Fenerbahçe derbisinde yardımcı antrenör Ayhan Akman ile yaşadığı tartışma krize neden olan Selçuk İnan'ın antrenmanın başlangıcında verdiği samimi görüntüler dikkati çekti.
Sahaya çıktığında ilk olarak Ayhan Akman'a yönelen ve el sıkışan Selçuk, ardından teknik direktör Jan Olde Riekerink'le bir süre sohbet etti.
Galatasaray’da derbi maçta yaşanan krizin çözülmesinin ardından açıklama yapan Kaptan Selçuk İnan, "İçeride Ayhan Hoca'yla bir olay yaşadık. O ikimiz arasında. Aslolan Galatasaray'dır" dedi.
Bütün takımlarda inişler çıkışlar olabileceğini söyleyen Selçuk İnan, "Biz de bunları yaşıyoruz. İyi bir seri yakalamıştık. Son 4 maçta 3 mağlubiyet aldık. Futbol takımlarında bunlar vardır. Yaşanan olay, belki de hepinizin merak ettiği asıl konu bu. Ben Galatasaray'ın kaptanıyım. Buradaki 6. yılım. Hayatımda hiçkimseye saygısızlık yapmadım. Ne başkanıma ne yöneticilerime ne takım arkadaşlarıma... Bu, benim karakterim, duruşum. Hiçkimseyle de bugüne kadar problem yaşamadım. Belki bir çok şey yazılmış çizilmiş olabilir ama her yaşanılmış başarının ardından mutlaka köte şeyler aranır. Dünya böyle dönüyor" dedi.
2-0 sonuçlanan Fenerbahçe maçının kendileri için çok önemli olduğunu ve o maçta oynamayı çok istediğini vurgulayan Selçuk İnan, "Yıllardır orada kazanamıyorduk. Ben de oynamayı çok istiyordum. Bunu gizleyemem. Ama oynamamayı asla sorun etmedim. Takım arkadaşlarıma yardımcı oldum, hep yanlarında oldum. Sonuna kadar da ısındım. Oyuna girmeyi de bekledim."
"Son oyuncu değişikliğinde bir tek ben kalmıştım. Hocamız böyle bir tercih kullandı. Beni oyuna almak istemedi, Cavanda'yı aldı. O anki duygusal patlamayla kulübeye geldiğimde yine kimseye saygısızlık yapmadım. Sadece Ayhan Hocaya serzenişte bulundum. Bu kadar ısındım. Kendimi iyi hissediyordum. Takım arkadaşlarıma yardımcı olabilirdim, belki de skoru da değiştirebilirdim. Bu hisle 'keşke beni oyuna alsaydınız' gibi bir şey söyledim. Ayhan Hocayla yaşadığım o anki duygusal bir reaksiyondu. Kişisel bir reaksiyondu."
"Ayhan hoca benim eski takım arkadaşım. Bu kadar da nazımın geçtiğini düşündüm. Onun için böyle bir konuşma gerçekleştirdim" sözleriyle kulübede yaşananlara açıklık getirdi.
Soyunma odasında yaşananlara da değinen Selçuk İnan, "Daha sonra içeride bir olay yaşandık. O ikimiz arasında geçen çok da önemli olmayan bir olaydı. İkimizin arasındaki kişisel bir olaydı. Bunun takım arkadaşlarım ve hocayla ilgisi yoktu. Bunu aramızda konuştuk ve çözdük. Aramızda zaten çözdük. Aslolan Galatasaray'dır."
"Heleki ben Galatasaray kaptanı olarak nerede ne zaman nasıl davranacağımı çok iyi bilen bir kişiyim. Galatasaray'ın ismine menfaatlerine gelecek kötü hiçbir şeyi kabul etmem. Hiç kötü bir şey yapmadım, kimsenin yapmasına da izin vermem. Biz önceki başkanlarımızdan da şimdiki başkanımızdan da Galatasaraylılardan da taraftarlardan da hocalarımızdan da bu Galatasaray terbiyesini aldık. Burada olduğum sürece de hep doğru düzgün Galatasaray'a yakışır şekilde davranmaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
Eski kaptan Sabri ile Wesley Sneijder'in arkasından konuştuğu yönündeki haberleri kesin bir dille yalanlayan Selçuk İnan, "Takım arkadaşlarımın arkamdan konuştuğu yönünde benim bir bilgim yok. Ben de konuşmam. Sorunuzda bir cevap var. Yıllardır iyi takım ve iyi arkadaşlıklardan kurulu bir takım olduk. Geldiğimden beri 5 yılda 10 kupa kazandık. Benim olduğum zamanda hiçbir arkadaşım diğer arkadaşını satmadı, satmayacak da..." dedi.
Wesley Sneijder'in 2-1 kaybettikleri Başakşehir maçı sonrası yaptığı eleştirilerin sorulması üzerine Wesley Sneijder'de 4 yıldır birlikte oynadıklarını vurgulayan Selçuk İnan, "Birbirimize büyük bir saygımız var. Wesley'in beni kastederek bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. Kastettiği kişi belki de hakemdir. Bir takım arkadaşım bana bunu yapamaz ben de ona yapamam..." diye konuştu.
