Dijital dünyanın çocuklar üzerindeki etkileri
Pandemi döneminde hepimiz ailemize dair sağlık kaygıları taşıyor, gerekli önlemleri alıyoruz. Ancak kaygılarımız bununla kalmıyor, çünkü bir yandan da çocuklarımız uzaktan eğitim döneminde bilgisayar ve tablet karşısında normalin üzerinde zaman geçiriyor. Spor ve açık havada yaptıkları diğer aktiviteler yok denecek kadar azaldı. Durum böyleyken pek çok ebeveyn hem çocuklarının dijital dünyadaki güvenliği hem de psikolojisi için endişeleniyor, kafasındaki türlü soruların cevaplarını bulmaya çalışıyor. Saadet Algan, çocuklarımızın ekran başında bu kadar zaman geçirmesine ve onların dijital güvenliğine dair merak edilenleri sordu, Uzman Klinik Psikolog Alev Akal yanıtladı...
Pandemi döneminde çocukların, ekran karşısında uzun saatler geçirmesi anne babaları kaygılandırıyor. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?
Online eğitimin de katkısıyla çocuklar günde en az beş-altı saat ekran karşısında kalıyor. Üzerine oyunda ve sosyal medyada geçirilen zaman eklenince, bu süreler daha da uzuyor. Çocukların hayatında bir denge sağlayabilmek için tüm ailenin katılabildiği kutu oyunlarını daha sık oynamak, çocukları rahatlatacak farklı etkinlikler planlanmak iyi olur. Çocuklarda görülen ekran bağımlılığı için öncelikle ebeveynlerin davranışları incelenmelidir. Çocukların birinci elden gördükleri rol modelleri aileleri olduğu için, anne babalar bu konuda hassasiyetle, çocuklara örnek olacak şekilde davranmalıdır.
Çocuğumuzun ekran bağımlısı olduğunu nasıl anlarız?
Ekran, çocuğun sosyal ilişkilerini etkiliyorsa, çevresine ilgisinde gözle görülür oranda azalma varsa, sosyal faaliyetleri eskiye oranla daha az ise, ekranlar karşısında sınırsız zaman geçiriyorsa, bu nedenle yorgun ve uykusuz hissediyorsa ekran bağımlılığından söz edebiliriz.
Küçük yaşlardan itibaren ekranlara maruz bırakılmak, çocuklarda ekranın bir dikkat dağıtıcı olarak kullanılması ve tabii ki ekranların bize sunduğu ilgi çekici içerikler, ekran bağımlılığına yatkınlığı artırabilir ve ileride birtakım sorunlara yol açabilir. Gelişim sürecinde devamlı ekrana bakan çocukların zamanla gerçek hayatla bağları zayıflayabilir ve gerçek hayattaki değişimleri gözlemlemekte zorlanabilir. Bununla birlikte, bu kişilerin ileriki dönemlerinde ekrana bağımlı bireylere dönüşme olasılıkları yüksektir.
Çocuklar pandemiyle artan teknoloji kullanımını yararlı faaliyetlere yönelttiğinde, farklı projeler ve yeni programlar öğrendiklerinde kendilerine fayda sağlar. Ancak eğitim saatleri dışındaki tablet, bilgisayar kullanımı, oyun süreleri sınırlandırılmalıdır; oyun süresi maksimum 45 dakika ya da bir saat olmalıdır.
Hangi oyunları seçmeliyim?
Çocukların hangi sitede veya hangi uygulamada olduğunu takip edebileceğimiz uygulamalar var ancak ‘ara ekranla web sitelerine sızılması mümkün’ deniyor. Dijital dünyada çocuklarımızın güvenliğini nasıl sağlayabiliriz?
