Kronik yorgunlukla baş etmek için bunlara dikkat
Kronik yorgunluk, çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri. Hemen herkes zaman zaman hafif veya ağır derecede yorgunluk hissediyor. Uzmanların anlattıklarına göre ise altta yatan önemli bir hastalık yoksa, basit ama etkili tedbirlerle yorgunlukla başa çıkmak çok da zor değil.
Kimi zaman kısa kimi zaman uzun süren halsizlik ve yorgunluğun birçok nedenden kaynaklanabileceğini belirten İstanbul Florence Nightingale Hastanesi, Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü Uzm. Dr. Özgür Şamilgil, kaynağını hastalıklardan almayan yorgunluk ve halsizliklerin büyük oranda giderilebileceğini söylüyor.
Uzm. Dr. Şamilgil, in fazla yorgunluk yaratan alışkanlıkları anlatarak adım adım yorgunlukla savaşmanın yollarını şöyle sıralıyor:
YATMADAN ÖNCE BUNLARI YAPIN
6-8 saatlik iyi bir gece uykusunun sağlık için önemi çok büyük. Bölünmüş, kalitesiz, eksik ya da fazla uyku şunlara yol açabiliyor:
Bağışıklık sistemini ciddi derecede bozuyor. Hafızayı önemli ölçüde zayıflatıyor, dikkat dağınıklığı yaratıyor. Zihinsel ve fiziksel performansı düşürüp problem çözme yetisini azaltıyor. Şeker hastalığına yatkınlığa, tokken bile sık acıkmaya (gece nöbeti tutanlarda) kilo artışına neden oluyor. Hayvan deneylerinde tümör gelişimini 2-3 kat arttırıyor.
BİYOLOJİK SAATE DİKKAT
Biyolojik iç saate bağlı (uyku hormonu ve antioksidan olan) melatonin gibi hormonların dengesini bozup kansere neden olan oksidasyon yapıcı maddelere karşı dayanıksızlığa yol açıyor. Stresle ilişkili, kalp, tansiyon, mide, bağırsak, psişik hastalıkları arttırabiliyor. Yatmadan önce kafanızı yoracak film, kitap veya mail takip etmeyin. Yatış ve kalkıp saatlerinizi fazla değiştirmeyin.
ALKOL KULLANIMI YORGUNLUK YAPAR MI?
Alkol uyuklama yapsa da zamansız gece uyanmalarına neden olduğundan kısıtlı kullanılmalı. Normal şartlarda karanlıkta uyku hormonu salgılanması artınca uykumuz gelir ve uyuruz. Alkol zamansız uyuklama ve etkisi geçince gece uyanmaya neden olur. Bölünmüş uyku, enerji eksikliği yaratır. Bedenin dinlenmesi için 2 saat fakat beynin dinlenmesi için 6 saat kesintisiz uykuya ihtiyaç vardır.
KAHVALTI SAATLERİNE DÜZEN GETİRMENİN TAM VAKTİ
Bazı kişiler kahvaltı yapmayınca enerji eksikliği hisseder bazıları ise tam tersi rahatsızlık duymaz ve hatta kahvaltı yemediğinde öğle yemeği gelmeden açlık veya halsizlik duymaz. Unutmayın hepimiz benzer olsak da farklıyız, vücudunuzun sesini dinleyin. Kararı kendiniz verin. Bazı insanlar sabah, bazıları ise öğleden sonra dinç ve enerjiktir, mümkünse çalışma düzeninizi buna göre ayarlayın.
GÜNDE KAÇ LİTRE SU İÇİLMELİ?
Sağlığımız için günde 3 litre kadar su içmemiz gerektiğini duymuşuzdur. Bunun çok da bilimsel bir temeli bulunmuyor. Sağlıklı bireylerin terle kaybettiği su ve tuz miktarı, yaptığı fiziksel aktivite, bulunduğu ortamın ısısı, tükettiği gıda cinsleri ve miktarları, metabolizma hızı, böbreklerinin çalışma düzeyi, birbirinden farklıdır. Bu nedenle su ihtiyacımız günden güne ve hatta gün içinde bile değişkenlik gösterir.
Susama duyusu en önemli belirleyicidir. Genellikle koyu renk idrar, dilde ve ciltte kuruma su eksikliğini gösterir, idrar uçuk sarı renkte olmalıdır. Yaşlılarda susama duyusuna güvenmek zordur, günlük idrarın yaklaşık 1,5 litre olmasına dikkat edilmelidir. Suyun az miktarda yüzde 2-5 civarında azalması bile damardaki kan basıncının düşmesine dokulara yeterli besin ve oksijen ulaştırılmasında eksikliğe neden olur, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrısı, enerji eksikliği yaratır.
ŞEKERLİ GIDA VE FAST-FOOD YORGUNLUK YAPAR
Özellikle kahvaltıda karbonhidrat ağırlıklı beslenme (bal, reçel, beyaz unlu gıdalar, meyve, meyve suyu) 2 saat sonra ani şeker düşmesi, enerji eksikliği yaratabilir. Bu durumda peynir, yumurta, domates, salatalık yemek sorunu çözebilir.
KIRMIZI ETİN GÜCÜ…
Sadece kan yapımı için değil, beyin, sinir, kas, iskelet sistemi fonksiyonları için de önemli olan demir, besinlerle yeterli alınmaz veya adet kanaması, mide, basur kanaması gibi nedenlerle azalırsa takviye edilmesi gerekir. C vitamini ile beraber alınması mideden emilimini arttırır. Bitkisel demir, hayvansal demirden kimyasal açıdan farklıdır, hayvansal demir daha kolay ve hızlı emildiğinden ilk seçenek kırmızı ettir.