Takımda gruplaşmalar olduğu yorumuna katılmayan Galatasaray kaptanı, "Önceden bir gruplaşma yazılıyordu ama keşke böyle bir gruplaşma olsa da biz yine şampiyon olsak. Öyle bir grup olduk ki 10 kupa kazandık. Tekrardan böyle bir grup yakalayabilsek de önümüzdeki 5 yılda 10 kupa daha kazansak. Böyle bir algı yaratılıyor" açıklamalarını yaptı.
Sosyal medyanın nasıl yönetildiği ve algının nasıl yaratıldığı konusunun kendi işi olmadığını kaydeden Selçuk İnan şöyle devam etti, "Benim işim sahada... Hasta olduğumda da maça çıktım, sakatken de maça çıktım. Kötü olabilirim, eleştirilebilirim. Terimin son damlasına kadar hizmet ettim. Kaçmadım. Büyük başarılar kazandık. Duruma hak ederek geldim taraftarın eleştirmesi tepki göstermesi normal şeyler. Hiçbir kırgınlığım yok. Geriye dönük yaşamadım, önüme baktım. Futbol zaten benim hayatım. Sahada oldukça mutluyum. Fiziğim el verdikçe devam edeceğim, şerefli formaya hizmet etmeye devam ederim. Kırgınlıkları siler geçerim, önüme bakarım."
Milli Takımın Kosova kadrosuna çağrılması sürecini de açıklayan Selçuk İnan, "Beni kimse aramadı, kimseyle de konuşmadım. Milli takıma çağrıldığımda seve seve gittim, çağrılmadığımda da saygı duydum." dedi.
Kimseyle sorununun olmadığını ve geçmişe dönük her şeyi silen, kin tutmayan biri olduğunu kaydeden Selçuk İnan, "Annem babam bana böyle öğretti. Kaptanları hocalar ve yöneticiler belirler. Ben gidip kapı çalmadım. İşimiz futbol oynamak arkadaşlarımıza yardımcı olmak. Yöneticilerim hocalarım beni bu göreve layık gördüyse görevimi yapmaya çalışıyorum. Galatasaraylı duruşumu herkese gösterdim. Şerefimle, oynadıklarımla, kazandıklarımla bu görevi layıkıyla yaptık. Bu nedenle de kimseyle sorun yaşamadım."
Fenerbahçe maçının ardından yapılan ilk antrenmana çağrılması konusuna ise Selçuk İnan şu sözlerle açıklık getirdi, "Başta taraftarlarımız olmak üzere yöneticilerimize, hocalarıma arkadaşlarıma destek için teşekkür ederim. Yöneticilerim rapor istemişti. Bu rapor nedeniyle bana izin verildi ve beni dinlemek istediler. Başkanımız ve yöneticilerimiz ile görüştüm. Bu takımın kaptanı olduğumu ve bundan sonra da hizmet etmeye devam edeceğimi söylediler. Ve bugün yine takımla beraberim. Bu benim hayatım ve Galatasaray’ı çok seviyorum. Duygusal günler yaşadım. Yaşanacağı varmış... Beni sevenleri gördüm, Galatasaray’ı da ne kadar sevdiğimi anladım."
Her zaman ne kadar büyük Galatasaraylı olduğunu hep anlattığını kaydeden Selçuk İnan, "Bu takıma nasıl geldiğimi de duymuşsunuzdur. Bırakın Galatasaray formasını yere atmayı bir arkadaşımla kavga bile etmedim. İki şampiyonluk yaşamıştım 5 kupa kazanmıştım. O maçta Fenerbahçe’ye karşı 1-0 öndeydik. Azınlık bir gruptan orada tepki görmem birkaç kötü söz duymak beni üzdü. Kaptandım ve Galatasaray forması üzerimdeydi. O an duygusal bir yoğunluktan dolayı formayı yere atmadım Galatasaray'ın en önemli oyuncularından Tugay Hoca'ya verdim. Forma omuzumda soyunma odasına girdim. Ben insanım, robot değilim. Oyuncu sevinirken formayı sallayıp yere atıyor. Yaşadığınız duygusal bir yoğunluk. Yerimi bilirim. Hiçbir zaman böyle bir şey yapmam; Formayı da yere atmadım" sözleriyle önceki sezon yaşanan olayla ilgili yaşananları anlattı.
Bundan sonraki hedeflerinin sorulması üzerine de tecrübeli oyuncu, "Kötü gidişat oldu. Geçmişi ve olayları hatta kazanılmış başarıları bile konuşmak istemiyorum. Önümüzde hedeflerimiz var. Arkadaşlarımla birlikte terimizin son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Biz Galatasaray'dan bunu öğrendik. Bundan sonrası için maçları kazanmak istiyoruz. Kazanmaktan öte Galatasaray’a hizmet etmek için elimizden ne geliyorsa yapacağımıza söz veriyoruz." dedi.
Bursaspor maçında Sabri veya Wesley Sneijder'le birlikte taraftar istemesi durumunda tribüne gidip gitmeyeceği sorusuna da Galaltasaray kaptanı, "Sadece Sabri ve Wesley ile değil herkesle el ele tutuşurum, selamlarım. Taraftarlar ne istediyse hep yapmaya çalıştık. Gelip geçiciyiz. Futbolu bırakınca ben de taraftar olacağım. Kulübün sahibi taraftardır, camiadır. Onlar benden bir şey isteyecek de yapmayacağım... Olur mu öyle şey..." yanıtını verdi.