Çocukları kendi haline bıraktığımızda, tüketmek istedikleri içeriği hiçbir filtreden geçirmeden kullanabiliyorlar. Ücretsiz servislerin (oyun, uygulama vs) gelir kaynağı genellikle reklamlardır. Çocuklar, masum bir otomobil yarışı oyunundan, bir reklama tıklayarak zombi oyunlarına geçebiliyor; şiddet ve korku içeren reklam videolarıyla karşılaşabiliyor. Bahis sitelerine veya müstehcen sitelere tek tıkla geçiş yapabiliyorlar; bu nedenle ucu açık bir durumla karşı karşıyayız. Çocuğunuzun oyun oynama ihtiyacını, sağlıklı bir şekilde karşılamak için ona aşağıdaki özelliklere uygun oyunlar sunun:
Reklam içermeyen
Şiddet ve korku öğeleri barındırmayan
Olumsuz davranışlara örnek teşkil etmeyen
Diğer oyuncularla online iletişim özelliği olmayan
Mümkünse lisanslı kullanılan
Kamusal alanda güven kazanmış
Bilinen (güvenilir) bir yayıncı tarafından sunulan
Bu ve benzeri özelliklere sahip oyunları, yaşına göre gün içinde belirli bir süre oynamasına izin verin. YouTube’da da çocuklar için hayli faydalı içerikler var. Bunun yanında çocukların asla izlememesi gereken içerikler de var; bu nedenle ‘YouTube premium’ üyelikle belli bir playlist oluşturmak ya da beğenilen videoları seçmek daha güvenli olacaktır.
Anne babalar, çocuklarının dijital alanda güvende olmadığı korkusuna kapılıyor. Bu kaygılar çocuklara anlatılmalı mı? Çocuklardan bize karşı dürüst olmalarını beklerken biz de onlara dürüstçe yaklaşmalı mıyız? Yoksa kaygılarımızdan bahsetmek çocukları korkutur mu?
Bu konuda neler yapabileceğinizin üzerinden madde madde gidelim:
Çocuklarınızı, çevrimiçi ortamda kendilerini rahatsız ya da tehdit altında hissettiren bir şey ya da bir kişi olduğunda size iletmeleri için teşvik edin. Böyle bir olayla karşılaşırsanız sakin olun ve çocuğunuza yaşadığı durumu size iletmesi gerektiğini hatırlatın. Çocuğunuzun bu tür davranışlarını takdir edin ve aynı şeyin yeniden olması durumunda yine size gelmesi konusunda yüreklendirin.
Çocuklarınızı gerçek hayattaki tüm bu tehlikelerden korumak için çaba harcıyor ve kurallar koyuyorsunuz. Aynı şekilde interneti de bilinçli, güvenli ve etkin kullanmayı öğrenerek ve çocuklara bunu öğreterek, sanal dünyanın risklerini minimize edebilirsiniz. Böylelikle eğitim, iletişim ve güzel zaman geçirme gibi katkıları çocuklarınıza fırsat olarak sunabilirsiniz.
Çocuğunuzla daima iletişimde olun. Sürekli parmak sallayan otoriter bir ebeveyn olmazsanız ve çocuğu baskılamazsanız sizinle daha fazla paylaşımda bulunur. Çocuğunuz, şüphelendiği bir durum karşısında size danışabilecek rahatlığı hissederse, olası tehlikelerden önceden haberdar olursunuz.
Çocuğunuza hayalle gerçek arasındaki farkı anlatın. İnternet ortamında karşısına çıkabilecek korkunç/çirkin karakterlerden korkmaması gerektiğini, beğenmediği içeriği kapatması gerektiğini anlatın.
Başkalarıyla sesli veya yazılı iletişime geçebileceği uygulamaların kendisi için uygun olmadığını söyleyin. Normal hayatta, sokakta nasıl ki tanımadığı insanlarla konuşmaması gerektiğini biliyorsa, internetin de farklı olmadığını öğretin. İnternet ortamında, bir şekilde kendisiyle iletişime geçmeyi başaran birisi olursa hiç yanıt vermeden durumu sizle paylaşması gerektiğini hatırlatın.
Aile filtreleri ve güvenlik yazılımları kullanın. Tarayıcınızın hassas güvenlik ayarlarını yapılandırın. Korku, şiddet, müstehcen içerikleri filtreleyin. Bunu yaptıktan sonra da kontrolü elden bırakmayın. Çocuğunuzla sürekli iletişim halinde olun ve internette neler yaptığını merak edin. Size de öğretmesini istediğinizde bunu severek yapabilir. Çünkü çocuklar, yetişkinlere bir şeyler öğretmekten genellikle keyif alırlar.
