Kalbimin Sultanı'nın ikilisi Alexandra Nikiforova ile Ali Ersan Duru konuştu

Projede seyirciyi neler bekliyor?

Alexandra Nikiforova: Bu dizide seyirciyi kesinlikle çok güzel ve etkileyici bir aşk hikayesi bekliyor. Bu aşk zaman zaman macera ve entrika ile zorlanacak ve değer kazanacak. Romantik bir hikayenin içinde izleyici zaman zaman şaşıracak ve eğlenecek diyebilrim. 

Ali Ersan Duru: Kalbimin Sultanı ilk bölümde de görmüş olduğunuz gibi farklı ve eğlenceli bir dönem dizisi. Bir sultan ile bir öğretmenin naif ve ince işlenmiş bir aşk hikayesi. Bu da Kalbimin Sultan'ını şu güne kadar yayınlanmış dönem dizilerinden ayıran en önemli özelliği de masalsılığı olsa gerek. 

Hikayede parodiler olacak mı?

A.N: Hikayenin özü 2. Mahmut’un saray dışında tebdili kıyafetle gezerken tesadüf sonucu tanıdığı Rus mürebbiyeyi saraya çocuklarını eğitmesi için çağırması ile başlar. Saraya karşı büyük bir önyargı besleyen bu mürebbiyenin hayatı ve düşünceleri saraya girdikten sonra değişmeye başlar. Sultana karşı duyguları gelişir bundan dolayı da sarayın hem içinde hem dışında mücadelesi başlar Anna’nın. Kesinlikle eğlenceli sahneler ve diyaloglar var

A. E. D: Kalbimin Sultanı, bir cihan padişahı ile rus bir öğretmenin yaşayacağı aşk hikayesi üzerine kurulmuş bir dizi. Mahmut’un içinde bulunduğu siyasi durum, ülkede gerçekleştireceği reform hareketleri, ablası Esma Sultan ile savaşı ve dahası var Kalbimin Sultanı’nda..

Nasıl bir rolle ekranda olacaksınız?

A.N: Anna genç, yetenekli duygusal sevecen Rus bir öğretmen.  Kararlı ve ilkeli. Karakterinin en belirgin özelliği ise güçlü ve ayakları üzerinde durmayı başarabilen bir kadın olması. Birazda sakar ve eğlenceli

A. E. D: Çok güçlü ve Osmanlı tarihinde büyük reformlara imza atmış 2. Mahmut. İyi bir devlet adamı olmasının yanı sıra, çok iyi de bir baba. Çocukları için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Beni daha önce hiç böyle bir rolde görmedi seyirci. Bu yüzden de çok uzun bir hazırlık süreci yaşadım. Öncelikle 2. Mahmut’u tanımaya çalıştım ve onunla ilgili bilgi sahibi oldum. Hayata bakışı, duruşu, devlet adamlığı… Sonuçta Osmanlı imparatorluğu için önemli atılımlara ve değişimlere imza atmış bir sultan.

Karakteriniz nasıl ilerleyecek?

A.N: Karakterim ileriki bölümlerde bir yanda aşk bir yanda en sevdiği babası arasında duyguları gidip gelen bir yöne akacak. Burda da seyirciyi büyük sürprizle bekliyor. Benim bundan önceki projemde tarihi bir işti. Tabii kendi ülkemde  o yüzden çok şanslıyım galiba. Dönem işlerini seviyorum. 

A. E. D: Devlet içerisindeki zorlu dönüşüm süreci ve çocukları arasında, hayatında hiç yaşamadığı bir duygu olan aşkı Anna’da bulacak. Bu da onu ilerleyen zamanlarda değiştirecek tabii ki ama inanın biz de Mahmut’un neler yaşayacağını bilemiyoruz o da dizimizin sürprizi olsun.

Türkiye'ye gelerek bu diziye imza attınız. O süreçte neler yaşandı?

A.N: Bu proje bana Rusya da geldi. Orada bir odition katıldım Seçildim Türkiye’de bir tarihi projede oynamak inanılmaz keyifli ve gurur verici. Rolümü okur okumaz beni içine çekti. Çok mutluyum.

Türkçe'yi tam anlamıyla öğrendiniz mi? (Zorlukları veya avantajları sizin için neler oldu?)

A.N: İlk önceleri bana zor geliyordu sonra dilinizin mantığını benimseyince çok da zevk almaya başladım. Şimdi sette veya Türkiye'de olduğum sürece Türkçe konuşmayı tercih ediyorum. Önceleri sadece genel konuşuyordum, şimdi kendime yetecek kadar ilerledim. Tabii derslerim devam ediyor son hızla.