Çözüm Türkök’te
Lösemi hastası Gamze Akbaş’a kemik iliği bağışında bulunmak isteyenlerin hastanelere akın etmesi, bağışlardan sağlıklı sonuç alınıp alınmadığı sorusunu da gündeme getirdi. Çünkü Türkiye’de henüz bir hücre koordinasyon merkezi yok.
İnternetteki blogunda oğluna ithaf ettiği yazıyla herkesi derinden etkileyen lösemi hastası Gamze Akbaş’a uygun ilik bulmak için başlatılan kampanya, akıllara hem Dr. Oktar Babuna olayını hem de Türkiye’de hücre koordinasyon merkezi yokluğunu getirdi. Gamze Akbaş için çok sayıda gönüllü verici hastanelere koştu ve kaotik bir durumun gelişmesinden endişe duyuldu. Çünkü kan hastalıkları uzmanlarına göre, ilik bağışından hastalara yararlı sonuç çıkması için olayın iyi planlanması gerekiyor.
Türkiye’de bir hücre koordinasyon merkezinin olmamasının bu tür sıkıntılara yol açtığını belirten uzmanlara göre tek çözüm; 3 yıl önce başlatılan Türkök projesinin bir an önce hayata geçirilmesi.
PROF. İLHAN: TÜRKİYE'DE İLİK BANKACILIĞI YETERSİZ
Türkiye’de biri Ankara Üniversitesi’nde (TRAN) diğeri İstanbul Üniversitesi’nde (TRİS) olmak üzere iki ilik bankasının bulunduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Nakli Komisyonu ve Türkök Proje Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, “Türkiye’de ilik bankacılığı yetersiz ama Türkök projesi buna çözüm olacak ve projenin bir an önce işlerlik kazanması gerekiyor. Böylece kan, ilik ve doku bilgileriyle ilgili hiçbir karışıklığın yaşanmaması öngörülüyor” dedi.
PROF. ÖZCAN: SÜREÇ OLUMSUZ ETKİLENİR
Gamze Akbaş’a lösemi teşhisini koyan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan da, “İki tane kemik iliği bankası var, bu bankalar devam eden sürece uygun şekilde yapılandı. Ayda kaç tane kan örneği geleceğine bağlı yapıdalar. Bu yapının üzerine siz birdenbire çok sayıdaki kan örneğini dahil ederseniz bunların çalışılması sürecinin bize katkıda bulunması imkânsız” açıklamasını yaptı.
DOÇ. ALTUNTAŞ: TÜRKÖK BİR İHTİYAÇ
Türkiye’de gönüllü verici sayısının sadece 37 bin civarında olduğuna dikkat çeken Türk Hematoloji Derneği, Kök Hücre Nakli Bilimsel Komite Başkanı Doç. Dr. Fevzi Altuntaş da Türkök’ün önemli bir ihtiyaç olduğunu söyledi.
Doç. Altuntaş, “Avrupa ülkelerinde akraba dışı vericilerden yapılan kemik iliği nakli oranı yüzde 50’yi aşarken bu oran Türkiye’de yüzde 5 civarındadır. Gelişmiş ülkelerde kemik iliği nakillerinde vericilerin çoğunluğunun akraba dışı kişiler olduğu, Türkiye’de ise akraba dışı kemik iliklerinin çoğunun yurt dışından temin edildiği bilinmektedir. Bu nedenle Türkök bir ihtiyaçtır. Çünkü Kendi ülke havuzundan uygun verici bulma şansı daha yüksektir. Türkök ile kemik iliği nakli için gerekli olan kök hücre vericilerinin organizasyonu ve koordinasyonu sağlanmış olacak” dedi.
DR. BABUNA'DA YAŞANAN KARIŞIKLIK TEKRARLANMAYACAK
Türkök projesi, Doktor Oktar Babuna olayında yaşanan sıkıntılar göz önüne alınarak başladı. Oluşturulacak hücre koordinasyon merkezinde lösemi başta olmak üzere birçok kanser türü ve diğer hastalıklar için gerekli olan kan, ilik ve doku bilgileri depolanacak.
Böylece kordon kanı, kemik iliği ve kök hücre veri bankasının Sağlık Bakanlığı’nın gözetiminde yapılacağını belirten Proje Başkanı Prof. İlhan, “Türkök 3 yıldır neden hala proje aşamasında” sorusu üzerine, “Doktor Babuna olayından sonra bakanlık, kemik iliği nakli kök hücre komisyonuna bu konunun çözümü için gerekli çalışmaları yapması için görev verdi. Bunun üzerine yönetmelik 2009 yılında hazırlandı ve Bakanlık Türkök projesini uygun buldu, hatta proje Avrupa Birliği’nden de destek gördü. Gerekli resmi düzenleme de hazırlandı. Sanıyorum ki Sağlık Bakanlığı da kısa süre içinde projeyi hayata geçirecek” şeklinde konuştu.
Prof. İlhan’a göre, Türkök hayata geçirildiğinde her türlü bilimsel veri alışverişi herhangi bir ücret alınmadan, sosyal devlet anlayışı içinde yapılacak ve Dr. Babuna olayındaki karışıklık bir daha yaşanmayacak.
BİR TÜP KANLA VERİCİ OLABİLİRSİNİZ
“Türkök banka ana merkezi Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Kolej binasında hizmete hazır. Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili çalışmaları devam ediyor. İlik bankalarının sayısını artırmaktan ziyade gönüllü verici merkezlerin ve kayıtlı verici sayısının artırılması daha önemli” diyen Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, 18-55 yaş arası herkesin verici olabileceğini söyledi.
PROF. ZÜLFİKAR: BANKA DEĞİL, NUMUNE SAYISI ARTMALI
Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar ise, “Türkiye’de kaç kişinin bilgisinin bankaya girmiş olduğuyla alakalı bir yetersizlik var. Dr. Babuna olayında pek çok insan kan verdi ancak onları analiz etmek o kadar kolay değil. Bu nedenle de o kanların büyük bir kısmı heba oldu. Kanlar analiz için Almanya’ya gönderildi ancak Almanya’nın da parası ödenmediği için oradan da sonuçlar gelmedi” diyerek ilik bankalarının değil, bankalardaki numune sayısının artması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan da Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile görüştüklerini, Türkök Projesi’nin ivme kazanacağını tahmin ettiklerini belirtti.
- Etiketler :
- Haberler