Çocuğunuzun istek ve ihtiyaçlarını görmezlikten gelmeyin. Yasaklamak yerine günlük kullanım süresi belirleyin ve ona güvenilir içerikler sunun. İndirmek istediği her yeni oyunu birlikte değerlendirin. Video izlemek istediğinde hangi uygulamadan izleyeceğini belirleyin. Gerekli araştırmalarınızı yapıp güvenilir içerikler sunun.
Aileler çocuklarına, izinleri olmaksızın herhangi bir dosyanın (müzik, resim dosyası ve bilgisayar oyunu gibi) karşıdan yüklenmesinin doğru olmadığını, bu yolla bilgisayarlarına virüs ve casus yazılımların bulaşabileceği anlatılmalı. İnternet sağlayıcınız olan operatörden çocuk ve aile güvenlik paketini aktif hale getirmesini isteyin. Çocuğunuzun gezmiş olduğu internet sitelerini gözden geçirin. Yaşlarına uygun olmayan web sitelerini, web sitesi engelleme programı yardımıyla engelleyin.
Pandemi döneminde bu kadar teknoloji kullanımı çocukların psikolojisini etkiler mi?
Sürekli ekran, tablet ve bilgisayarla zaman geçirmenin sosyal, duygusal ve psikolojik açıdan bazı olumsuz etkileri var. Çocuklar arkadaş ilişkilerinde zorlanmaya başlıyor, iletişim becerileri zayıflıyor. Küçük yaşlardan itibaren ekranla büyüyen bu nesildeki temel sorun, insan iletişiminde kendine güven sorunu yaşamaları. Sosyal iletişimi yüz yüze konuşarak yapmaktan kaçınıyorlar. Bunun yerine sürekli ekran başını tercih eden çocuklar sosyal öğrenme imkânını yitiriyor. Yeni kuşak, sosyal çevrede gözlem yaparak deneyim kazanmaya istekli değil. İlgi ve tercihlerinin bu yönde olması ve özellikle de pandemi nedeniyle ekran bağımlılığı son derece artış gösterdi. Bu nedenle yetersiz öz saygı, kırılgan kişilik, öfke ve agresif tavırlar, kuşkuculuk gibi davranış ve tutumlara sık rastlanır oldu.
Bu etkileri önlemek ya da azaltmak için ne yapmalıyız?
Çocuğunuzun internette ne kadar zaman harcadığını, hangi sitelere girdiğini, ne tür oyunlar oynadığını takip edin. Çünkü olumsuz içerikler onların daha gergin olmasına ve agresif tepkiler vermesine, korkularının artmasına yol açar. Bu nedenle internet ve ekran kullanımının çocuğunuzu psikolojik ve fizyolojik açıdan nasıl etkilediğini sürekli gözlemleyin, agresif, dürtüsel, dikkatsiz ya da karamsar olduğunda, arkadaş ve aile ilişkileri bozulduğunda, tablet ya da bilgisayar olmadan sakinleşemediğinde, yoksunluk belirtileri gösterdiğinde mutlaka zaman sınırlaması koyun ve aşırı kullanımı bırakmakta zorlanıyorsa uzman desteği alın.
Bunlar dışında çocuğunuzla gerçek hayatta, online dersler dışında kaliteli zaman geçirin. Evde ailecek oyunlar oynayın. Özellikle iletişim becerisini kuvvetlendiren kelime, hikâye oyunları, duygu ifade çalışmalarını tavsiye ederim. Ev dışında gezintiye çıkın ve spor/sanat etkinliklerine katılın. Çocuğunuzla gerçek hayatta kaliteli zaman geçirin. Bu önerilere dikkat eden aileler çocuklarını siber zorbalığa, yabancı kişilere, internet bağımlılığına, zararlı sitelere, cinsel içerikli paylaşımlara, psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklara karşı koruyabilir.
- Etiketler :
- Haberler -
- Teknoloji
- Ekonomi
- Corona Virüs