Diyabet hastaları nörolojik tehdit altında
Diyabet, organ fonksiyonlarını bozarak ciddi hastalıklara zemin hazırlıyor. Bunların arasında nörolojik sorunlar da hatırı sayılır bir yer kaplıyor. Nörolog Korkmaz, diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 80’inde nörolojik sorunlar saptandığını, bunların da uyku apnesinden felce kadar geniş bir yelpazede görüldüğünü söyledi.
Her 11 yetişkinden 1’inin kapısını çalan diyabet günümüzde hızla artış gösteriyor. Sadece kan şekeri yüksekliği ile sınırlı kalmayan bu metabolik hastalık, çoklu sistemleri özellikle de nörolojik yapıları olumsuz etkiliyor.
Diyabetik hastalarını tehdit eden nörolojik olumsuzlukları ntv.com.tr’ye anlatan Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Selda Korkmaz, diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 80’inde inme ve uyku bozuklukları, en çok da uyku apnesi gibi nörolojik problemlerin saptandığını söyledi.
Diyabet hastalarında önlenebilir nörolojik bozuklukların çok önemli sonuçlar doğurduğuna aktaran Korkmaz, “Nörolojik hastalıklar yaşam kalitesini olumsuz etkilemenin yanı sıra kalıcı sakatlıklara da neden olabilmektedir. Bu nedenle nörolojik yakınmaların öncelikle önlenmesi ya da tedavisi hem hastaların hem de endokrinologların bu konudaki farkındalığı ile mümkün olacaktır” dedi.
GECE NEFES DURMALARI, GÜNDÜZ UYUMA İSTEĞİ!
Uyku apne sendromu; uykuda nefes durmaları, gündüz uyuma isteği ve horlama ile seyreden bir bozukluk. Aşırı sinirlilikten konsantrasyon bozukluğuna, baş ağrısından kalp krizine ve ölüme bile yol açabiliyor.
Yrd. Doç. Dr. Selda Korkmaz’a göre, günümüz dünyasının önemli medikal sorunlarından biri olan ve diyabet hastalarında da sıklıkla görülen obezite uyku apnesi riskini artırıyor. Uyku apnesi de kilo artışını kolaylaştırıyor. Yani aradaki ilişki bir süre sonra kısır döngüye giriyor.
Obezitenin hem insülin direnci hem de diyabet ile yakın ilişkide olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Bu nedenle diyabetik hastalarda uyku apne sendromunun daha sık gözlenmesi şaşırtıcı değildir. Obezite, diyabet ve uyku apne sendromu arasındaki bu kısır döngünün kırılmasında obstrüktif uyku apne sendromunun tedavisi önemli bir basamak oluşturmaktadır” ifadesini kullandı.
AYAKLARDA YANMA VE UYUŞMANIN NEDENİ SİNİR HASARI OLABİLİR
Diyabet hastalarının ortak sorunlarından biri de ayaklarda görülen yanma ve uyuşma şikayeti. Ancak birçok diyabetik hasta, bu durumun bir hastalık olabileceğinin farkında değil.
Bu tür hastaların, böyle yaşamaya alışma zorunluluğu duyduğunu ve uzun zaman tıbbi destek almadığını dile getiren Dr. Korkmaz, “El ve ayaklardaki bu yanma ve uyuşukluk, diyabetin olumsuz bir nörolojik sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu yakınmalar kimi zaman nöropati denen sinir hasarı nedeniyle oluşurken, kimi zaman da huzursuz bacaklar sendromu denen bir uyku bozukluğuna bağlı olarak görülebiliyor” diye konuştu.
AYAK SORUNLARI KADER DEĞİL, TEDAVİ EDİLEBİLİR
Bu yakınmaların hastalık süresi ve kan şekerinin kontrol altında tutulup tutulmamasıyla ilişkili olsa da bazen yeni tanı alan diyabet hastalarında da benzer yakınmalar görülebildiğini söyleyen Korkmaz, hastaların tıbbi tedavi ile yaşam kalitelerinde belirgin düzelme sağlanabidiğini vurguladı:
“Burada en önemli nokta, diyabet hastalarında yaşam süresi ve kalitesinin artırılmasında kan şekeri kontrolünün yanı sıra, bu hastalarda olası yakınmaların varlığını sorgulamak ve uygun medikal girişimlerde bulunmaktır.”
DİYABET, İNME İÇİN DÜZELTİLEBİLİR BİR RİSK FAKTÖRÜ
Diyabet hastalarının kapısını çalabilen nörolojik sorunlardan biri de inme. Diyabet özellikle damar sertliğini artırıcı etki göstererek beyin damarlarında tıkanıklığa yol açıyor ve inme riskini artırıyor. Günümüzde ortalama yaşam süresi uzarken, ilerleyen yaşla birlikte felç görülme oranı da artıyor.
Bu nedenle bilimsel araştırmalar, tüm dünyada en sık ölüm ve sakatlık nedenlerinden biri olan inmenin tedavisinden çok, önlenebilir olup olmadığı üzerine yoğunlaşmış durumda. İnmeden korunmanın mümkün olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Selda Korkmaz, inmenin, kalıcı sakatlık oranı yüksek önemli bir nörolojik hastalık olduğunu söyledi ve “Diyabet inmenin kontrol edilebilir bir risk faktörüdür” değerlendirmesinde bulundu.
- Etiketler :
- Haberler -
- Genel Sağlık