Cilt gençleştirmede mezopeeling ile iğne korkusuna son
İğnesiz mezoterapi sistemi mezopeeling, cildi yenileyerek cilt gençleştirmede avantaj sağlıyor. Özellikle de “yıllara meydan okumak” isteyen ancak iğneden korkanlar için.
Günümüzde artık birçok kişinin tercih ettiği mezoterapi uygulamalarında her geçen gün yeni ürünlerin ve uygulamaların kullanıldığını belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Erol Koç, bunlardan birinin de iğnesiz mezoterapi mezopeeling olduğunu söyledi.
Dr. Koç, “Anında etki ve lifting özelliğine sahip, iğnesiz, acısız, ağrısız, kolay uygulanan, morluk oluşturmayan, etkin bir tedavi ve çözüm sunuyor” dedi.
Mezopeelingin en önemli özelliklerinden birinin içeriğinde bulunan etkin karışım olduğunu vurgulayan Koç, yöntem hakkında şu bilgileri verdi:
“Ayarlanmış oranlarda TCA (Tricarboksilik asit) ve H2O2 kombinasyonu içeren yöntem, cilde hasar vermeden fibroblast büyüme faktörlerini uyararak ciltte etki sağlar. Böylece ciltte iğne kullanmadan, bio güçlendirme ve canlandırma sağlanmış olur. Uygulama sonrasında cilt altında kollajen üretimi ve güçlü lifting etkisi devam ederek cildi tedavi eder ve yeni kollajen oluşumunu tetikleyerek biyolojik uyarım gerçekleştirir.”
Yöntemin, mezoterapi yaptırmak isteyen, ancak iğneleme işleminden korkan hastalar için ideal olduğunu dile getiren Koç, uygulamanın kullanım alanlarını da şöyle anlattı:
“Yüz, boyun, göğüs ve dekolte bölgelerinde yaşanan sarkma, gevşemeye yönelik sıkılaştırma, skar ve iz tedavisi, çatlak tedavisi ve leke tedavisinde kullanılır. Kadın-erkek, her yaş grubu için yılın her döneminde yapılabilen uygulama ayrıca suçiçeği, yara skarı, siyah nokta temizliği, çatlak tedavisi, lekeler, cilt gençleştirme, hipotonik cilt tedavisi, sarkma ve kırışıklıkları önlemede etkili bir yöntem. Mezopeeling dolgu ile kombine edilirse her iki uygulamanın etkisinin arttığı bir sinerji yakalanır. Lazer veya radyofrekans tedavilerinde, ip ve roller ile de birlikte kullanılabilir.”
- Etiketler :
- Haberler -
- Genel Sağlık