Kalbimin Sultanı'nın Hoşyar Sultan'ı Beste Kökdemir: Kurduğum hayaller geleceğimi oluşturdu

"BABAMLA KURDUĞUM HAYALLER GELECEĞİMİ OLUŞTURDU"

Nasıl bir ortamda büyüdünüz? Çocukluğunuza dair hatırladığınız notlar neler?

- Sinop’ta deniz kenarında, güzel bahçeli evimizde kuzenlerim ve köpeklerim ile oyun oynayarak büyüdüm. Çok geniş bir ailem var. Annem, babam ve kardeşim harika insanlar. Çocukken babamla kurduğum hayaller benim geleceğimi oluşturdu. Annemle çok eğlendik, çok dans ettik. Bir yandan küçük şehrin dezavantajları da vardı tabii. Her zaman asi, söz dinlemeyen, deneyimleyip öğrenmeyi seçen bir çocuk oldum. Çok göz önünde olmak herkesin birbirini tanıması vs. bu yüzden açıkçası çok da fazla yargılanarak büyüdüm.

"SANATIN HER DALI BİRBİRİNİ BESLİYOR"

Sanatın pek çok yönü ile ilgili olduğunuzu biliyoruz, oyunculuğuna hazırlanırken besleniyor musunuz bunlardan?

- Aslında sanatın her dalı birbirini besliyor. Sonuçta hepsi aynı temellere ihtiyaç duyuyor. Yaratıcılık, estetik, özgünlük, özgürlük...  Bu yüzden tabii ki besleniyorum. Resim, müzik, oyunculuk, dans tüm bu dalların hepsi bir ritme, akışkanlığa ihtiyaç duyuyor. Her biri cesur bir insan olmayı gerektiriyor çünkü her biri için kendinize karşı dürüst olmanız ve dışarıya karşı duvarsız olmanız gerekiyor. Yaratıcılığın devamlılığı için ruhun bakir kalması gerekir...

"PROJE İNSANLARA BİR ŞEYLER HEDİYE EDİYOR OLMALI"

İçinde olduğunuz projelere karar verirken nelere dikkat ediyorsunuz?

- Mutlaka bir şekilde inanmam gerekiyor. Tıpkı eş seçmek gibi. Mantıktan ziyade aşka ihtiyacım oluyor. Projenin didaktikliği, hissi, verdiği ilham çok önemli. Proje mutlaka insanlara soyut da olsa bir şeyler hediye ediyor olmalı.

"İLLÜZYONUN DIŞINDA BİR AŞK"

Bu anlamda Kalbimin Sultanı dizisi ile yollarınızın kesişmesi nasıl gerçekleşti? 

- Kalbimin Sultanı’nın senaryosundan çok etkilendim. Naif, gerçek, illüzyonun dışında bir aşk. Dizide iki aşık birbirlerine gerçekten gönüllerinden sesleniyor. Aralarındaki duvarlar ve imkansızlıklar bu saflıklarının karşısında güçsüz kalabiliyor. Bence bu harika bir şey. Müzikler ve ambians da konuya en iyi şekilde uyum sağladı. İnsanların daha fazla kusursuz olmaya çalışmaktan ziyade bu naif gerçekliğe dönmeye ihtiyaçları var bence. Bu yüzden dizimizi seviyorlar.

"PES ETMEYİŞİNE İÇTENLİKLE SAYGI DUYUYORUM"

Dizideki Hoşyar Sultan'ı bize anlatır mısınız?

- Hoşyar Sultan ilk başta bana yabancı gelen bir karakterdi çünkü bilirsiniz herkes çocukken masalın iyi kalpli prensesi olmayı dilemiştir fakat sonrasında çok etkileyici bulduğum bir kadına dönüştü. Anlıyorum ki tüm insanlar hayatının bir evresinde iyi kalpli prensesken diğer evresinde kötü kalpli cadıya dönüşme potansiyeline sahip. Hoşyar için sahip olduğu tek şey hünkarın aşkı. Hünkardan öncesi yok ve sonrası da olamaz. Harem kaidelerine göre yaşamak zorunda olduğu için hünkardan başka bir karşı cins hayal edemez. Üstelik ona deliler gibi aşık. Hoşyar özgür bir kadın değil. Hiç olmadı bu yüzden özgürlük duygusunu tanımıyor. Kendisinin hünkara ait olduğu gibi hünkarın aşkının, ilgisinin de ona ait olduğunu benimsemiş. Kendi hakkı olduğunu düşünüyor bu yüzden Anna’nın gelişi Hoşyar’ın evine hırsız girmesiyle eşdeğer bir durum. Hoşyar için hünkarın kalbinden başka yaşam alanı yok. Hoşyar’ın özgürlüğü hissettiği ve umut dolduğu anlar sadece hünkarın ona dokunduğu, ilgisini yönelttiği zamanlar. Bu yüzden bu kadının verdiği savaşa ve asla pes etmeyişine içtenlikle saygı duyuyorum.

"ZAMANDA YOLCULUK YAPTIRIYOR"

Tarihi bir karakter oynamak bir oyuncuya ne hissettiriyor?

- Her karakter gibi tarihi karakterler de başka dünyalara, hatta zamanda yolculuk yaptırıyor diyebilirim. Farklı zamanlara, dönemlere yakından bakma şansı yakalamak çok tatmin edici. Seviyorum tarihi işlerde yer almayı.

"İLHAM ALIŞVERİŞİ OLACAK"

Kalbimin Sultanı Rusya ortak yapımı uluslararası bir proje. Eylül’de Rusya’da da gösterilmeye başlanacak. Neler hissediyorsunuz, düşünüyorsunuz bu konuyla ilgili?

- Dizimiz Rus-Türk ortak yapımı uluslararası bir iş. Bu çok güzel bir durum çünkü kendi kültürümüzden olmayan insanlarla da aramızda bir köprü, bağ, ilham alışverişi olacak. Tepkilerini sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım beğenirler.

Bazı oyuncular kendilerini ekrandan seyretmekten hoşlanmıyor böyle bir tabunuz var mı?

- Evet, kendimi izlemekten pek hoşlanmadığımı söyleyebilirim. Her zaman olumsuz yönlerinden bakar ve kendimi acımasızca eleştiririm. Yine de merakıma engel olamayıp izliyorum.