"Bugün itibarıyla bölgesel ve ülkesel anlamda yaşadığımız kuraklık çok yakın bir süreçte bizim ithalat yaptığımız ülkelerde de etkisini göstermeye başlayacaktır." ifadelerini kullanan Orta, "Üretmekten ve kendi ulusal sınırlarımız içerisinde çare aramaktan, hatta bu çareleri, bulduğumuz bilimsel çareleri komşularımızla da paylaşmaktan öteye bir şey göremiyorum. Bunun için hep söylediğimiz Milli Kuraklık Merkezi'nde çok geciktik, ivedilikle kurmamız lazım bunu." dedi.
Orta şöyle devam etti:
"Yer üstü su kaynaklarını yani o kış yağışlarını depolayıp onları zor zamanlarda kullanacağımız, ekosistemi bozmayan, küçük ölçekli gölet ve barajları, köy bazında veya organize sanayiler için gerekli olan su ihtiyacını karşılamak amacıyla hayata geçirmemiz lazım. 750 köyü var Trakya'nın. O zaman söylemiştim, bundan 10 yıl önce güzel bir slogan olur; 'Her köye bir gölet' diye. İşte bu göletleri yapsaydık en azından yer altı su kaynaklarını bu kadar hızlı tüketmeyecektik. Şu anda biliyorsunuz bölgede, sanayi başta olmak üzere tarım ve yerel yönetimler, şehirler, içme sularının tamamının yani şu anda bizim bu bölgede yer üstü kaynaklarının oranı, tükettiğimiz suya bakarsak yüzde 10-15'leri bulmuyor. Yüzde 85-90'ını yer altı su kaynaklarından kullanıyoruz. Bunlarda da çok ciddi azalmalar söz konusu."