Konuya ilişkin konuşan Arkeolog Sezgin Ökgüç, gölün çevresinin ölmeye başladığını belirterek, "Bodrum Yarımadası'nda böyle bir yer yok. Kendine özgü florası ile yüzyıllarca, hatta bin yıllarca yaşamış, oluşmuş müstesna bir yer. Fakat zaman içinde hem insan müdahalesi yüzünden hem iklimin değişmesiyle zamanla hayattan elini ayağını çekti. Yer yer tohumları sağa sola saçılsa da artık böyle bir sistemi, bir hurma olayını göremiyoruz. Maalesef şu anda zaten gördüğümüz şekilde ölüyor doğa. Ölü bir doğanın üstündeyiz, düşünebiliyor musunuz? Bu kadar zengin bir floranın çevresinde tatlı su kaplumbağaları vardı, burada çeşitli balıklar yaşardı. Bunların hepsi ölüyor. Oksijen yok artık şu anda burada. Rüzgar olduğu için kokuyu duymuyorsunuz. Gittikçe bu yoğunlaşacak ve de hastalık saçacak. Dağlardan gelen suyu kesemezsiniz bu su gelecek ve denize ulaşıp temizlenemediği için bakteriler üreyecek ve sıtma salgınları olacak. Şu anda bu coğrafyanın eski hale getirilmesi için sonradan eklenen bu molozların kaldırılması gerekiyor. Yani bu pisliğin artık buradan temizlenmesi gerekiyor" dedi.