Çocukluk çağı kanserleri yılda 200 bin çocuğu yakalıyor
İstatistiklere göre dünyada her yıl 200 bin, Türkiye'de ise 2.500 ila 3.500 çocuk kanser tanısı alıyor. Uzmanlar, teşhis ve tedavideki gelişmeler sayesinde çocukluk çağı kanserlerinde hayatta kalma oranlarının arttığını belirtiyor.
Çocuklarda kanser belirtilerinin çok değişken olduğunu belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Görevlisi Pediatrik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Erman Ataş, kanserin çocuklarda çok sinsi seyirli olabileceği gibi çok erken bulgular da verebileceğini söyledi.
Çocukluk çağı kanserleri; göz bebeğinde beyaz parlaklık olması, solukluk, sabahları belirgin olan baş ağrıları, dengesiz yürüme, kollarda ve bacaklarda kuvvet azlığı, nedensiz kilo kaybı, ateş, terleme, halsizlik, yorgunluk, kanamalar, vücutta ani gelişen şişlik, kitle, lenf bezelerinde büyüme, ciltte yaygın ve önemli derecede morluk ve çürüklerin gelişmesi, idrarda kanama şeklinde belirti verebiliyor.
Erken teşhisin tedavi başarısını artırdığına işaret eden Doç. Ataş, tedavi yöntemleri ve başarı oranları hakkında şu bilgileri verdi:
"Başarı lösemiler ve lenfomalarda daha fazla olmasına karşılık tüm çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 70 civarındadır ve gelişmiş ülkeler ile benzer seviyededir. Yeni tedavi gelişmeleri ve artan olanaklarla daha da artması hedeflenmektedir. Ancak kanser çocuklarda hastalıktan ölümün önde gelen nedeni olmaya devam etmektedir. 0 ila 14 yaş arası çocuklarda teşhis edilen en yaygın kanser türleri sıklık sırasına göre, kan kanseri olarak bilinen lösemiler, lenf kanseri olarak bilinen lenfomalar, beyin tümörleri ve böbrek üstü bezi tümörleridir. Kanser teşhisi almış çocukların mutlaka donanımlı bir merkezde tedavi edilmeleri gerekmektedir. Onkoloji doktoru yanı sıra cerrahi, kalp, nöroloji, böbrek, endokrin, fizik tedavi, radyoloji, nükleer tıp, ışın tedavisi, patoloji, psikoloji gibi bir çok alanda kapsamlı olmalıdır."
“AKILLI İLAÇLAR TEDAVİYE OLUMLU KATKILAR SAĞLIYOR”
Pediatrik Onkoloji Uzmanı, bugün çoğu hastanede bütüncül tedavi olanakların sağlandığına ve hastaların uluslararası standartta tedavi alabildiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Çocukluk çağı kanser tedavisi, beklenen yaşam süresi uzunluğundan dolayı, kemoterapi, cerrahi ve ışın tedavisine ek olarak ciddi bir bakım, aile desteği yanı sıra sakatlığın mümkün olduğunca önlenmesini de kapsar. Son zamanlarda gelişen halk arasında bilindiği şekilde akıllı ilaçlar, yani hedef tedaviler tedaviye olumlu katkılar sağlamıştır. Kemoterapilerin tümörde daha iyi birikimi ve etkisinin artması için direk tümörü besleyen damara kemoterapi uygulamaları da yapılmaktadır. Özellikle bazı durumlarda hastanın kendisinden, bazı durumlarda ailesinden veya bulunamadığı takdirde akraba dışı kök hücre bankalarından bulunan vericilerden kemik iliği nakli uygun hastalarda yapılmaktadır."
TEDAVİ SONRASINDA HASTA TAKİBİ ÇOK ÖNEMLİ
Kanserden kurtulan hastaların gelişebilecek yan etkiler için çok dikkatli takip edilmesi gerektiğine dikkati çeken Ataş, "Sonuç olarak kanser hayati tehdit eden bir durum olup, tanı sonrası tedavisi disiplinli bir şekilde yapılması gereken bir hastalıktır. Tedavide ilerleme ve yaşam süresinde belirgin artış elde edilmiştir ve edilmeye devam edilmektedir" şeklinde konuştu.
VİDEO: "AKILLI KANSER İLACI"NA ÖDEME KARARI ÇIKARTTI (13.11.2019)
- Etiketler :
- Haberler -
- çocukluk kanserleri
- radyoterapi
- Kemoterapi
- Bebek ve Çocuk Sağlığı
- İstanbul
- Kanser