Deri hastalıklarına 'buz' tedavisi
Doku veya organda hedeflenen bir alanın dondurularak tahrip edilmesine Kryoterapi deniyor. Yöntem buz veya kar tedavisi olarak da biliniyor.
Dondurma işlemi için karbondioksit buzu, sıvı azot kullanılıyor. Günümüzde dermatolojik kryo - cerrahide en çok sıvı azotun kullanıldığını söyleyen Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü Dr. Halil Bayazıt, yöntemle ilgili soruları yanıtladı.
Hangi deri hastalıkları kryo - cerrahi tekniği ile tedavi edilebilir?
Dermatolojik kryo-cerrahi derinin yüzeyinde ya da içinde gelişen ve deriden alınması (çıkartılması) gereken birçok lezyonun tedavisinde kullanılır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
Siğiller: Özellikle el ve ayaklarda sıkça görülen basit siğiller aynı zamanda cinsel ilişkiyle bulaşan bir hastalık olan genital siğiller de (kasık siğilleri) kryo - cerrahi ile başarıyla tedavi edilebilmektedir. Bu tip siğillerin tedavisinde 1 - 2 hafta arayla birkaç seans gerekebilir ancak gerek işlemin kısmen ağrısız oluşu, gerekse çok kısa sürmesi ve yüksek başarı oranları, bu yöntemin hastalar tarafından da tercih edilen bir tedavi şekli olmasını sağlamıştır.
Aktinik keratoz: Yaşla birlikte özellikle açık tenli kişilerde cildin çok güneş gören el sırtı, yüz ve saç derisi gibi bölgelerinde ortaya çıkan bu deri hastalığı, zamanla kansere dönüşme riski taşıması nedeniyle oldukça önemlidir. Tedavisinde en sık tercih edilen ve en başarılı sonuçlar veren yöntem, kryo-cerrahidir.
Seboreik keratoz: Orta ve ileri yaşlarda gövdede ve baş bölgesinde ortaya çıkan iyi huylu bir deri tümörüdür. Yumuşak kıvamlı, kahverengi - siyah renkte, yüzeyi pürüzlü görünümde oluşumlar olup; kryo - cerrahi ile tedavileri son derece başarılıdır.
Molloskum: Çocuklarda, erişkinlerde sıkça görülen virüslerle oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Kryo - cerrahi ile tedavisi ağrısızdır, bu nedenle çocuklarda sıklıkla bu yöntem tercih edilmektedir.
Deri kanserleri: Bazı deri kanserlerinin çok erken evrelerinde de kryo-cerrahi ile tedavi yapılabilmektedir.
Kryo - cerrahi nasıl uygulanır?
Kryo - cerrahi; sıvı azot gazının özel cihazlar kullanılarak, tahrip edilmek istenen deri oluşumuna uygulanması ile yapılır. Dokuya temas eden -196 C0’deki sıvı azot gazı, dokuyu donduracaktır. Bu donma işlemi kısa süreli (10 - 60 saniye) olup; bu sürenin sonunda doku, normal sıcaklığına geri dönecektir. Bu kısa süreli ve ani donma - erime sürecinde hedeflenen dokudaki hücreler tahrip olup ölecektir. Artık işlev göremeyen bu ölü ve anormal hücreler, iyileşme sürecinde dokudan atılacak ve yerlerini taze dokulara bırakacaktır.
Kryo - cerrahi uygulaması ağrılı mıdır?
Birçok deri lezyonunun kryo - cerrahi ile tedavisi çok hafif bir sızı - yanma hissine yol açar. Bu his, avucunuzda uzun süre bir buz parçası tuttuğunuzda duyduğunuz hisse benzer ve işlemin süresine göre 30 - 60 saniye sürebilir. Birçok hasta bu hissi, dayanılabilir bir acı olarak sınıflamakta ve iğne ile anestezi yapılmasını istememektedir.
Bazı büyük deri oluşumları, ayak altındaki derin siğil ve nasırlar ya da deri kanserlerinde daha uzun sürelerle donma işlemi uygulaması, ağrıya sebep olabilir. Bu durumda dermatologlar, sıklıkla lokal anesteziyi (derinin belirli bölgesinin geçici olarak uyuşturulması) gerekli görürler.
Kryo - cerrahi sonrasında oluşan yaralar nasıl iyileşir?
Kryo - cerrahinin yarası, oldukça kolay ve temiz iyileşen bir yaradır. İlk günlerde hafif bir şişlik - kızartı veya bazen işlem yapılan bölgede su toplanması (yanıklarda olduğu gibi) kryo - cerrahinin normal sonuçlarıdır ve genellikle hastalara fazla rahatsızlık vermez. Ağrı, nadiren oluşur ve basit ağrı kesicilerle rahatlama sağlanabilir.
Yaranın pansumanı oldukça kolaydır ve genellikle iyileştirici ve koruyucu bir antibiyotikli krem uygulamaktan ibarettir. Kryo - cerrahi sonrası oluşan yaranın, akan temiz suyla temasının sakıncası yoktur (banyo yapmak serbesttir). Hastalar sıklıkla aynı gün veya ertesi gün işlerine, okullarına veya sosyal hayata geri dönebilir. Yaralar genellikle 1 - 4 hafta içinde kuruyup, kabuklanarak iyileşir.
Kryo-cerrahi tedavisinin istenmeyen etkileri nelerdir?
Kryo-cerrahi oldukça güvenli bir tedavi tekniğidir. Ancak tüm cerrahi işlemler gibi kryo - cerrahi sonrasında da nadiren yara izi oluşumu görülebilir. İşlem yapılan bölgede geçici renk kaybı ya da koyulaşması oluşabilir ancak bu genellikle birkaç ayda normale dönen bir durumdur.
Yaşlı ve diyabetli hastalarda veya dolaşım bozukluğu olanlarda yaraların iyileşmesi uzun sürse de (bazen birkaç ay) bu durum, normal kabul edilir. Deneyimli ellerde bu yan etkiler, çok nadiren ortaya çıkmaktadır.
- Etiketler :
- Haberler