Eskinin büyüsü Tiflis'te (Tiflis gezi rehberi)

Tiflis seyahatimizi aylar önceden planlamış olsak da şehir hakkında neredeyse hiçbir araştırma yapmadan yola çıktık. Havaalanına indiğimizde saat sabahın üçüydü ve bir an önce yataklarımıza kavuşmayı bekliyorduk. Ancak Tiflis bizi tüm sokaklarını nehre çeviren bir yağmur ile karşıladı, ardından şehir merkezinde gerçekleşecek Bağımsızlık Günü etkinlikleri için tüm sokakların trafiğe kapandığını öğrendik, nihayet Airbnb’mize ulaştığımızda ise tarih karışıklığı nedeniyle o geceyi dışarda geçireceğimiz gerçeğiyle karşı karşıya kaldık! Neyse ki şehirde 24 saat açık birçok mekan var, bunlardan en yakındakine yerleşip şehrin yerlilerinin favorisi olduğu belli olan bu mekanda sabahı bekledik. Böylece şehrin güzel ama tuhaf atmosferiyle bu şanssız başlangıç eşliğinde tanışmış olduk.

Ertesi gün kendime gelip etrafıma baktığımıda ise nasıl bir yerde bulunduğumu daha iyi anlayabildim. Tiflis her yönüyle çok eski bir şehir. Elbette daha önce geçmişi yüzyıllar öncesine uzanan birçok yer gezdim ve Tiflis’in şehir olarak tarihi aslında o kadar eskiye dayanmıyor. Ancak şehirde göreceğiniz bazı modern mimariler hariç tüm binalar eski. Eski, bakımsız, ancak çok ama çok estetik. Bu birleşimin nasıl gerçek olabileceğini ise oraya adım atmadan anlamak çok zor. Evlerin geneli bir avlu etrafındaki binalar şeklinde inşa edilmiş. Bu avluyu çepeçevre saran geniş balkon ise tüm dairelerin ortak alanı. Dolayısıyla Gürcüler komşularıyla bir aile gibi iç içe yaşamaya alışık. Bizim kaldığımız yer de dışarıdan korkutucu derecede eski görünmesine rağmen içi şık antikalarla dolu bir evdi ve şehrin genel ruhuna kusursuzca uyuyordu. Dolayısıyla yolunuzu buraya düşürürseniz bir otel yerine bizimki gibi yerel bir mekanda konaklamanızı öneririm.

Şehrin en turistik yeri, Eski Tiflis olan merkezi, burası yürüyerek rahatça gezebileceğiniz büyüklükte ve gezdikçe neredeyse yıkılacak gibi duran binaları, binaların arasına gizlenmiş şirin avluları, süslü demir ya da ahşap işçiliğiyle süslenmiş balkonları doya doya görebiliyorsunuz.

Ortodoks nüfusun ağırlıklı olduğu şehirde ziyaret edebileceğiniz dini binalar var, bunlardan Betlemi Kilisesi’nin duvar resimleri özellikle çok etkileyici.

Canlı bir şehir olan Tiflis, günü 24 saat yaşıyor ve son derece güvenli; ayrıca yerde tek bir çöpe rastlayamayacağınız kadar da temiz. Merkezi bir konumdaki Rustaveli Caddesi alışveriş için ideal ve ayrıca önemli müzelerle opera binası da burada bulunuyor. Ancak büyük caddelerinden çok ara sokaklarıyla öne çıkan bir şehir burası. Bu yüzden az önce de dediğim gibi sokakları gezmeye bolca vakit ayırmalısınız.

Ormanlık tepelerle çevrili şehirde, her yerden görünen Mother Georgia heykelinin de bulunduğu tepeye teleferikle çıkıp manzarayı yukarıdan izleyebilirsiniz. TV kulesinin bulunduğu tepeye ise fünikülerle çıkabilir ve buradaki restoranda ya da lunaparkta keyifli zaman geçirebilirsiniz. Meraklıysanız Dry Bridge isimli köprüde antika satan tezgahlara kesinlikle uğrayın, burada her gün açık tezgahlar da var ancak asıl bit pazarı Pazar günleri gerçekleşiyor. Şehrin modern simgelerinden Peace Bridge’den ise mutlaka bir kez geçmelisiniz.

Tiflis harika dekorasyonlara sahip kafeler ve restoranlarla dolu. Kahvaltı için birçok şubesi bulunan Entrée, nehrin diğer tarafındaki SOSA ile sessiz terasıyla Cafe Volver deneyip beğendiklerimizden oldu. Yemek için ise çizgi filmden çıkmış gibi görnünen saat kulesinin yakınındaki Leila isimli kafeyi, Özgürlük Meydanı’na yakın Linville isimli mekanı ve geleneksel Gürcü yemekleri servis eden Ratchaisimli salaş mekanı önerebilirim. Gürcülerin en ünlü yemekleri Hinkali adlı, içi genelde et ancak bazen peynir ya da patatesle dolu kocaman hamurları. Kachapuri de yine Gürcülerin bizim peynirli pideye benzer bir başka yerel lezzeti. Et seviyorsanız Tiflis zengin çeşitleriyle sizi de mutlu edecek.

Gürcistan dünya şarap tarihinde önemli bir yere sahip, hatta kimine göre dünyada ilk şarabı üreten yer. Kendi özel metotlarıyla ya da geleneksel yöntemlerle ürettikleri sonsuz şarap seçenekleri bulunuyor. Bu nedenle Tiflis’teyken akşam programlarınızın bir kısmını genellikle yer altında, mahzenlerde bulunan şarapevlerine ayırmalısınız.

Tiflis’in bir başka ünlü özelliği ise sülfür hamamları, bunlardan bazılarının 24 saat açık olduğunu da belirteyim!

Sonuç olarak hiç araştırma yapmadan ve hiç beklentiye girmeden gittiğimiz Tiflis bizi fazlasıyla iyi ağırladı. Gerek sıcakkanlı Gürcü halkı gerekse şehrin sunduğu muhteşem görsellik, beni Tiflis’i yeniden keşfetmek için şimdiden çağırmaya başladı. Yanıbaşımız sayılacak yakınlıktaki, vizesiz ve son derece ucuz olan bu şehri görmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz!

Kaynak: Cemre Akkartal - Brandlifemag.com