1 saatlik uykuda 132 kez solunumu durdu! (Uyku apnesi ölümcül olabilir!)

Uyku apnesi toplumda sık görülen bir problem. Hastalık, orta ve ileri düzeyde ise iş, aile ve sosyal hayatı olumsuz etkiliyor. İş  hayatında başarısızlıklara neden olabiliyor. Hastalar gece uyuyamadığı için gündüz uykulu olmakta, bu durum da dikkati bozarak iş kazalarına ve trafik kazalarına yol açabilmekte.

Aşırı horlama ve apne, uyurken  aynı odayı kullandığı kişileri de  rahatsız ediyor. Eşiyle yatak odalarının ayrılması, seyahat edememe, seyahatte birlikte yolculuk yaptığı kişileri rahatsız etme gibi pek çok sosyal soruna da neden olabiliyor.

Uyku Apnesi sadece bunlara değil, tedavi edilmediği takdirde, hipertansiyon, kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları, kalp krizi, ani ölüm, felç, obezite, depresyon, unutkanlığa da yol açabiliyor.

1 SAATLİK UYKUDA 132 KEZ NEFESSİZ KALIYORDU

Uyku apnesi sorunu yaşayanlardan biri de İlhan Paşaoğlu. 41 yaşındaki Paşaoğlu, özel bir otomotiv şirketinde yönetici olarak görev yapıyor. 

Horlama, uykuda nefes durması, yorgun uyanma, gündüz uykululuk hali, bağ ağrısı yaşayan Paşaoğlu’nun son zamanlarda tansiyonu da yükselmeye başladı. İlhan Paşaoğlu’na bu şikayetlerinden dolayı yapılan uyku testinde 1 saat içinde tam 132 kez solunumunun durduğu ortaya çıktı.

KBB Uzmanı Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, horlama, uykuda solunum durması ve gündüz uykululuk şikayetleri ile müracaat eden hastasıyla ilgili şunları söyledi: 

“Hastamıza uyku apnesi ön tanısıyla polisomnografi adını verdiğimiz uyku testini yaptık. Bu test sonucu hastamızın 1 saatlik uyku sırasında ortalama 132 kez solunumunun durduğu tespit edildi. Tablo, tıkayıcı uyku apnesi adını verdiğimiz hastalıktı. Bu, çok ileri bir tabloydu. Hayatını tehdit  ediyordu. Hastamıza cerrahi tedavi alternatiflerini ve uykuda solunum cihazı tedavisini anlattık. Kendisi önce uykuda solunum cihazını kullanmak istedi. Fakat 3 aylık cihaz denemesinde solunum cihazını kullanamadı.”

ROBOTİK CERRAHİ, İLERİ UYKU APNESİNDE AMELİYAT YAKLAŞIMINI DEĞİŞTİRDİ

Prof. Kayhan, Paşaoğlu’nun ameliyat olmaya karar verdiğini belirterek, “Bu kadar ileri uyku apnesi hastalarında cerrahi tedavi pek yapılmıyordu. Hem ameliyat riskli hem de sonuçlar iyi değildi. Fakat kulak burun boğaz baş ve boyun cerrahisine Da Vinci robotik cerrahinin girmesi uyku apnesi cerrahisinde yaklaşımımızı oldukça değiştirdi. Da Vinci robotik cerrahi ile özellikle alt solunum yolunda dil kökü ve gırtlak seviyesindeki tıkanıkları açabiliyoruz. Bu hastamıza robotik cerrahi ile ağız yolundan çok seviyeli bir ameliyat uygulandı. Aynı anda, yumuşak damak, küçük dil, bademcikler, dil kökü ve gırtlağa tıkanıklıkları açıcı işlemler gerçekleştirildi” dedi.

Bu işlemleri yaparken klasik yöntemlerde uygulanan trakeotomi (solunum yoluna delik) açma işleminin de uygulanmadığını vurgulayan Kayhan şöyle devam etti: 

“İlk geceyi yoğun bakımda kontrol altında geçirdi. Ameliyat sonrası hastanede 4 gün kaldı. Yaklaşık 15 gün sonra işine döndü. Ameliyat sonrası  dördüncü ayda yaptığımız kontrol amaçlı uyku testinde apne sayısının saatte  dörde düştüğünü tespit ettik. Yani hastamız bu hastalıktan tamamen kurtulmuş oldu.”

“GENÇ ÖLMEKTEN KORKUYORDUM”

İlhan Paşaoğlu, “Babamı 48 yaşında uykusunda kaybettik, genç ölmekten korkuyordum” derken Prof. Kayhan, bu kadar ileri seviyede apnenin çok sık karşılaşılan bir tablo olmadığını ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı.

“Bu hastamızda genç ve sağlıklı bir yetişkin olduğu için hastalığın bu kadar ciddi bir seviyede olduğunun farkında değildi. Tıkayıcı uyku apnesi toplumda yaygın fakat sinsi bir hastalıktır. Sabah yorgun uyanmayı çok çalışmaya bağlıyordu. Bu hastamızdaki en önemli özellik bu kadar ileri apne hastasında başarılı bir ameliyatın yapılmasıdır. Genellikle dünyadaki KBB merkezlerinde AHİndeksi 40’ın üzerindeki hastalara ameliyat yapılmamakta cihaz verilmektedir.   Uyguladığım cerrahi yöntemle hastamızı ömür boyu solunum cihazı kullanmaktan kurtarmış olduk. Ciddi hayati tehlikesi olan bir hastalıktan kurtuldu.”