Hava sıcaklığının 30 derecenin üzerinde seyrettiği kentte, serinlemek isteyenler denizde yüzerken bazıları da parklardaki ağaç gölgelerine sığındı.
Sarayburnu sahiline plaj şemsiyeleriyle gelenler hem denize girdi hem semaverlerinde demlediği çayı içti.
Caddebostan sahili de haftanın ikinci iş gününde denize girenlere ev sahipliği yaptı.
Millet bahçeleri ve parklar öğle saatlerinde sahillere göre biraz daha boş kalırken, bazı kişiler gölgelik alanlarda dinlenmeyi tercih etti.
Eminönü'nde de yerli ve yabancı turistler şapka ve gözlükleriyle güneşten korunarak gezerken, olta balıkçıları da sıcağa rağmen balık tutmaktan vazgeçmedi.
Kentte etkili olan sıcak havaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, Marmara, Ege ve Batı Akdeniz bölgelerinde yoğun hissedilen bir sıcaklık yaşandığını söyledi.
İstanbul'da sıcaklığın 34 derecelere kadar ulaştığını aktaran Özdemir, "Arabistan tarafından Basra alçak basıncıyla gelen bir sıcak hava akımı da var. Bu da devamlı geldiği için Türkiye üzerinde sıcak hava kalıcı oluyor. Bu da ağustos ayını böyle geçirmemize neden olacak." dedi.
Türkiye'nin Afrika sıcaklıklarından da etkilendiğini belirten Özdemir, "Poyraz perşembe gününe kadar 3-4 gün daha devam edecek. Bu biraz rahatlatıyor ancak denizlerimiz de oldukça sıcak. Üzerimizden bir soğuk hava damlası büyük oranda geçmiyor. Sıcaklık yüksek olduğu zaman bir afete dönüşüyor. Eylül ayı modelleri, eylülün de bir yaz gibi geçeceğini işaret ediyor. Yağış kıtlığı yaşıyoruz ve bu da kuraklığı getiriyor. Su tasarrufu yapılması lazım." diye konuştu.
En sıcak Temmuz ayının kayıtlara girdiğini anımsatan Özdemir, şöyle devam etti:
"Ağustos da aynı şekilde, yağış bakımından kısır bir ağustos geçiriyoruz. Sonbahar mevsiminde de hava sıcaklığında ortalamada 0.5 santigrat derece ile 2 derece arasında artış olması bekleniyor. Ortalamada olduğu için hatırı sayılır sıcaklıklar oluyor. Kasım ayından itibaren yağış ihtimali ne kadar olacak onu da önümüzdeki günlerde yapılacak çalışmalarda söyleme ihtimalimiz olabilir.
Vatandaşların 11.00 ile 17.00 arasında mümkün olduğu kadar dışarı çıkmaması gerekiyor. Zaruri çıkıldığında ise gölge alanlar tercih edilmeli. Bol ve açık renkli giysiler giyilip, sıvı tüketimini artırmaya özen göstermeliler. Çocukların ve yaşlıların dışarıda olmaması önemli. Şapka ve koruyucu giysiler giymeliyiz."
