Dondurmanın da sınırı var!
Yaz aylarının masum görünüşlü serinletici lezzeti dondurma, hijyen, içerisindeki fruktoz, glikoz şurubu ve şeker açısından sağlığı tehdit eden gizli tehlikeleri barındırabiliyor.
Sadece çocukların değil büyüklerin de vazgeçilmez yaz lezzetleri arasında yer alıyor dondurma. Çikolata-kaymak ikilisine çeşit çeşit meyvelileri de eşlik ederken, hem keyif hem serinlik veriyor. Çilekli, vişneli, limonlu da olsun derken bazen ipin ucu kaçabiliyor. Gün içinde “nasıl olsa zararı yok” denilerek birkaç kez de yenilebiliyor. Ama uzmanlar dondurmayı hem alırken hem de tüketirken dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu belirtiyor.
Dondurmanın yanı sıra bir de dondurma diye satılan “şekerli meyveli buzlar” var ki, özellikle çocuklar gün içinde çok sık tüketebiliyor. Acıbadem Bahçeşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Mergen Sağlam, ülkemizde son yıllarda obezite ve diyabette hızlı artış yaşandığını bu nedenle şeker ve şekerli gıda tüketiminde çok dikkatli olmak gerektiğini vurguluyor.
Sağlam, yaşı kaç olursa olsun büyük küçük herkesin favorisi olan dondurmanın içerdiği şekerden sütüne, kullanılan meyvesine hatta suyuna kadar gerçekte sanıldığı kadar masum olmayabileceğini vurguluyor. Dondurmanın temel bileşeni olan süt, mikroorganizmaların kolaylıkla üreyebileceği riskli bir besin. Bu nedenle dondurmanın mutlaka pastörize sütten yapılmış olması gerekiyor. Hijyenik koşullarda üretilmiş ve soğuk zincir korunarak doğru koşullarda saklanmış olması da çok önemli. Sağlam, aksi taktirde gıda yoluyla özellikle de süt ve süt ürünlerinden bulaşan, insan sağlığını önemli ölçüde etkileyen ve çok hızlı üreyen bir bakteri olan salmonella riskinin oluşabildiğini belirtiyor. Salmonella gıda zehirlenmelerinden tifoya kadar pek çok hastalığa yol açabiliyor. Bu nedenle güvenilir yerlerden olmayan ve sokak satıcılarından alınan dondurmalar ciddi risk barındırabiliyor. Üstelik aldığınız dondurmanın gerçek sütten mi yoksa süt tozundan mı yapıldığına da dikkat etmeli. Gerçek sütten yapılmış dondurmayı tüketmek en faydalısı. Süt tozu gerçek süte göre tam 8 kat daha fazla yağ içeriyor.
ŞEKERE DİKKAT
Tercih dondurmadan yana bile olsa içerisindeki şekere dikkat etmek çok önemli. Bu kapsamda dondurmanın haftada 2 gün ile ve miktarının da 2-3 top arasında sınırlı tutulması, sossuz hatta külahsız tüketilmesi önemli. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sağlam, hem yetişkinlerin hem de anne babaların çocukları açısından dondurma tüketimine dikkat etmeleri, dondurma tüketim sıklığını mutlaka kontrol altına almaları gerektiğini belirtiyor. İçeriği ister glikoz şurubu isterse sofra şekeri olsun, her iki şeker türünün de kan şekerine olan etkisi nedeniyle diyabet hastalığı olanların dondurmadan olabildiğince uzak durmalarını öneren Sağlam “Ülkemizde de son yıllarda obezite ve tip 2 diyabet görülme sıklığı hızla artıyor. Bunda yetersiz hareket ve yanlış beslenme alışkanlıkları yadsınamaz. Bu nedenle şeker ve şekerli gıdaların da tüketimi mutlaka kontrol altına alınmalı” diyor.
DONDURMA MI, 'YENİLEBİLİR BUZLU ÜRÜN' MÜ?
Eski zamanlarda doğal içeriklerle, doğal yöntemler kullanılarak hazırlanan dondurma, artık artan talebi karşılamak için gelişen gıda teknolojilerinden yararlanılarak hazırlanıyor. Üretimi Türk gıda kodeksi yönetmeliğinde belirtilen iki ayrı tebliğe bağlı kalınarak yapılıyor. 'Dondurma Tebliği'ne göre üretilen üründe süt, kaymak, salep, yumurta sarısı, şeker, doğal aroma ve/veya meyvelerin bulunması gerekiyor. Diğer tebliğ ise 'Yenilebilir Buzlu Ürünler Tebliği' ki şu an piyasada bulunan dondurma sanılarak yenilen ürünlerin çoğu bu kategoride üretilen ürünlerden oluşuyor. Bu ürünlerin içerisinde bitkisel yağ, süt, yağsız süt tozu, buz, su, şeker, glikoz şurubu, bitkisel yağ tozu, peynir altı suyu, emülgatör (yağ asitlerinin mono ve digliseritleri), stabilizatörler (guar gum, karboksimetil selüloz, karregenan gibi), asit düzenleyici (sitrik asit), renklendiriciler ve doğala özdeş aromalar bulunuyor. Sağlam, “Bu noktada, eğer dondurmanın besleyici özelliğinden yararlanmak, yaz sıcağında lezzetli bir serinlik keyfi yaparken vücudumuza fazlaca glikoz şurubu ve şeker yükleyip insülin dengemizi alt üst ederek açlık ataklarına maruz kalmamak ve diğer yandan ekstradan doymuş yağ yüklenmemek için etiket okuma alışkanlığını edinmek ve tükettiğimizin 'dondurma' mı yoksa 'yenilebilir buzlu ürün' mü olup olmadığının ayrımını yapmak gerekli gözüküyor” diye konuşuyor.
- Etiketler :
- Haberler