Damacanayla başladı, Türkiye derecesi yaptı

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Burak Can Ekşi, yaklaşık 9 yıl önce vücut geliştirme sporuyla tanıştı. Spor salonunun önünden geçerken içeride çalışan abilerini görüp heveslenen Ekşi, daha sonra eline aldığı 5 litrelik damacanalarla onların yaptığını taklit etmeye başladı.

Spora ilgisi her geçen gün artan ve maddi durumunu biraz daha toparlayan Ekşi, evinin yakınında spor salonu bulunmaması nedeniyle evinden yaklaşık 6 kilometre uzaklıktaki spor salonuna yazıldı. Ekşi, daha sonra kendisini daha çok geliştirebilmek ve sporun eğitimini alabilmek için Almanya’ya gitti.

Burada aldığı eğitimin ardından yurda dönen Ekşi, Darıca’da kendi spor salonunu açarak sporcu yetiştirmeye başladı. Sevdiği işi azimle sürdüren Ekşi, öğrencilerinin ısrarıyla katıldığı Türkiye Atletik Vücut Gelişme Şampiyonası’ndan dereceyle döndü. Azimle çalışmalarını sürdüren genç sporcu, yeni hedefinin ise çocukluk hayali olan Avrupa Şampiyonasında derece kazanarak Türkiye’yi gururlandırabilmek olduğunu söyledi.

Vücut geliştirme sporuna başlamadan önce futbolla ilgilendiğini söyleyen Burak Can Ekşi, “Futbolun üzerine çok koşturdum. Ondan sonra bir gün lise çağlarımda bu sporu yapan abilerimi görüp çok heveslenmiştim. Çok camdan izliyorduk onları, küçüktük, gidemiyorduk. Her şey tabii ki maddiyata elverişli olduğu için biraz sıkıntılı zamanlar geçirdiğimiz olmuştu. Bizim de yapabildiğimiz en büyük şeylerden bir tanesi, 5 litrelik damacanalarla başlayıp evde kendimizce sağ, sol hareketleri, internetten araştırdığımız hareketlerle bu işe başladık. Tabii yaşadığım yerde spor salonu yoktu, Darıca’da vardı. Yaklaşık 6 kilometre yürüyordum sırf o abileri görebilmek için. Bir hevesle başladı bu iş. Bu işi orada sürdürmeye başladım. Yaklaşık 1-1,5 sene orada sürdürdükten sonra eğitim aldım. Eğitim üzerinden gittiğimde hocalıkla başladım. Zaman ilerledi, yaklaşık 2,5-3 sene sonra Almanya’ya gittim. Almanya’da bu işin eğitimini aldım. Ondan sonra buraya geldiğim zaman kendi salonumu açtım ve şu anda insanlara hizmet veriyorum" dedi.

Sevdiği işi yapmaktan gurur duyduğunu ifade eden Ekşi, "İnsanlara yardımcı oluyorum, en büyük istediğim şeylerden bir tanesi bu. Her şeyden ziyade buradaki üyelere maddiyat olarak değil, aile olarak bakıyorum. Hepsi benim ailem olduğundan dolayı hepsine elimden gelen yardımı yapmaya çalışıyorum. Ayrıca burada bizimle birlikte çalışan kardeşim gibi gördüğüm Tolga kardeşim var. Onun da hevesleri, onun da istekleri var. Onu da Türkiye Atletik Vücut Geliştirme Şampiyonası’na hazırlıyoruz. Şunu söylemek istiyorum ki hayatta bir şeyleri başarmak istiyorsanız ilk önce inanın. İnandığınız şeyin üzerine giderseniz neticeye varırsınız” diye konuştu.

Yaklaşık 2,5 sene önce sporcularının ısrarı üzerine şampiyonalara hazırlanmaya başladığını kaydeden Ekşi, “Tabii bizimki bir hevesti. Yarışmanın ne kadar zor olduğunu, ne kadar sıkıntılı olduğunu az çok bizim yanımızda yarışan abilerimizden gördüğümüz için, benim için de biraz zordu. Tabii bunda biraz da maddiyat gerektiren bir durum söz konusuydu. Bu maddiyatı bir sponsorumuz karşıladı sağ olsun. Biz de bu işe başladık. Çok zorlandık, sabah saat 05.30’da, 06.00’da buraya geldiğimizde kardiyolar yaptık. İdmanlarımız çok sıkıydı. Yeri geldi aç kaldık, yeri geldi çok zorlandık. Ama hep bir inanç vardı içimizde, hep başarmanın vermiş olduğu gurur vardı. İnancımız çok önemliydi bizim için, biz çok inandık. Bu işe baş koyduk. Zor zamanlar geçirdik, yeri geldi benden daha büyük, daha iyi üstatlara danışarak onlardan bilgi aldım. Gerekli tedbirleri aldık. Gerekli hareketlerle, gerekli kombinasyonlarla çalışarak bu işi devam ettirdik ve çok şükür şampiyonluğu getirdik. Şimdi Avrupa’ya hazırlanıyoruz. Tek istediğimiz şey Türkiye’yi gururlandırmak, Türkiye’yi onurlandırmak. Kırmızı-beyaz bayrağı göğsümüze takıp bu şekilde ilerlemek, hedefimiz budur. Milli sporcu olup Türkiye’ye baş koymak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Şampiyonalara hazırlandığı zamanlarda çok zorlandığını ifade eden Ekşi, “Yeri geldi 50 gram pirinçle 24 saati geçirdiğimiz oldu, yeri geldi bir kapak suyla 24 saati geçirdiğimiz oldu. Bazen çok zorlanıyoruz tabii ki. İdmanlarımız çok ağır geçiyor, her gün idman yapıyorum, haftanın 7 günü idman yapıyorum. Yaklaşık 1,5 saat kardiyo yapıyorum. Bunun üzerine de ister istemez zorlandığımız dönemlerde bazen yıkılıyoruz ama sağ olsun destekçilerimiz bizi ayakta tutabiliyor. Bizim de inancımız var. Sonuçta Türkiye’yi temsil ediyoruz, Türkiye için savaşıyoruz, Türkiye için mücadele ediyoruz. Tek istediğimiz şey budur. Bunu yapmakla mükellefiz, hiçbir zaman kaybettik demedik, her zaman kazanacağız dedik. Bu yüzden de kazanmak zorundayız” ifadelerini kullandı.