SIĞINACAK ÜLKE ARAYIŞLARI
Öcalan, PKK'nın silahlı ve siyasi faaliyetlerini, 1998 sonbaharına kadar fiilen Suriye'den yürüttü.
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Öcalan'ı topraklarında barındırmaması konusunda Şam'a baskı yaptı.
Hafız Esed yönetimindeki Suriye'nin PKK'ya desteği ve Türkiye'ye yönelik söylemleri, iki ülke arasında uzun süredir devam eden krizin derinleşmesine neden oldu.
İki ülke arasındaki kriz, Türkiye'den yapılan açıklamalarla yeni bir boyut kazandı ve teröristbaşının Türkiye'ye getirilmesi için düğmeye basıldı.
Krizin derinleştiği 1998'de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, bazı komşularının Türkiye'nin iyi niyetini ve yakınlığını yanlış değerlendirdiklerini belirterek, "Apo denilen eşkıyayı kendi ülkelerinde barındırıp onu destekleyerek, Türkiye'yi terör belasına bulaştırmışlardır. Türk milleti artık bu konuda göstereceği iyi niyetin sonuna gelmiştir." ifadeleriyle yeni dönemin ilk sinyallerini verdi.
Suriye'nin tutumuna Türkiye'nin tepkisi sadece Orgeneral Ateş ile sınırlı kalmadı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yaptığı bir konuşmadaki, "Tüm uyarılarımıza ve barışçı açılımlarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye'ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu ve sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum." sözlerinin ardından Hafız Esed'in kararıyla 9 Ekim 1998'de Öcalan sınır dışı edildi.
Terörist Öcalan, önce Yunanistan'a gitti, Atina'nın iltica talebini kabul etmemesi üzerine Rusya'ya sığındı.
Moskova ile temasa geçen Ankara, bölücü terör örgütü PKK'nın başındaki ismin teslim edilmesini istedi ama beklediği yanıtı alamadı.
Öcalan, Rusya Parlamentosundan sığınma hakkı elde etti ancak diplomatik baskılara dayanamayan Rusya, Öcalan'ı İtalya'ya gönderdi.
İtalyan makamları, Türkiye'ye iade edilmeyeceği garantisi vererek PKK elebaşının iltica işlemlerini başlattı ancak sahte pasaport taşımaktan dolayı onu tutukladı.
İtalya'da o dönem Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan Franco Carleone, "İtalyan hükümeti, ölüm cezasıyla karşı karşıya olan birini iade edemez" açıklamasıyla Türkiye'nin tepkisini çekti.
İtalya'da çıkarıldığı mahkemede, terörist eylemleri dolayısıyla pişmanlık duyduğunu söyleyen Öcalan'a, İtalyan hakimlerce, "Sağlık durumu ve kaçamayacağı yönündeki kanaatler" doğrultusunda ev hapsi verildi.
Öcalan'ın burada bir villaya yerleştirilmesi ve iade edilmemesi üzerine Türkiye'de İtalya'ya karşı tepkiler arttı. Bir boykot kampanyasına dönüşen tepki dolayısıyla çok sayıda vatandaş, Ankara'daki büyükelçilik önüne gelerek İtalya'nın tutumunu protesto etti.
İtalya'da da barınamayan Öcalan tekrar 16 Ocak 1999'da Rusya'ya gitti. Burada kendisine 10 gün süre tanınan teröristbaşı, 29 Ocak 1999'da özel uçakla tekrar Yunanistan'a geçti. Öcalan, 31 Ocak'ta Hollanda ve Belarus'a gitmek istese de bu ülkelerden iniş izni alamadı.
Öcalan, 2 Şubat 1999'da Yunanistan'dan ayrılarak gittiği Kenya'da Yunanistan'ın Nairobi Büyükelçiliği rezidansına götürüldü.