Keira Knightley: Uçlarda yaşayan bir kadınım

Karayip Korsanları' serisinin yıldız isimlerinden Keira Knightley, Elle dergisine konuk oldu. Güzellik sırlarını anlatan Knightley, hata yapmaktan korkmadığını söyledi.

Kariyeriniz boyunca güzelliğe bakışınız nasıl değişti?

"Muhtemelen ilk başladığım dönemlerden çok daha az bir şekilde makyaj yapmaya başladım. Harika makyözler ve kuaförlerle çalışmaktan, yeni görünümler yaratmaktan zevk aldım. Tatildeykense saçımı bile taramıyorum ve çok az makyaj yapıyorum."

- Neden gençken daha fazla makyaj yapıyordunuz?

"insanlar olmak ve çeşitli görünümlere bürünmek, benim için oyun gibiydi. Kendinizin farkına vardıkça, saç renginiz ya da makyajınız, yani görünümünüzle oyalanmak, size iyi geliyor. Bu bir çeşit keşfetme yolculuğu... Yaşlandıkça, cildinize daha güvenir hale geliyorsunuz ve hoşlandığınız şeylerden emin oluyorsunuz. Şimdilerde neleri sevip, neleri sevmediğimi daha iyi biliyorum."

- Setlerde edindiğiniz güzellik sırlarınız nelerdir?

"Sadece bir tane var: Fondöteninizi, nemlendiriciniz, kreminiz ya da her ne kullanıyorsanız, onunla karıştırmak. Böylece daha doğal bir görünüm elde ediyorsunuz. Bu karışım, inanılmaz parlak ve güzel bir cilt rengi sağlıyor."

- Güzellik rutininizin en lüks bakımı nedir?

"Gerçek şu ki, bir güzellik rutinim yok. Bu nedenle bu soru için sadece ‘nemlendirici kullanmak’ cevabını verebilirim. Kısa bir süre önce kuşburnu yağını keşfettim. Bir arkadaşım kuru cildim için nemlendiricimle kuşburnu yağını karıştırmamı önerdi. Ertesi gün denedim ve cildim gerçekten de güzelleşti."

- Günlük bakımınızın en sıradan bölümü nasıldır?

Makyajımı su ve sabunla çıkarıyorum. Süper basit olmasına özen gösteriyorum. Temizleyici, tonik ya da bu tarz şeyleri kullanmıyorum. Yılda iki kez bakım yaptırıyorum. Her defasında harika hissediyorum ama yine de çok fazla makyajla çalıştığım için kendime ayırdığım zamanlarda özel ürün kullanmıyorum.

Şimdiye dek birçok rolde oynadınız. Hepsinin de birbirinden bağımsız özellikleri vardı. Aralarından hangisi favoriniz?

Kefaret (Atonement), en iyilerinden biriydi. Oradaki saçımın modelini çok beğenmiştim.

Anna Karenina’da da saçım harikaydı.

Colette’teki görünümüm de mükemmel.... Canlandırdığım Fransız yazar Sidonie-Gabrielle Colette, sınırları aşıyor ve tarzı da yaratıcılığını yansıtıyor.

- Liz Bennett’e hayat verdiğiniz Pride and Prejudice’teki (Aşk ve Gurur) stilinizin de ikonik olduğu söyleniyor...

^"O zaman bir peruk kullanmıştım. Çok da güzel kâkülleri vardı. Ama rol yapması daha zordu çünkü farklı ve özel bir görünüme sahiptim."

"Never Let Me Go’da çalışırken harika ve modaya uygun kâkülüm vardı ve o zaman, ‘Hayır, bu bütün film boyunca işimize yaramayacak’ denildi, saçımı gerçekten korkunç bir şekilde kestiler."