Kanseri yendi şimdi ikiz bebek bekliyor
26 yaşındaki Nergis Karapınar, 7 aylık evliyken lenf bezi kanseri olduğunu öğrendi. Tedaviden önce embriyo donduran Karapınar, 4 yıl aradan sonra şimdi ikiz bebek bekliyor.
Nergis Karapınar için zor günler, 4 yıl önce ani kol ağrısıyla başladı. Acil servis doktorunun verdiği kremi boynuna sürerken fark ettiği şişliklerin lenf bezi kanseri olduğunu öğrendi.
Tedaviden önce çocuk sahibi olmak için harekete geçen Nergis Karapınar yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Kanser olduğumu öğrendikten sonra doktorum gelecekte çocuk sahibi olmak istiyorsak tedaviye başlamadan önce tüp bebek merkezinden yardım almamız gerektiğini söyledi. Tüp bebek merkezinde embriyo dondurma işlemi ile üreme sağlığımı koruma altına alabileceklerini söylediler. 2008’de 21 tane embriyom donduruldu. Ben de gönül rahatlığı ile kanser tedavisine başladım. Kemoterapi, radyoterapi süreçleri çok zordu. Ama daha da kötüsü hastalığın 2 yıl sonra nüksetmesi oldu. Tekrar radyoterapi tekrar ameliyat… Çok şükür, dört yıllık mücadeleyi biz kazandık, kanseri eşimin ve sevdiklerimin desteğiyle yendim. Ocak 2012’de doktorumdan tüp bebek tedavisi için izin aldım ve Doç. Dr. Ulun Uluğ ile 23 Mart’ta tedaviye başladık. Güzel haberi 24 Nisan’da aldık. İkiz çocuklarım olacak. 4 Mayıs’ta bebeklerimin kalp atışlarını duyduğumda kanseri yenip anne olmanın mutluluğunu bir kez daha yaşadım.”
“TEDAVİ İÇİN DÜĞÜN ALTINLARIMI SATTIM”
Karapınar, kanser ve tüp bebek tedavisinin çok pahalı olduğunu söyledi, “Eşim Mustafa muhasebeci ben ise ev kadınıyım. Bu tedaviler pahalı. Biz de düğün takılan altınları satarak bugünlere kadar geldik” dedi.
KANSER ÜREME SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR!
Kanser tedavisinden önce alınacak tedbirlerle üreme sağlığının korunabileceğini hatırlatan Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ulun Uluğ, kanser ve üreme arasındaki ilişki hakkında şu bilgileri verdi: “Dünyada her yıl 12 milyon kişi kansere yakalanıyor, 7.6 milyon kişi de yaşamını yitiriyor. 2030'da 26 milyon yeni kanser vakası olacak, 17 milyon kişinin de öleceği tahmin ediliyor. Hastalıkta yaş ortalaması 30’a kadar düştü ve gelecek neslin üreme sağlığı tehlikede. Bu noktada bilinmesi gereken önemli nokta; kanser hastalarının tedaviye başlamadan önce üreme sağlıklarını koruma altına almaları gerekliliği. Çünkü kanser tedavisindeki kemoterapi ve radyoterapi süreci üreme organlarını da olumsuz yönde etkiliyor.”
GELECEK NESLİN ÜREMESİ TEHLİKE ALTINDA
Kemoterapi ve radyoterapinin hem kadın hem erkeğin üreme organlarına zarar verdiğini, özellikle radyoterapinin gebelik şansını ortadan kaldırabildiğini vurgulayan Doç. Uluğ sözlerine şöyle devam etti: Bu tedaviler, üreme sistemine geri dönüşü olmayan hasarlar verebilir. Bu nedenle radyoterapi öncesinde uzman ve hastanın bilgili olup mutlaka ileriye dönük üreme fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için yumurta ve embriyo dondurulması işlemi tartışılmalıdır. Çünkü dondurulan yumurta ve embriyo radyoterapi sonrasında sağlıklı bebek şansının devamını sağlar. Aynı durum sperm için de geçerlidir. Yani kanser tanısı konulan erkek hastanın radyoterapi öncesinde spermleri alınıp dondurulursa, tedavi bittiğinde baba olma şansı devam eder ki bu da erkekler için çok önemlidir. Nergis Karapınar şanslı bir insan çünkü doktoru tedavi öncesi onu uyarmış. Türkiye bu bilinç yeni yeni yerleşiyor. Çocuk isteyen herkes üreme sağlığını koruma altına almalıdır. Kemoterapi ve radyoterapinin yoğunluğuna bağlı olarak dondurma işlemi düşünülmelidir. Çiftlerin dondurma işlemini güvenilir merkezlerde yaptırmaları gerekir. Embriyo, sperm ve yumurta hiçbir şekilde zarar görmeden saklanabilir.”
- Etiketler :
- Haberler