Dilan Çiçek Deniz'in (Sena) Çukur'a damga vuran veda şiiri: Zekai Özger'den Pencere

Çukur’un dün akşam yayınlanan bölümünde gözler, geçtiğimiz bölüm final sahnesinde Sena’nın karşısına çıkan Yüzüklü’nün nasıl bir plan yapacağına çevrildi. Yüzüklü, Mahsun’u oyuna getirdi. Mahsun’a, Yamaç’ın onun peşinde olduğunu ve bu nedenle Sena’yı evden kaçırdığını söyleyen Yüzüklü’nün son hamlesi, ekran başındakileri soluksuz bıraktı.

Sena’yı su dolu bir akvaryumun içine kapatan Yüzüklü, Yamaç ve Mahsun’u da oyununun içine çekti. Sena’nın ölümle burun buruna geldiğini gören Yamaç, onu kurtarmak için her yolu denedi. Kurtulamayacağını anlayan Sena’nın, Yamaç’a vedası ekran başındakileri gözyaşlarına boğdu.

Duygusal sahnelerin yaşandığı 60. bölümde sık sık Sena ile Yamaç arasındaki önceki bölümde geçen romantik anlara yer verildi.

Diziye damga vuran sahnelerden biri de cenaze sonrası Yamaç'ın Sena'yı rüyasında görmesi oldu. İkili arasında dizi de daha önce de geçen şiirin sözleri duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. İşte Çukur'a damga vuran ve Dilan Çiçek Deniz'in de Instagram'dan paylaştığı Zekai Özger'i Pencere şiiri.

Pencere

pencereyi kapama
gök dolabilir içeri
sen neyi görebilirsin
ıslak bir bulutun ağışını mı

pencereyi kapama
kuş dolabilir içeri
sen neyi taşıyabilirsin
kırık bir dalın yükünü mü

Pencereyi aç
Soluğun çıksın dışarı
sen büyütmedin mi ciğerinde onu
Kokusu hayatı yıkasın diye

Pencereyi aç
Sesin sarsın dünyayı
Duyulur elbet ta ötelerden
Yürek kendini tanır

Yamaç, yaşadığı travmanın etkisiyle Çukur’u terk etmeyi düşünürken İdris ve Meliha’nın geçmişinden gelen bir fotoğraf karesi, akıllarda büyük soru işareti yarattı. Ekran başındakiler bu fotoğrafla birlikte hem “Yüzüklü kim?”, hem de “Yamaç, Çukur’da kalacak mı?” sorusunun cevabını büyük merakla bekleyecek.  

Çukur'a damga vuran Pencere şiiri Dilan Çiçek Deniz'in paylaştığı tek şiir değil. İşte 24 yaşındaki oyuncunun paylaşımlarından bazıları: 

Arkadaş Zekai Özger kimdir?

Asıl adı Zekâi Özger'dir. Şiirlerini Arkadaş Z. Özger adıyla yayımladı. Selanik göçmeni işçi bir ailenin çocuğudur. Babasının adı Ali, annesinin adı Fahriye'dir. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. TRT'nin Ankara bürolarında çalıştı.

Kent 16, Soyut, Forum, Papirüs, Yordam, Dost, Yansıma dergileri ile Ulus gazetesinin kültür-sanat sayfalarında şiir ve yazıları yayımlandı. 1965 yılında, henüz 17 yaşındayken Kent 16 dergisini arkadaşı Ömer Zafer Göktürk ile birlikte çıkardı, tek sayı çıkan (Aralık 1965) dergide şairin yayımlanan ilk şiiri de (Niye Kapalı Kapılarınız - Bulamıyoruz) yer almaktadır.

29 Nisan 1973 sabahı Ankara'da, sokakta ağır yaralı bir halde bulundu, kaldırıldığı Numune Hastanesi'nde 5 Mayıs 1973’te öldü. 

Erken ölümü nedeniyle "Ne zaman yayımlarsam yayımlayayım adı 'Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası' olacak!" dediği şiir kitabını yayımlama olanağı olmadı. Dergi ve gazetelerde yayınlanan şiirleri ölümünden sonra Tekin Sönmez tarafından Şiirler adıyla bir kitapta toplandı.  İkinci basımı Sevdadır adıyla yapılan kitap (Mayıs Yayınları, 1984) daha sonra da bu adla yayımlanmaya devam etti. Kenan Yücel tarafından yayına hazırlanan Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası adlı kitapla  şairin şiirleri gerçek adına kavuştu. Arkadaş Zekâi Özger adına, İzmir'de Mayıs Yayınları tarafından 1996'dan bu yana her yıl şiir ödülü verilmektedir.