Yurt, kendi zamanında beldede pek çok dükkan bulunduğunu ancak sayılarının her geçen gün azaldığını belirterek, çırak yetiştirmekte zorluk çektiklerini, mesleği devam ettirecek insanların sayısının zamanla daha da azalacağını tahmin ettiğini söyledi.
Terziliğin gelişen teknoloji karşısında direnmeye çalıştığından bahseden Yurt, "Önceden paça, düğme işlemlerini elimizle yapardık. Ayaklı makinelerimiz, köz ütümüz vardı. Öyle eskisi gibi iş de yok. Tamir, sökük, fermuar değiştiriyoruz." diye konuştu.
Yurt, oğluyla her anının birlikte geçtiğini dile getirerek, "Oğlumla arkadaş, canla kan gibiyiz. Biz birbirimize çok alıştık. Sabah dükkanımızı açarız, akşama kadar kapısı kapanmaz. Erkenden gelirim bereketi olsun diye. Oğlumla iş gelsin diye bekleriz. Müşterilerimize ilgi gösteririz çünkü bizim için çok önemlidir. Gülmesini bilmiyorsan ticaret yapmayacaksın. İnsanları seveceksin. Müşterilerimiz de bizi aileden biri olarak görür." ifadelerini kullandı.
Zorluk çekse de bu iş sayesinde çocuklarını büyüttüğünü belirten Yurt, mesleklerin unutulmaması için gençlerin zanaat öğrenmesinin önemli olduğunu vurguladı.