269 kişiye mezar olan Rönesans Rezidans soruşturması tamamlandı | Bilirkişi raporu: Kirişler elle sökülebiliyordu

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin vurduğu Hatay’da, Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde, “Cennetten bir köşe” sloganıyla daireleri satılan, 12 katlı Rönesans Rezidans da yerle bir oldu.

250 daireden oluşan rezidansta 296 kişi yaşamını yitirdi.

Hataysporlu futbolcu Christian Atsu, milli hentbolcu Cemal Kütahya ile oğlu Çınar Kütahya’nın da yaşamını yitirdiği rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, İstanbul Havalimanı’nda 10 Şubat günü yakalanıp, tutuklandı.

SORUŞTURMA TAMAMLANDI

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı.

Hazırlanan iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

İddianamede tutuklu sanıklar rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, yapı denetim şirketinin yetkilileri Mehmet Haşim Eraslan ve Bülent Seküçoğlu ile kontrol elemanı Önder Artun, tutuksuz sanıklar yapı denetim şirketinin yetkililerinden A.K., inşaat teknikeri İ.D. ve şantiye şefi B.M. ile müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi ve rezidansın statik proje sorumlusu, şantiye şefi ve şirket ortağı firari Hüseyin Yalçın Coşkun hakkında, bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi.

Rezidansın 2 bodrum, zemin ve 12 normal kat olmak üzere 15 katlı olduğu belirtilen iddianamede, “Deprem sonucunda Rönesans Rezidans’ın yıkıldığı, 269 kişinin hayatını kaybettiği ve 13 kişinin de yaralandığı tespit edilmiştir.” denildi.

İddianamede Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise rezidanstaki kusurlara yer verildi.

KTÜ tarafından hazırlanan raporda şu tespitlere yer verildi:

“12 Şubat 2023’teki olay yeri inceleme ve görgü tespit tutanağında belirtildiği üzere beton malzemelerin yerinde döküm şeklinde ve düşük kalitede olduğu, beton parçalarının elle ufalandığı, kolon içerisinde bulunan demir donatıların arasında kiriş bağlantı noktasında malzemenin ayrışma yaptığı kum ve çakılın donatı içerisinde elle sökülebileceği tespit edildi.

Perde ve kolon numunelerinde yapılan karot basınç deneyinde beton değerinin olması gereken kriterleri sağlamadığı, kolon boyutları, kolon donatı alanı, perde boyutları, perde donatı alanı yetersizlikleri ve yetersiz donatı detaylandırması hususları tespit edildi.

Bodrum kat üstü binanın kuzeydoğu cephesi dış kenar kolon ve perdelerinde bırakılan pencere türü boşluğun kısa kolon etkisiyle binanın bu noktadan kırılıp göçebileceğinin gözlemlendiği, bodrum kat kolon-kiriş birleşimlerinde kolon etriyelerinin devam ettirilmediği, kolon etriyelerinin 135 derece yerine 90 derece yapıldıkları tespit edildi.”İddianamede Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise rezidanstaki kusurlara yer verildi.

TUTUKLU MÜTEAHHİT: BİNA YAN YATTI ÇÖKMEDİ

İddianamede müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun’un ifadesine de yer verildi. Binanın 10 yıldır kullanımda olduğunu ve bu süre zarfında herhangi bir sıkıntısının bulunmadığını ileri süren Coşkun, ifadesinde şöyle dedi:

“Kusurum olduğunu düşünmüyorum. Karadağ’a bina tapularını vermek için gidiyordum. Rönesans Rezidans yan yattı, herhangi bir çökme olmadı. Böyle büyük bir depremde yan yatmasına rağmen bina dağılmadı, iskeleti sağlam kaldı. Bu, binanın sağlam yapıldığının göstergesi.”

KUSURLARINI KABUL ETMEDİLER

Yapı denetim şirketinin yetkilisi tutuklu Mehmet Haşim Eraslan ise uygulama denetçiliğini yapıp yapmadığını hatırlamadığın ileri sürdü.

Tutuklu sanıklardan Bülent Seküçoğlu da Rönesans Rezidans’ın denetimini gerçekleştiren yapı denetim şirketinin müdürü ve şirket ortaklarından olduğunu kaydederek, “Rezidansın herhangi bir kısmında denetim görevi almadım. Hatta rezidansın yerini dahi gösteremem.” dedi.

Tutuklu Önder Artun ile tutuksuz 3 sanık da kusurlarının bulunmadığını savundu.

KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI

Müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi, rezidansın statik proje sorumlusu, şantiye şefi ve şirket ortağı olan firari Hüseyin Yalçın Coşkun’un Karadağ’da olduğu saptanınca hakkında kırmızı bülten ile yakalama kararı çıkartılmıştı.