Burun estetiğinde teknolojik avantaj
Ameliyattan sonra ödem ve morarma oluşumunu azaltan, iyileşme sürecini kısaltan piezoelektrik tekniği, estetik burun ameliyatlarında tercih edilen yöntemlerden biri.
Yüz plastik cerrahisine yönelik çalışmalarıyla bilinen KBB Uzmanı Prof. Dr. Selçuk İnanlı, son zamanlarda rinoplasti, yani estetik burun ameliyatlarında kullanılan piezoelektriğin, hem hastaya hem de hekime önemli avantajlar sağladığını söyledi.
Burun yapısının genel hatlarıyla kemik çatı ve kıkırdak çatı olarak ikiye ayrıldığını belirten Prof. İnanlı, klasik bir burun estetiği operasyonunda burnun kemik çatısı üzerinde işlem yapılması gerektiğinde törpü ve çekiç gibi el aletlerinden yararlanıldığını aktardı.
Burun yapısından dolayı solunum sorunları bulunan ve burun şeklinden hoşnut olmayanlar rinoplasti ameliyatlarını tercih ediyor.
Aynı şekilde kıkırdak bölüme müdahale ederken de makasların kullanıldığını kaydeden İnanlı, “Törpü ve çekiç ile yapılan kırma işlemleri, bazen istenmeyen bölgelerde de kırılmalara sebep olabilmektedir. Piezoelektrik teknolojisinin rinoplasti operasyonlarında kullanılmaya başlanması ile tüm kemik kırılma işlemleri, kemikte kontrollü, hassas, nazik, kesin ve temiz kesiler yapılarak, bazı istenmeyen kontrolsuz kırılmaların ortaya çıkmasına engel olmaktadır” dedi.
“Yöntem, ameliyat sonrası dönemde ödem, şişlik ve morarma oluşumunu azaltıyor ayrıca ameliyat sonrası iyileşme süresine de olumlu katkı yapıyor” diyen İnanlı, uygulamanın diğer avantajlarını şöyle anlattı:
“Ultrasonik rinoplasti, mikrometrik rinoplasti gibi isimlerle de anılan piezoelektrik, burun estetiği operasyonu esnasında mikron (milimetrenin binde biri) kalınlığında, kemiğin üzerine hiç bir basınç uygulamadan sadece dokunarak hassas, kesin, nazik kesiler yapılmasına olanak sağlamaktadır. Yöntemin hasta ve hekime sağladığı avantajları şöyle sıralamak mümkün:
• Burun kemiklerinde son derece hassas ve kesin, istenilen her yön ve açıda kesimlere olanak sağlaması,
• Çok daha ince kesilerle kemiğe tam istenilen şekillerin verilebilmesi,
• Sadece kemik ve sert yüzeylerde kesim yaptığı için burun içi yumuşak dokulara zarar vermemesi,
• Daha hassas, kesin, ince, zarif ve dokulara saygılı bir cerrahiye imkan tanıması,
• Yumuşak dokuya ve burun içi mukozasına zarar vermediği için hem çok az kanamanın ortaya çıkması, hem de travmatik işlem sonuçlarını azalttığı için ameliyat sonrası şişlik ve morlukların daha az görülmesinin sağlaması, tam anlamı ile osteoplastik yaklaşımdır.”
Piezoelektriğin, geleceğin elektrik üretiminde de pay sahibi olmaya aday bir teknoloji olduğunu dile getiren Prof. Dr. Selçuk İnanlı, “Görünen o ki bundan sonraki süreçte çok daha hassas, çok daha az travmatik ve dokulara çok daha saygılı piezoelektrik, mikrometrik, ulstrasonic cerrahi, burun estetiği operasyonlarında dünyada daha sık kullanılmaya başlayacaktır” ifadelerini kullandı.
- Etiketler :
- Haberler -
- Genel Sağlık