerek olmadığını ama belirtilere karşı dikkatli olunmasını söylüyor.

481 KANSERLİ VAKA TEK BİR MARKADAN

Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Hematoloji  Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nuri Yenerel, pürtüklü yüzeyli meme protezlerinin nadir görülen bir lenf kanseri türüne yol açabildiğine işaret ederek, “FDA, bugüne kadar tespit edilen 573 kadar implantla ilişkili lenfoma olgusunun 481’inin tek bir firmaya ait olduğunu fark edince bu uyarıyı yayımlamak durumunda kaldı. Bir markanın birkaç farklı serideki implantlarıyla ilişkili bir uyarı bu. Çok nadir görülen, erken yakalanınca sadece implant ve etrafı kapsül sıvılı kısmın alınmasının bile tedavide yeterli olduğu bilinen bir lenfoma türü aslında. Meme protezleri kansere neden oluyor mu? 9 milyon kadınla yapılan bir çalışmada, protez taktıran bir kadının taktırmayana göre 18 kat daha fazla lenfoma riski taşıdığı gösterilmiş. Bu lenfoma türü 30 binde bir görülüyor. Meme tümörlerinin binde 4 kadarı ‘meme lenfoması’ ve aslında kötü seyirli oluyorlar. Ama meme implantı ile ilişkili ortaya çıkarsa ve erken fark edilerek sadece protezin etrafındaki sıvıda bu hücreler tespit edilebilirse, sadece implantın çıkartılması bile hastalığın tedavisi için yeterli. O yönden iyi ama daha yaygın halleri, metastaz yapmış şekilleri oldukça kötü seyrediyor ve ölümcül olabiliyor” dedi.  

TÜRKİYE’DE ABD’DEN ÖNCE YASAKLANDI

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Selahattin Özmen ise bu marka protezlerin Türkiye’de AB ülkeleriyle aynı anda yasaklandığına dikkat çekerek, “Şubat ayında Fransa bu marka implantların kullanımını yasakladı. Hemen akabinde Avrupa ve Türkiye'de de yasaklandı. Amerikan Plastik Cerrahi Derneği'nin 7 Ağustos'taki güncel sayıları FDA’den biraz daha farklı. Buna göre tüm dünyada 735 lenf kanseri vakası bildirilmiş ve bunlardan 21'inde ölüm olduğu söyleniyor. Biraz korkutucu gibi görünmekle beraber Aslında 20 milyondan fazla yapılmış meme implantını düşünecek olursanız riski çok çok az. Türkiye'de aslında bir vakamız var. Meme kanseri tedavisi görmüş bir hastamızda, düzeltme ameliyatı için meme implantı kullanılmış ve kanserli olan değil, karşı memesinde sıvı kapsülüne bağlı lenfoma geliştiği anlaşılınca hemen silikonu çıkarılarak tedavi sağlanmış. Şu ana kadar kaybedilen bir vakamız yok” diye konuştu.

VÜCUT PROTEZİ YABANCI MADDE GİBİ ALGILAR

İmplant ya da protez olarak bilinen tıbbi malzemelerin vücuda dışarıdan giren yabancı bir madde olduğuna değinen Prof. Dr. Yenerel, “Her ne olursa olsun, vücutta immünolojik sistemi yani bağışıklık sistemini uyarıyor. Vücut bunu yabancı kabul ediyor ve etrafını sınırlıyor, hatta ortadan kaldırmaya uğraşıyor. Bu en aza insin diye her türlü implant özel maddelerden yapılır. Ama buna rağmen özellikle T Lenfosit dediğimiz, bizim bağışıklık sistemimizin hücreleri, meme protezlerini de sınırlandırıyor ve çoğu zaman genetik de bir zemin varsa, bu hücrelerin malign (kanserojen) özellik kazanmasına yol açabiliyor ve lenfomaya neden oluyor” dedi.

"ÜLKEMİZDE ÇOK TERCİH EDİLEN BİR MARKA DEĞİL"

Prof. Dr. Selahattin Özmen de, estetik cerrahide neden pürtüklü yüzeyli implantların daha çok tercih edildiğini şu cümlelerle özetledi:

“Düz, yani pürüzsüz yüzeyli implantlarda kapsül dediğimiz, memeyi saran fibroz yapıda sert bir kılıf oluşuyor. Bu sert kılıf, düz implantlarda, pürtüklülere göre daha çok meydana geliyor. Bu da ileride revizyon ameliyatları gerektiriyor. Onun için biz hala pürtüklü implantları daha çok tercih ediyoruz. Düz yüzeyli implantların neredeyse üçte birinde kapsül oluşmaya bağlı revizyon ameliyatı yapılıyor. Burada bahsi geçen protez, pürtüklülük derecesi artırılmış bir protez. Daha öncesinde yok. Ülkemizde çok tercih edilen bir marka değil. Başka markalar daha sık kullanılıyor bizde.”

MEMEDE ASİMETRİ, AĞRI, KIZARIKLIK EN ÖNEMLİ BELİRTİLER

Meme protezi taktıran kişilerin kendilerini hep muayene etmesi gerektiğini belirten uzmanlar, asimetrik büyümeler, bir memede daha fazla ağrı, şişlik olduğunda hemen doktorlarına haber vermesi gerektiğini vurguladı.

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Yenerel, “İmplant ile ilişkili bir T hücreli anaplastik büyük hücreli lenfoma olgusunda eğer etrafta kitle yoksa sadece implantı çıkartmak yeterli oluyor. Eğer sıvı yanında kitle ve ek metastazlar varsa implantı çıkartmak yeterli değil. Kemoterapi rejimleri kullanmak gerekiyor” dedi.

ESKİ PROTEZLER ÇIKARILMALI MI?

Prof. Dr. Selahattin Özmen ise, eskiden takılan implantların çıkarılmasına gerek olmadığını vurguladı ve sözlerini şöyle noktaladı:

“Diğer koyduklarımızı çıkaralım mı? FDA de böyle bir tavsiyede bulunmuyor. Çünkü kanser riski çok çok düşük. Ama hastaların uyanık olması gerekiyor. Seroma dediğimiz, memede sıvı birikmesi, özellikle ilk 4 yıldan sonra memede aniden oluşan asimetri, sıvı birikimi ki vakaların yüzde 70’inde bu var, alarm veren durumlar. Belki bir kitle veya kırmızılık, kaşıntı gibi değişik bir şey oluşmuşsa hemen doktorunuza başvurmak lazım. Önceden BioCell özellikli protez taktırmış olanlara ise yıllık MR takibi öneriliyor. Meme ameliyatı oldunuz, implant konuldu, bundan 3 hafta, 1 ay sonra hala şişlik var, bu sizi korkutmasın. Genellikle bu lenfoma, ortalama 4 yıldan sonra ortaya çıkıyor. Yani geç dönemde hiçbir sorun yokken aniden bir şişme sıvı birikimi, bir kitle elinize geliyorsa o zaman tedbirli olmak lazım.”
 

Öne Çıkan Video

Sayfa Yükleniyor...