Ceyda Düvenci'nin konuğu Furkan Andıç: Önceliğim, meselesi olan işler

NTV ekranlarında Ceyda Düvenci’nin sunumuyla izleyiciyle buluşan “Bambaşka Sohbetler” programının konuğu oyuncu Furkan Andıç oldu. Ceyda Düvenci’nin “Furkan aslında çok güzel projelerle bugün benimlesin her zaman olduğu gibi, çok kıymetli şeyler yaptın Umutsuz Ev Kadınları’ndan sonra. Tabii ki seni takip ettim, daha çok aslında benim istediğim şeyi yaptın romantik komediler ve çok da yakıştın oralara.” yorumuna karşılık Furkan Andıç şunları söyledi:

“Evet çok sevdiğim bir alandı ama biraz yeni bir şeyler denemek, çeşitlilik olsun istedim. Biraz başka yerlere yelken açmak istedim. Bu geçtiğimiz senede buna dair güzel şeyler yapıldı. Farklı karakterler oynayıp kendimi tanıma çabası içindeyim.”  

“ÖNCELİĞİM MESELESİ OLAN İŞLER” 

Ceyda Düvenci’nin “Şimdi sen kadın haklarını çok savunan, kadını doğru yerde tutmayı seven bir delikanlısın aslında. Bir yandan da böyle şiddet içerikli, kadına zorbalık içeren projeleri kabul etmediğini biliyorum.” şeklindeki sözlerine karşılık Furkan Andıç şunları söyledi:

“Orada bile bazen bazı yerlere takıldığımız oluyor, haklı olarak kadın oyuncu arkadaşlarım, partnerlerim de takılıyor. Zaten genel olarak 2.5 saat zaman açısından da fazla geliyor. Bir de üstüne böyle bir değer ve bunun hassas bir yere oturması ve ufak çatlaklar yaratmak istemememe doğuruyor ki bence öyle de olmalı. Özel bir imtina gösteriyorum o tarz işlerin içinde olmamakla ilgili yani inşallah başka bir yere de evrilir diye düşünüyorum. Önceliğim, meselesi olan işler.”

Furkan Andıç “Derun” projesini ise şöyle anlattı:

“Derun’da bir 40 yıllık bir aşk hikayesini anlatıyoruz. Ben hem babamı, hem kendimi oynuyorum. Hatice Aslan ve Güven Kıraç’a eşlik ediyorum. Benim için çok anlamlı bir proje bu. Hem hikayesi itibariyle, hem benim için ilkleri barındırdığı için. İlk ortak yapımcılığını yaptığım iş. Çok derin, çok insanın içinin cız ettiği yerlere değen bir hikaye, çok da güzel yazılmış. Müge Uğurlar yönetmenliğini yaptı, onun da sektörden televizyon sektöründen çıkıp ilk defa filizlendiği iş olacak, o anlamda da böyle bir kader birliği yapmış olduk. Filmi izledim ama ham bir görüntü izledim, o bile çok çarpıcıydı. Ben sevdim kendimi, bu sene içinde yüksek ihtimal yayınlanacaktır.”

Furkan Andıç rol aldığı “Cadı” filmini ise şöyle anlattı:

“Evet biraz enteresan bir hikaye. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Cadı adlı eserinden, Erman Bostan yönetmenimizin uyarladığı bir film oldu. Osmanlı'nın son döneminde geçen bir psikolojik gerilim hikayesi. Bu biraz da dönem eleştirisi yapıyor aslında, korkularımızla yüzleşmemizi, gelişimimizi engelleyecek olan durumlar korkularımızın yüzleşmediğimiz takdirde bize neler yapabileceğini nelere kadir olduğunu gösteren bir hikaye. Biraz cesaretlendiren, umutlandıran bir tarafı da var. Gerçekten güzel bir film seyircileri bekliyor. Bu konuda çok gururluyum yani herkes çok iyi iş çıkarmış zaten prova sürecinde ve hikayenin gelişiminde de belliydi. Bazen böyle oluyor, bazen hissediyorsun o her şey bütün olumsuzluklar gerginlikler bir şekilde böyle pamuk ipliği gibi sökülüp çözüldükten sonra; ben o sürece çok inanıyorum biraz da öyle bir yolculuk oldu. Erman'la tanışmamız çok ani oldu ve beraber çalıştığım oyuncu koçum Sayın Güvenoğlu buradan da teşekkür ediyorum kendisine onunla beraber hazırlandık bu işe. O dedi ki ‘Böyle böyle bir iş var ve okumak ister misin?’ dedim ki ‘Tabii ki okurum.’ Bir tretman hazırlamış Erman, çok emek harcanmış işe gerçekten ve ben bukleti görünce dedim ki ‘Hemen başlayalım.’ Ben senaryoyu da okumadan kabul ettim, hemen Erman'la görüştüm, dedim ki ‘Erman anlat bana bu hikayeyi.’ anlattı, dedim ki ‘Ben varım"

“İLİŞKİ İNSANIYIM”

Ceyda Düvenci’nin “Naif bir adamsın ve bence çok aşkın da hakkını veren bir adamsın tanıdığım kadarıyla. Ne oldu bu arada kalbine bu 13 yılda?” şeklindeki sorusuna Furkan Andıç “Benim çok uzun ilişkim oldu, ben biraz ilişki insanıyım gibi öyle çok şey yapan, hızlı biri değilim, tabiri caizse çok aşık oldum çok sevdim. Bence çok güzel bir şey bu. Ne kadar hormonal ve ne kadar geçici uçucu bir şey olsa da çok güzel bir şey insana dair bir şey, üzüntü de öyle yani o aşkı yaşarken gülerken eğlenirken o kadar mutluyduk ama üzüntülerinden de insan bir şey öğreniyor, ilişkilerinden de bir şey öğreniyor sağlıklı ilişkilerinden sağlıksız olanlardan da aynı şekilde. Yani bir insanın bir yansıması gibi oluyor ilişkinin içinde. Annem bana aşk çocuğu der.” yanıtı verdi.