Çavuştepe Kalesi'ndeki kazılarda Urartu yönetici sınıfının izleri araştırılıyor

Urartu Kralı II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 yılları arasında yaptırılan Çavuştepe Kalesi ve kuzey kısmındaki nekropol alanında (arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölge) Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle bu yıl kazı çalışmalarına yeniden başlandı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında antropolog, arkeolog, şehir plancısı, sanat tarihçisi ve restoratörlerden oluşan ekip tarafından yürütülen kazılar, daha önce takılarıyla gömülmüş soylu bir Urartu kadınına ait mezarın bulunduğu noktada yoğunlaştırıldı.

Çavuştepe Kalesi yönetici sınıfının gömülü olduğu düşünülen alanda Urartu soylularının sosyal, ekonomik yaşantısı ve ölü gömme adetlerine ilişkin yeni bulgulara ulaşılması bekleniyor.

"BURADA HEP YENİ VERİLER ORTAYA ÇIKTI"

Prof. Dr. Çavuşoğlu, AA muhabirine, 63 yıldır kazı çalışmalarının yürütüldüğü kalede ortaya çıkarılan buluntuların Van Müzesi'nde sergilendiğini anlattı.

Urartu arkeolojisi açısından en geniş kapsamlı nekropol kazılarının yapıldığı alanda bu yıl çalışma yürüttüklerini belirten Çavuşoğlu, "Burada hep yeni veriler ortaya çıktı. Oval şeklinde bir duvar kalıntısıyla karşılaştık. Bu duvarın içerisinde nelerin olduğu ve hangi ölü gömme adetlerinin barındırıldığı üzerine çalışma yürütüyoruz. Amacımız mimari yapıyı tamamıyla ortaya çıkarmak."dedi.

Çavuşoğlu, daha önce ölülerin yakılarak bir küpün içerisine konulmasıyla cesedin direkt toprağa gömülmesi gibi iki ölü gömme geleneğiyle karşılaştıklarını hatırlattı.

Nekropoldeki kazıların şimdiye kadar hep "ilkleri yaşattığını" aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Şimdiye kadar 60'ın üzerinde en fazla urne (ölülerin küllerinin konulduğu kap) burada bulundu. Ölülerin urne şeklinde gömülmesiyle ilk kez burada karşılaştık. Burası, Çavuştepe Kalesi'nde yaşayan üst düzey yöneticilerinin gömüldüğü bir alan. Bunlarla ilgili geçen yıllarda önemli arkeolojik buluntularla karşılaştık. Geçen yıllarda 3 at ve köpek iskeletleriyle gömülü cesetlerle karşılaştık. Bu yıl da yeni sürprizlerin çıkacağını düşünüyoruz. Kazılarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Umarım arkeoloji tarihine ışık tutacak yeni buluntular bu sene de çıkar."