“Kanser ilacı kısırlığın sonunu getirebilir”

Yumurta sıkıntısı bulunan kısır kadınlar için umut verici gelişmenin adresi Edinburg Üniversitesi. Üniversitede yapılan araştırmada; hodgkin lenfoma nedeniyle ABVD olarak bilinen ilaç kombinasyonunu kullanan kadınlarda yumurta sayısının sağlıklı kadınlara göre 10 kat fazla olduğu gözlendi.

“Kanser ilacı kısırlığın sonunu getirebilir”

Bir kanser ilacının kısırlık tedavisinde kullanılabileceğini ve olumlu sonuçlar alınabileceğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, araştırma hakkında şu bilgileri aktardı: 

“Bilim insanları kemoterapi gören 14 kadının ve 12 sağlıklı kadının yumurtalık dokusunu inceledi. ABVD ile tedavi olmuş kanser hastalarının sekizinin yumurtalık dokusu incelendiğinde, farklı kemoterapi almış ya da aynı yaş grubunda sağlıklı olanlara göre dört ila 10 kat fazla yumurta görüldü.

KANSER İLACI YUMURTA GELİŞİMİNİ TETİKLEDİ

Araştırmacılar yaygın olarak kullanılan kanser ilacının daha önce imkansız olarak düşünülen yeni yumurtaların gelişimini tetiklediğini buldu.

Hayret verici olarak karşılanan bu keşifle araştırmacılar, biyolojik saatin tersine çevrilmesinin mümkün olduğunu ve overlerin adeta kandırılarak, ergenlik öncesi dönemdeki gibi yeni yumurtalar üretmeye başladığını kanıtladılar. Olgun kadınlarda rastlanmayan salkım şeklinde yoğun yumurta kümeleri izlendi.

Normal yaşamda kadınlar yaş aldıkça yumurtaların hem kalitesi hasar görüyor hem de sayısı tükeniyor.

10 KAT DAHA FAZLA YUMURTA

Fakat bilim insanları Hodgkin lenfoma nedeniyle ABVD olarak bilinen ilaç kombinasyonunu kullanan kadınlarda yumurta sayısının sağlıklı kadınlara göre 10 kat fazla olduğunu fark ettiler. Kemoterapinin overlerde oluşturduğu şok etki, yumurtalıklardaki kök hücreleri tetikleyebiliyor bu da yeni folliküllerin oluşumunu sağlıyor.

“Kanser ilacı kısırlığın sonunu getirebilir” - 1

TEDAVİ KÖK HÜCRELERİ UYARIYOR OLABİLİR

Oluşan bu etkinin, muhtemelen kök ya da germ hücrelerinin uyarılması sonucu oluştuğu gibi gözükmekle beraber altta yatan kesin mekanizmanın ortaya çıkarılması gerekiyor. Tedavinin şiddetli uyarısı bir şok etkisi oluşturarak, kök hücreleri uyarıyor olabilir. 

Ortaya konan bu etki gerçekten çok önemli olup, küçük bir gruba özgü olmasına rağmen bu tedaviyi alan tüm kadınlarda izlenmesi açısından çok önemlidir. Sonuçlar özellikle gelecek için umut vericidir. Önümüzdeki dönemdeki çalışmalar, ABVD kombinasyonunu oluşturan Adriamisin, Bleomisin, Vinblastin ve Dakarbasin’in tek tek ve kombine etkilerini ve de altta yatan biyolojik mekanizmayı anlamaya yönelik olacak."

Sayfa Yükleniyor...