Böbrek bağışı bekleyen her 100 hastadan sadece 3’ü nakil şansı buluyor
Kampanyalara ve yürütülen projelere rağmen Türkiye’de organ bağışının istenilen düzeyde olmadığını belirten ve 3-9 Kasım Organ Bağısı haftası nedeniyle bu duruma dikkat çeken Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Türkiye halen bağış ve nakil konusunda olması gereken konumdan çok uzak. Son yıllarda gerek ilgili bakanlıklar kanalıyla yürütülen çalışmalar, gerekse artan sosyal kampanyalara rağmen organ bağışı konusunda maalesef istenilen düzeye gelinemedi” dedi.
Güncel verilere göre Türkiye’de toplam 79 bin son dönem kronik böbrek yetmezliği hastası bulunuyor. Bu rakam 2013 verilerinde 67 bin olarak kayıtlara geçti ve tablo son 5 yılda yüzde 18’lik artışı ortaya koydu. Aynı şekilde hemodiyaliz tedavisi alan hasta sayısı da yine son 5 yılda yüzde 20’lik bir artış gösterdi.
T.C. Sağlık Bakanlığı Ulusal Organ Bekleme Listesi’nde yaklaşık 25 bin hastanın organ beklediğini, bunların 23 bininin böbrek hastası olduğunu belirten TBV Başkanı Timur Erk, son beş yıllık dönemde kadavra donörden yapılan organ bağışlarının stabil seyrettiğini ve son yıllarda bekleyenlere göre ciddi düşük kaldığını belirterek, bugün kadavra donörden böbrek bağışı bekleyen her 100 hastanın ancak 3’ünün nakil şansının olduğunun altını çizdi.
Kişilerin hayattayken, kendi serbest iradeleri ile yaptıkları organ bağışlarında oran, %50,83 kadınlar, %49,17 erkekler olarak görülüyor. Kadavradan organ bağışının çok boyutlu, çok yönlü toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayan Erk, konunun muhataplarının her zaman gereken çabayı etkin ve sürekli göstermek zorunda olduğunu, her kadavra donörden organ bağışının, organ bekleyenlere yeniden yaşam şansı verirken, devletinde sağlık giderlerinde tasarruf sağladığını belirtti.
Böbrek nakillerine dikkat çeken TBV Başkanı Erk, kesinleşmiş verilere göre, 2017 yılında toplam 3342 böbrek nakli yapılabildiğini, bunların ancak %20,7’sinin kadavra donörden bağışlandığını, yapılan nakillerin ise %39’unun herhangi bir tedaviye başlanmadan pre-emtiv dönemdeki hastalardan, %55’inin hemodiyaliz hastalarından, %6’sının da periton diyaliz hastalarından yapıldığını aktararak şunları söyledi:
“2013 yılında, T.C. Sağlık Bakanlığı Ulusal Organ Bekleme Listesinde 18.000 diyaliz hastası kayıtlı iken, bugün 23.000 diyaliz hastasının böbrek beklediğini görüyoruz (%28 artmış). Bu hastalar canlı vericileri olmadığı için kadavradan böbrek bağışı beklemek zorundalar. Böbrek nakli bekleyen hastaların, toplam SDKBY (son dönem kronik böbrek yetmezliği) hastalarından daha fazla artmasının ana nedeni, erken evrede (pre-emptiv), hiçbir diyaliz tedavisine başlamadan canlı vericiden böbrek nakli olanlardır. 2016 yılında canlıdan nakillerin pre-emptiv oranı %34,6 iken 2017 yılında bu oran %38,5’a çıkmıştır. Erken evrede yapılan canlı vericiden böbrek nakillerindeki artış, nakillerin zamanında yapılıp yapılmadığı sorgulatmaktadır.”
“AMAÇ BATAKLIĞI KURUTMAK!”
Her zaman vurguladığımız gibi, burada önemli olan hastalanmanın önüne geçilmesidir, sivrisineklerle tek tek uğraşmak yerine, bataklığı kurutmak gerekir, bu bataklığı kurutmanın da tek çaresi, vakfımızın misyonu gereği böbrek sağlığının korunmasıdır. Böbrek hastalıklarının ana nedenleri sırası ile %40 diyabet, %30 hipertansiyon, %20 obezite ve metabolik sendrom, %6 nefrit, %4 diğer sebeplerdir. Bu verilere çözüm odaklı bakıldığında, böbrek hastalıklarının beslenme ve hayat tarzları ile önlenebilir olduğu rahatlıkla görülmektedir. Bir yandan böbrek hastalarının nitelikli tedavi ile yaşam sürelerinin artması, bu tedavilerin en seçkin modeli olan böbrek nakillerinin gerçekleşmesi ve kadavradan organ bağışının artması yönünde çaba sarf ederken, diğer taraftan da bu hastalığın önlenmesi çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”
VİDEO: ORGAN BAĞIŞINDA BULUNMAK İÇİN NERELERE BAŞVURULMALI?
- Etiketler :
- Haberler -
- Böbrek
- İstanbul
- Böbrek yetmezliği
- Organ bağışı
- Genel Sağlık
- Organ nakli