STRES ALGI MESELESİDİR!
Mükemmeliyet, hırs ve evham, beyin ve sinir sisteminin diğer organ sistemleri üzerindeki düzenleyici etkisini yerine getirmesinde zorluk yaratır. Sevdiğiniz işi, mesleği yapmıyorsanız, çıkmazdan kurtuluşunuz zordur. Stres algı meselesidir. Olaylara bakış açınızı değiştirip iyimser olmaya çalışmanız, meslek dışı hobiler için vakit ayırmanız işi kolaylaştırabilir. İşe ayırdığınız saatin verimli olması, dinlenmeye ayırdığınız sürenin nasıl verimli geçirildiğine de bağlıdır.
“HAYIR” DEMEYİ BİLİN
Herkese, her isteyene “evet” demek, sizi değil onları memnun eder. İyimser fakat gerçekçi olun, gereğinde “hayır” demeyi bilin, enerjinizi boşa tüketmeyin.
KAHVE İLE ARANIZ NASIL?
Birçok faydasının yanında kahve, eğer akşam geç saatlerde içilirse uyku hormonu melatoninin etkisini azaltmaktadır, biyolojik iç saatinizi şaşırtmamak için yatmadan 4 saat önce kahve tüketiminden vazgeçin. Su kaybına da neden olacağından öncesinde bir bardak su için.
HAFTA SONLARI UYANMA SAATİ ÖNEMLİ
Hafta içi yoğun çalışıp cumartesi ve veya pazar sabahları 1 saatten daha fazla geç kalmak biyolojik iç saatinizi bozar. Cuma ve cumartesi gece geç yatsanız da uyanma saatinizi fazla değiştirmeyin, uykunuz yetmezse öğleden sonra 20 dakikalık şekerleme ile yetinin. Bu bile dinçlik sağlayacaktır.
ENERJİ VEREN BESİNLER TÜKETİN
Badem, ceviz, fındık, kabuklu deniz mahsulleri, koyu kırmızı meyveler, siyah çikolata, halsizlik hissedildiğinde ilk tercih edilecek seçeneklerdir. Kırmızı et az pişirilerek tüketildiğinde içerdiği vitamin benzeri koenzim-Q-10, B12 vitamini ve mineraller sayesinde kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacaktır. Organik besinlerin antioksidan ve mineral içeriğinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir.
YALNIZ KALMAYIN, SOSYALLEŞİN
Empati denilen şey karşımızdakinin ruh halinden etkilenmek demektir. Sevdiğimiz neşeli kişilerle birlikte zaman geçirmek verimliliğimizi, iyimserliğimizi artırır. Benzer şekilde örneğin yardım kuruluşlarında çalışmak bile fiziksel ve ruhsal enerjimizde artış sağlar.
GÜNEŞ IŞIĞINDAN MUTLAKA YARARLANIN
D vitamini, besinler yoluyla günlük ihtiyacın yüzde 5-10'undan fazla alınamayan bir vitamindir. D vitamini; kas kemik beyin-sinir sistemi, metabolizma tiroid bağışıklık yumurtalık sindirim prostat fonksiyonları ile çok yakından ilişkilidir. Yaz güneşi dışında vücudumuzda üretilemediğinden en fazla eksiliği duyulan vitamindir. Enerji eksikliği ve bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olmamak için yazın sağlıklı güneşlenerek, kışın kan düzeyi eksik ise dışarıdan takviye alarak normal seviyede tutulması gerekir.
SPORSUZ BİR HAYAT DÜŞÜNÜLEMEZ!
Hareketsiz yaşam birçok müzmin hastalığa zemin hazırlar. Düzenli egzersiz, dinçlik verici etkisi yanında, yaşlanmayı geciktirici etkiye de sahiptir. Büyüme hormonunu artırır, depresyonu engelleyen ağrı kesici ve mutluluk hissi veren morfin benzeri madde salgılatır. Kan basıncını düzenleyen damar genişletici kimyasallar üretilmesine yardım ederek, beyin ve sinir sistemini geliştirir. Bütün bunlar da insanı sürekli enerjik hissettirir. Bu faydaları hissetmek için haftada 3 gün veya daha fazla sıklıkta yapılması gerekir.
C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİ ÖNEMSEYİN
C vitamini vücutta birçok kimyasal tepkimede önemli rol oynuyor, cildin, eklem ve bağ dokularının, kemiklerin, damarların dayanıklılığı ve elastikiyetini sağlayan molekülün üretimini sağlıyor, vücutta yıpranma ve yaşlanmayı önlüyor. Yağdan enerji üretimi için gereken carnitene oluşumunu, mücadele hormonu noradrenalinin üretimini sağlıyor. Memeli hayvanlardan insan ve birkaçı dışında hepsi vücudunda C vitamini üretebiliyor. Üretme ve depolama yeteneğimiz olmadığından, yorgunluktan korunmada önemli etkiye sahip olan C vitaminini dışarıdan sürekli almakta fayda var.
TİROİD HASTALIĞI DA HALSİZLİK YAPAR
Metabolizmamızın ana hormonlarından olan tiroid hormonu, besinlerle alınan iyot ve selenyum yetersizliği durumda ciddi derecede halsizliğe neden olabiliyor. Özellikle deniz mahsullerini haftada 2-3 porsiyon tüketmek sorunu çözebiliyor. Eksikliği gibi fazla miktarda iyotlu tuz tüketimi ise yine farklı bir tiroid hastalığına neden olabiliyor.
- Etiketler :
- Haberler -
- Psikoloji
- Genel Sağlık