NASA’nın sondası Juno, Jüpiter'in gaz bulutlarını, çarpık gözler, burun ve ağız görünümü oluşturan oldukça sıra dışı bir görünümde yakaladı.
Bununla birlikte NASA, fotoğrafta Jüpiter'in yarısının gece tarafında yani karanlıkta olduğunu, bu durumun ise yüzün bir kapının arkasından bakıyormuş gibi görünmesine neden olduğu için ürkütücülüğünü arttırdığını belirtti.
NASA’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “NASA'nın Juno misyonu, tam zamanında, Cadılar Bayramı yaklaşırken Jüpiter'de ürkütücü bir yüz tespit etti.” açıklamasını yaptı.
Diğer taraftanu Juno, daha önce de birçok kez Jüpiter’den ilginç fotoğraflar paylaştı. Bilim insanlarının belirttiğine göre, Juno’nun Güneş sistemindeki en büyük gezegenin üzerinde daireler çizerek Jüpiter'in bulutlarını görüntülemesi çoğu zaman pareidolia fenomenine yol açıyor.
Pareidolia, insanların veya diğer canlıların rastgele veya anlamsız desenleri, nesneleri veya sesleri tanıdık ve anlamlı şeyler olarak algılama eğilimini ifade eden bir psikolojik fenomene deniliyor.
Bu fenomen, görsel veya işitsel algıda sıkça gözlemleniyor. Pareidolia, insanların karmaşık bir dünya içinde desenleri ve anlamları tanıyarak çevrelerini anlamlandırmalarına yardımcı oluyor, ancak bazen yanıltıcı olabiliyor.
Örneklerle açıklamak gerekirse:
Bulutların şekilleri: Gökyüzündeki bulutların rastgele şekillerde görünmesi, insanların hayvanlar, nesneler veya yüzler gibi tanıdık şeyler görmelerine yol açabilir.
Yüzlerin görünmesi: İnsanlar, bir arabanın ön farları, bir çaydanlığın kulpu veya bir yemek tabağının desenlerinde yüzler görme eğilimindedirler.
Seslerin anlamlı olması: Rüzgarın hışırtısı, dalgalara çarpan denizin sesi veya rastgele bir ses kaydı gibi seslerde insanlar tanıdık veya anlamlı örüntüler duyduklarını hissedebilirler.
Pareidolia, evrimsel bir avantaj olarak kabul ediliyor, çünkü tehlikeleri veya faydalı şeyleri tanımak için desenleri tanıma yeteneği sağlıyor.
