Van Gölü'nde tekneyle yaklaşık 3 saat süren keyifli yolculuğun ardından ulaşılan Ağin bölgesindeki koylar, Ege ve Akdeniz bölgesindeki güzellikleri aratmayan eşsiz görüntülere sahne oluyor.
Dünyanın en büyük sodalı gölü olma unvanına sahip Van Gölü'nün el değmemiş saklı güzellikleri görenleri hayran bırakıyor. Gevaş ilçesi sınırlarında bulunan koylar, hem coğrafyasıyla hem de tarihi yapılarıyla yerli ve yabancı turistleri bekliyor.
Sadece Van Gölü üzerinde bulunan teknelerle ulaşımın sağlandığı koylar; doğası, masmavi suyu, kumsalı ve yeşiliyle ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor.
Van Gölü Hazası’nda yer alan koyların ve güzelliklerin ön plana çıkması adına harekete geçen Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO), “Turizm Hareketlilik” projesi adı altında yeni bir çalışmaya imza attı. Proje kapsamında Ağin koylarını gezen Van TSO Yönetim Kurulu ve meclis üyeleri, corona virüs salgınında başlatılan yeni normalleşmeyle birlikte kentin farkındalığını üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor.
Ağin sahilinde açıklamalarda bulunan Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, pandemi sonrası tüm dünyanın zorlu bir sürece girdiğini belirtti.
Turizmde hareketliliği artırmak amacıyla yeni bir proje başlattıklarının altını çizen Başkan Takva, “Dünyayla eşzamanlı olarak büyük bir krizin eşiğinde bulunan şehrimizde yeni bir etkinlik başlatarak farkındalık oluşturuyoruz. Yerel yönetimler başta olmak üzere, sivil toplum örgütlerinin eş zamanlı turizm alanında yeni bir hareketlilik sağlaması üzerine bugün ‘Turizm Hareketlilik’ projesinin startını veriyoruz. Projemizin amacı turizmde bir hareketlilik başlatmak.
Bunu da öncelikle yerel yönetimlerin kendi içinde, kendi yönetim birimlerinde, özellikle 65 yaş üstü ve 20 yaş altı insanları turistik bölgelere götürmek üzere bir hareketlilik programı başlatmaları yönünde çağrı yapıyoruz. Bu çağrıyı da dünyanın en güzel yerlerinden, koylarından olan Van Denizi’nin koylarından yapıyoruz” dedi.
Van Gölü Havzası’nda yer alan tüm güzelliklerin bir hikayeye sahip olduğunu dile getiren Takva, dünyaya örnek olabilecek bir havzada yer aldıklarını söyledi.
Takva, "Bizim bu havzaya aşkımız, sevgimiz var. Bu sevgiyi mutlaka dünya insanlarıyla paylaşıp o insanların buraları gezip görmeleri ve korumaları istiyoruz. Bu çağrıyı yeniliyoruz. Gönül ister ki imkanlarımız ölçüsünde bütün insanları, bütün Türkiye ve dünya halklarını buraya getirip dünyanın en güzel koylarını ve Van Denizi’ni insanlarına tanıtmaktır" diye konuştu.
Şifalı suları ve doğal güzelliği bulunan Van Gölü’nün dünya insanlarını beklediğini ifade eden Takva, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz temmuz/ağustos aylarının belli dönemlerinde Türkiye’nin diğer turistik bölgelerinde suyun sıcaklığından denize giremezsiniz. Ama ortalama su sıcaklığının 10-12 derece olduğu ve dış sıcaklığın da 25-30 derece olduğu bir coğrafyada tatilin keyfine varın. Van Gölü’nde yüzmeden kimse ölmesin.
Şifalı suları ve güzelliğiyle Van Gölü, bütün dünya insanlarını bekliyor. Burada herkese yetecek kadar yer var. Bugünkü faaliyetin teması denizden kıyıya bakmaktı. Bu imkanı bulduk. Muhteşemdi"
Van Gölü’nün koylarını ziyaret eden vatandaşlar ise gördükleri manzara karşısında mest olduklarını belirterek, bu güzellikleri herkesin görmesi gerektiğini kaydetti.
