Türkiye'nin doğa harikası: Yerköprü Şelalesi

Mersin'de Mut ilçe merkezine 35 kilometre uzaklığındaki Yerköprü Şelalesi, zengin bitki örtüsü, masmavi suyu ve ağaçlarının arasından gelen kuş sesleriyle ziyaretçilerini bambaşka bir dünyaya götürüyor.

Şelale, etkileyici görüntüsüyle yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra fotoğraf tutkunlarının ve trekking sporcularının da ilgisini çekiyor.

TABİAT ANITI OLARAK TESCİLLENDİ

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 2001 yılında 'tabiat anıtı' olarak tescillenen Yerköprü Şelalesi, tatilini doğayla iç içe geçirmek isteyenlere vadiden akan suyuyla etkileyici bir görüntü sunuyor.

Göksu Nehri’ni besleyen Ermenek Çayı’nın uzun yıllardır topraktaki aşındırma etkisi sonucu oluşan Yerköprü Şelalesi’nin suyu, 30 metre yükseklikten inerek akıyor.

Ziyaretçiler, suyun karşısında ve üstünde bulunan iki ayrı seyir terasından da şelalenin etkileyici yolculuğunu izleyebiliyor.

Etkileyici görüntüsüyle fotoğrafçıların, turkuaz suyun yanından ve üstünden geçen yürüyüş alanlarıyla da trekking sporcularının ilgisini çeken Yerköprü Şelalesi, özellikle yaz dönemleri çok sayıda yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.

Mut Belediye Başkanı Volkan Şeker, Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından sahanın büyük bir bölümünün 1. derece sit alanı olarak tescillendiğini belirterek, şelalenin incirden, nar ağacına kadar çok zengin bir tabiat örtüsünün içerisinde olduğunu aktardı.

Şelaleden akan suların bazı noktalarda yoğun, bazı noktalarda ise az akmasının farklı bir görünüm ortaya çıkardığını vurgulayan Şeker, "Yerköprü Şelalemizin dökülen sularının maviliği, yemyeşil doğası, ağaçlarındaki kuş sesleri ziyaretçileri bambaşka bir atmosfere sokuyor. Kendisini doğanın farklı bir dünyasında bulmak isteyen herkesi bu doğal zenginliği görmeye davet ediyoruz" dedi.

Şelalenin, 110 milyon yıl önce kretose yaşlı kireçtaşlarının faylanması sonucunda çok dar bir kanyonun oluşması ve yine bu faylanmaya bağlı olarak bol karbonatlı su taşıyan bir kaynak suyun varlığı ile ortaya çıktığını anlatan Şeker, “Bu kaynaktan ortaya başlamış ve halen bu oluşum devam etmektedir. Görsel zenginliği ile yaklaşık 30 metrelik yükseklikte akan bir şelale ve şelaleyi oluşturan 200 metre uzunluğunda 5-10 metre genişliğinde tabanı göl mağaranın içerisinde doğallığı bozulmamış sarkıtlar zengin bitki çeşitliliği bulunmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce Türkiye’de koruma altına alınan 94 tabiat anıtı ağacın yanı sıra tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere sahip 8 ayrı tabiat parçasından birisi olma özelliğini taşıyan Yerköprü Şelalesi 03.05.2001 tarihinde Tabiat Anıtı olarak tescillenmiştir. Denizlerimizde ve iç sularımızdaki doğal yaşam alanlarının korunması, buralarda bulunan su ürünleri kaynaklarımızdan amatörce yararlanılması, sorumlu ve sürdürülebilir avcılık için amatör balıkçılığın belirli kurallar çerçevesinde yapılmasının sağlanması amacıyla, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve buna ait Su Ürünleri Yönetmeliği gereğince Yerköprü Şelalesi ve kollarında avlanma tamamen yasaklanmıştır” diye konuştu.

"TURİZM VE DOĞAL GÜZELLİK AÇISINDAN KAÇIRILMAMASI GEREKEN YERLERDEN BİRİ"

Şelaleye ailesiyle birlikte gelen 26 yaşındaki Birol Çelik, birçok kere ertelediği ziyareti pandemi nedeniyle hafta içi gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu ifade ederek manzaradan etkilendiğini söyledi.

Şelaleyi çok beğendiklerini belirten Çelik, "Şelaleyi muhteşem bulduk gerçekten. Türkiye’nin birçok yerine gittim, gezdim. Ailem ili birlikte buraya geldik. Burası muhteşemmiş gerçekten. Bu şelaleye gelen insanların kesinlikle pişman olmayacağı, harika bir yer. Ülkemizde turizm ve doğal güzellik açısından kaçırılmaması gereken yerlerden biri" dedi.

Buraya gelmenin kendisi için sürpriz olmadığını söyleyen Çelik, “Buranın güzelliklerini arkadaşlarımızdan çevremizden çok duyduk. Buraya planlı bir şekilde geldik. Antalya’dan buraya sırf bu şelaleyi görmek için geldik. Geldiğimize hiç pişman olmadık. Herkesin burayı gelip görmesini tavsiye ediyorum. Buranın inanılmaz bir doğa güzelliği var. Antalya’dan da olsa, İstanbul’dan da olsa yine gelinir. Türkiye’nin böyle güzelliklerini örmek hem insana gurur veriyor, hem de ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızın kanıtlarından biridir burası. Özellikle günümüzde bu pandemi döneminde sokağa çıkma yasaklarında insanlar evlerinde bunalıyor. Böyle hafta içi uygun saatlerde buraya gelip bu güzelliği görmelerini canı gönülden tavsiye ederiz. Biz Antalya’dan geldik, burayı görmekten mutlu olduk. Mutlu bir şekilde Antalya’ya dönüyoruz. Aynı zamanda burada inanılmaz bir kanyon var. Şelaleye gelirken ormanın içerisinde muhteşem bir yürüyüş yolu var. Burası stresten kurtulmanın güzel bir yeri” diye konuştu.